Toyota'da namaz yasağı soruları sürüyor
Öğle mola saatleri içerisinde olmasına rağmen Cuma’ya gitmeme, diğer personele örnek olur diye yasak kondu
Toyota'da dini inançları nedeniyle baskıya maruz kalan ve ağır şartlarda çalıştırıldıkları için sakat kalanların TBMM’ye gönderdikleri başvuru dilekçelerine Star ulaştı. Dilekçelerde mağdurlar yaşadıklarını anlatırken; ağır çalışma koşulları nedeniyle Adapazarı hastahanelerinde çok sayıda çalışanın ameliyat geçirdiği ve işten ayrılmak durumunda bırakıldıkları iddia ediliyor. Hatta şirketin eski genel müdürü bile dini inançları yüzünden baskıya maruz kaldığını, istifa etmeye zonlandığını belirterek Meclis’e başvurmuş. Toyota Boshoku Türkiye A.Ş.’nin dini vecibelerini yerine getirdiği için mağdur olup ayrılan Genel Müdürü, yaşadıklarını şikayet mektubunda şöyle anlatıyor:
Şubat 1998’den Mayıs 2011’e kadar Toyota Boshuku Türkiye A.Ş.’de çalıştım. Son 5-6 yılda psikolojik şiddet, baskı ve iftiralara maruz kaldım.
Ana müşterimiz olan Toyota Otomotiv Türkiye A.Ş.’nin Başkan ve CEO’su tarafından dini vecibelerini şirket kurallarına riayet ederek yerine getirmeye çalışanlara karşı tavır alındı.
Öğle mola saatleri içerisinde olmasına rağmen Cuma’ya gitmeme, diğer personele örnek olur diye yasak kondu.
Toyota Boshoku Türkiye A.Ş.’nin Başkanı tarafından İslami Terör Örgütü üyesi olmakla suçlandım.
Cumaya gittiğim ve içki içmiyor olmam nedeniyle gördüğüm baskı nedeniyle 3 ay psikolojik tedavi gördüm.
Eşimin durumu, çocuklarımın gittiği okula kadar araştırıldım.
Gördüğüm bütün baskıların arkasında Toyota Türkiye’deki Türk yöneticilerin olduğunu biliyorum.
Kıdemli Genel Müdür pozisyonundan Genel Müdür pozisyonuna düşürüldüm.
Çok sevdiğim şirketimden maruz kaldığım baskı ve şiddet nedeniyle istifa etmek zorunda kaldım.
Şirket bu ayrılıkta hatalı olduğunu bildiği için bana çok ciddi bir tazminat da ödedi. Psikolojik yıkımım devam etmektedir. Meclis bu konuyu araştırmalı.
Ameliyat olanların işine son veriliyor
“9 kişinin çalıştığı prosesten bir kişi çıkarılarak 9 kişinin işi 8 kişiye yaptırılmaktadır. Bu da sürekli üretim yapan bir hatta çalışan kişiye ağır yük bindirerek eklem, bel, kol, diz rahatsızlıklarını hat safhaya çıkartmaktadır, fabrikadaki üretim yılı 17-18 yıl olarak düşünecek olursak şu anda sakatlıklar had safhadadır. Ergonomik rahatsızlıktan dolayı çok sayıda personel ameliyat olmuştur. Bu ameliyatlarda devamsızlıkları fazla olan ve çalışamayanlar tehdit ve uyarılarla D ve E performans verilerek işten atılmaları sağlanmıştır.”
Hastaneye gidersen işten atılırsın
Toyota Boshoku otomobil içdöşeme fabrikasında çalışırken kolundan rahatsızlanarak işten atıldığını iddia eden bir başka işçi de dilekçesinde, ağır yükler taşırken kolunda problem oluştuğunu ve ameliyat olduğunu belirterek, fabrika doktoruna meslek hastalıkları hastanesine gitmek istediğini söylediğini, doktorun ise oraya gidenlerin işten atıldığını söyleyerek gözdağı vermeye çalıştığını öne sürdü. Meslek hastanesine gittiğinde kendisine istirahat verildiğini döndüğünde ise iş akdinin feshedildiğinin savunan işçi, ağrılarının çok olduğunu, çocuğunu bile kucağına alıp sevemediğini iddia etti.
