Sezai Kalaycı'nın haberi;

 ABD'de yaşayan Müslüman asıllı Amerikan vatandaşlarının medeni haklarını koruyan 'Müslüman Avukatlar' grubu, New York Emniyet Müdürlüğü'nü, Müslüman cemaatlere mensup kişilerin hayatlarını, aralarına gizli ajanlar da sokarak yıllardır takip altında tutmakla suçladı.

NYPD'nin Müslümanları 2001 terör saldırılarından sonra yalnızca New York eyaletinde değil New Jersey, Connecticut, New Hempshire, Pennsylvania, Vermont eyaletlerinde de takip edip haklarında rapor tuttuğu AP haber ajansı tarafından gündeme getirilmişti. 11 Eylül 2001 terör saldırılarından bu yana New York Emniyet Müdürlüğü'ne doğrudan açılan bu ilk dava, NYPD'nin bugüne kadar Müslümanlara yönelik izlediği politikanın ilk defa mahkemeye taşınması açısından önem arz ediyor.

Geçen yıl ilk defa NYPD'nin camilere Müslümanları izlemesi için ajan gönderdiği bilgisinin ortaya çıkması üzerine emniyet teşkilatı, insanları dinine, milletine ve ırkına göre fişlemesi nedeniyle eleştirinin odağı olmuştu. NYPD, Müslümanları yalnızca camilerde değil sokakta, yemek yedikleri restoranlarda, gittikleri hemen her yerde veya toplu aktivitelerinde dahi izlediğini itiraf etmişti. NYPD'nin izlediği camilerin hiçbirinde bugüne kadar terör ile ilgili bir bağlantı ortaya çıkarılmadı ancak 11 Eylül saldırılarının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen New York polisinin ısrarla Müslüman takibinde olması tepki çekiyor.

Yasal olarak NYPD'nin takip-fişleme işlerini kılıfına uygun olarak yürütmüş olmasının kanunu çiğnemediği anlamına gelmediğini belirten İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) başta olmak üzere Adalet Bakanlığı'nı New York polisi hakkında soruşturma açmaya davet etmişti. NYPD Müdürü Raymond Kelly, polisin Müslümanları fişlemesi eleştirilerine, New York'u başka muhtemel 11 Eylül saldırılarından korumak amacıyla yaptıklarını söylemişti.

İslamofobi'nin arkasındaki isimler Türkiye'ye gezi düzenleyecek

ABD'de İslamofobi'yi güçlendirmek için organize olduğu deşifre olan çalışmalar içinde yer alan bazı isimler, eylül ayında Türkiye'ye bir gezi düzenleyecek. David Horowitz Freedom Center adlı kuruluşun organize ettiği ve 7-15 Eylül arasındaki tarihlerde gerçekleşecek geziye Michael Rubin, Robert Spencer ve Claire Berlinski rehber olarak katılıyor. 'Medeniyetler Çatışması'nın Kavşağına Yolculuk' adıyla gerçekleşen yaklaşık 10 günlük geziye katılmak isteyenler, uçak bileti hariç 4.650'şer dolar ödeyecek. Gezinin resmi tanıtım broşüründe, "Türkiye'nin gelecek 10 yıldaki gidişatı, Ortadoğu ve Avrupa'nın geleceğini belirleyecek. Türkiye, bugün, 1920'den beri ayırıcı özelliği olan laikliği yıkıp yerine yeniden İslami yasalara dönme arasında kararını vermek üzere tarihi bir tercihle karşı karşıya.'' deniliyor. Robert Spencer, Norveç'i kana bulayan Müslüman karşıtı terörist Anders Behring Breivik'in manifestosunda 162 kez yazılarına atıf yapmasıyla dikkat çekmişti. Öte yandan Michael Rubin'in çalıştığı düşünce kuruluşu American Enterprise Institute (AEI), bir uzmanlarının Robert Spencer gibi teröristlerce referans gösterilen oldukça tartışmalı isimle Türkiye gezisi yapması konusunda yorum yapmaktan kaçındı. ThinkProgress adlı web sitesine konuşan bir AEI yetkilisi, AEI'nın politik konularda kurumsal pozisyonlar takınmadığını ifade ederek, "Uzmanlarımız konuştuklarında kendi adlarına konuşur." dedi. Geziye katılanlar, İstanbul ve Ege'deki tarihi ve turistik yerleri gezecek.

Cihan