Mü’minin ruhunda adâvet, kin, vahşet yoktur
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
Arkadaş!
İman, bütün eşya arasında hakikî bir uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını tesis eder.
Küfür ise, bürudet gibi, bütün eşyayı birbirinden ayrı gösterir ve birbirine ecnebî nazarıyla baktırır. Bunun içindir ki, mü’minin ruhunda adâvet, kin, vahşet yoktur. En büyük bir düşmanıyla bir nevi kardeşliği vardır. Kâfirin ruhunda hırs, adâvet olduğu gibi, nefsini iltizam ve nefsine itimadı vardır. Bu sırra binaendir ki, dünya hayatında bazan galebe kâfirlerde olur. Ve keza, kâfir, dünyada hasenatının mükâfatını filcümle görür. Mü’min ise, seyyiatının cezasını görür.
Bunun için dünya, kâfire cennet (yani âhirete nisbeten), mü’mine Cehennemdir (yani saadet-i ebediyesine nisbeten)—yoksa, dünyada dahi mü’min yüz derece ziyade mesuttur—denilmiştir.
Ve keza, iman insanı ebediyete, Cennete lâyık bir cevhere kalb eder. Küfür ise, ruhu, kalbi söndürür, zulmetler içinde bırakır. Çünkü, iman, kabuğunun içerisindeki lübbü gösterir. Küfür ise, lüb ile kabuğu tefrik etmez. Kabuğu aynen lüb bilir ve insanı cevherlik derecesinden kömür derecesine indirir. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)
Bediüzzaman Said Nursi