Raporum devam ederken attılar
2003 yılında Boshoku fabrikasında işe başladığını, arka koltuğun sağ ve sol kenarlarını yapma işi sırasında kollarını ve parmaklarını çok zorlamak durumunda kaldığını, şikayetinin artması üzerine yük taşınan bir bölüme verildiğini belirterek, “Rotasyon istedim vermediler, daha doğrusu yapılmadı. Hastane kollarımda tenisçi dirseği ve karpal tünel sendromu teşhisi koydu” ifadesini kullandı. İki kez ameliyat olduğunu ancak düzelmediğini, psikolojik tedavi gördüğünü iddia eden işçi, dilekçesinde şu iddialarda bulundu: “Yapılan kontrollerde rahatsızlığımın meslek hastalığı olup yapılan yeni tetkiklerle ve çekilen filmlerle rahatsızlığımın ilerlediği müdahale yapılmazsa kollarımı kullanamayacağım söylendi. İkinci ameliyat olmama karar verildi. İkinci ameliyattan sonra da ağrılarımda azalma olmadı. Üç aya yakın psikolojik tedavi gördüm. Bu süreç içinde beni fabrikaya çağırıp artık onların işine yaramadığını söyleyip iş akdimi sona erdirdiler. Bu zamana kadar fabrikada ne yüz kızartıcı bir suçum ne de çalıştığım süre boyunca işe geç kaldığımı, amirlerimin benden memnun olduklarını fakat sakat birisinin işlerine yaramadığını söylediler. Rapor devam ederken işten çıkarıldım. İşten çıkarılırken sadece kıdem tazminatını verdiler.”
Kantinde Ülker’e yasak getirildi
Toyota şirketinde din özgürlüğünün kısıtlandığını iddia eden bir işçi, işe alımlarda ‘namaz kılıyor musun, baban ne iş yapıyor’ gibi sorular yöneltildiğini, namaz kılanların takip edildiğini, seccade türü malzemelerin toplatıldığını, çalışma koşullarından dolayı çok sayıda işçinin ergonomik zorluklardan dolayı sakatlandığını öne sürdü. Dilekçede şu ifadeler yer aldı: “2012 Mart ayında bir müdür yardımcısı iki uzman namaz kaldıklarından dolayı gerekçe gösterilmeksizin işten çıkartılmıştır. 1994 yılından beri işe alımlarda insanlar inançları sorgulanıp alınmışlardır. Namaz kılıyor musun, içki içiyor musun, içmiyorsan neden içmiyorsun, inançların gereği mi, baban ne iş yapar gibi sorular sorularak inançlı olanlar engellenmiştir. Şirketin kantininde Ülker mamullerinin satılmasının engellenmesi sağlanmıştır. Namaz kılanlar takip edilip fişlemeler yapılmıştır. Fabrika içinde mehter marşı dinlendiğini fark eden yönetici fabrikayı faşistler basmış diyerek müziğe doğru giderken ofisten telefon ile bilgi verilerek müziklerin silinmesi sağlanarak yakalanılmamıştır.”
Yağmur gibi şikayet dilekçesi yağıyor
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Toyota’nın Sakarya’daki tesislerinde dini ayrımcılık ve baskı yapıldığı haberinin STAR’da yayınlanması üzerine, kendilerine onlarca şikayet mektubu geldiğini açıkladı. Üstün, “Sakarya’dan komisyonumuza, adeta bir şikayet mektubu yağmuru oldu. Dini ayrımcılığın ve baskıların devam ettiğini anlatan dilekçeler değerlendiriliyor” dedi.
Telefona çıkmadı genel açıklama yaptı
TBMM’ye gelen çok sayıdaki dilekçede 28 Şubat’ın antidemokratik uygulamalarının halen Toyota’nın Sakarya’daki tesislerinde devam ettiği iddiaları için STAR’ın telefonlarına çıkmayan Toyota yetkilileri dün akşam saatlerinde yazılı genel bir açıklama yapmakla yetindi. Toyota Otomotiv Sanayi Turkiye AŞ, ekonomik kriz ve Japonya’daki deprem ile tsunaminin ardından 143 çalışanı işten çıkardığını açıkladı. Toyota Türkiye’den yapılan yazılı açıklamada, şirketin tarihi anlatılarak şunları kaydedildi: “2008 yılından bu yana devam eden ekonomik kriz ve daha sonrasında Japonya’da yaşanan deprem ve tsunami felaketleri gibi nedenlerle... toplam 143 çalışanımızın sözleşmelerinin sona erdirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu nedenle 2012 yılının Mart ve Nisan aylarında çalışanlarımıza gerekçeleri de bildirilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının yanı sıra 10 aylık brüt maaş ödemesi yapılmış ve sözleşmeleri anlaşma ile sona erdirilmiştir.”
2007’de 3 bin 100 olan çalışan sayısının halen 2 bin 446’ya düştüğünü kaydedilen açıklamada “kişinin din ve vicdan hürriyetini sorgulayan hiç bir sorunun işe alım mülakatlarında sorulması olmamıştır” dendi. Açıklamada şunları kaydedildi: “Şirketimiz çalışanları dini vecibelerini özgürce yerine getirmektedir. Buna kolaylık sağlamak için şirketimiz elinden gelen gayreti sarfetmektedir. 24 saat açık, üç mescidimiz bulunmaktadır. Çalışanlarımızın büyük bir çoğunluğu oruç tutmakta olup bu ibadetlerine kolaylık sağlamak için çalışma ve yemek saatleri düzenlenmektedir. Çalışanların iş güvenliğini ve sağlığını herşeyin üstün de tutan şirketimizde modernize edilmiş bir sağlık merkezi ve 5 doktor görev yapmaktadır.”
Star