Ayasofya, yeniden cami haline getirilmeli
Yavuz Bülent Bakiler, Ayasofya'nın camii olarak yeniden ibadete açılması gerektiğini söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Türkiye Gazetesi'ndeki yazısında Cumhuriyetin ilanından sonra, bazı kişiler ve kuruluşların, Kur'andan ve sünnetten kaynaklanan vakıf eserlerine karşı uzak durduklarını, temeli İslamiyete dayandığı için birçok vakıf eserini ortadan kaldırdıklarını ifade eden Bakiler, "Bir ara 'Vakıf' ismini bile değiştirdiler. Vakıf yerine TESİS demeye başladılar. Devletimizin yeni kurucuları arasında, İslam dininden tamamen vazgeçmemizi, İslamiyet yerine Hristiyanlığa girmemizi isteyenler bile oldu. Onlar Kur'an'ı sevgili peygamberimizin bir eseri olarak gördüler ve gösterdiler. İslamiyetten "çöl kanunu" diye bahsettiler. Bu düşüncede olanlar, bazı şehirlerimizdeki vakıf eseri olan camilerimizi alenen satışa çıkardılar. Camiler, kuruluş maksatlarının dışında kullanıldılar" dedi.
Ayasofya Camiinin 1934 yılının Kasım ayında bir bakanlar kurulu kararıyla müze haline getirildiğini, Vakıf hukuku ve Fatih Sultan Mehmet Han'ın iradesinin hiçe sayıldığını vurgulayan Bakiler, yazısını şöyle sürdürdü:
"Yani bir büyük yanlış yapıldı. Bu bakımdan Ayasofya, yeniden cami haline getirilmelidir. Bunun çok zor olduğunu elbette biliyorum. Evvela Hristiyan Batı dünyası homurdanmaya başlayacaktır. İyi ama biz kendi meselelerimizi halletmek için Hristiyan Batı dünyasının suyuna göre mi akacağız. Bizim, Balkanlar'da 500 yıllık bir geçmişimiz var. Balkan devletleri, Mimar Sinan'ın o topraklarda yükselttiği güzelim eserlerin yüzde doksanbeşini yıkıp ortadan kaldırdılar. Biz ki Ayasofya'nın bir taşına bile dokunmadık. Aksine, yaptığımız payandalarla onu ayakta biz tuttuk. Ayasofya yeniden cami haline getirilmelidir. Onu görmek isteyenler de, bir edep dahilinde içeri girip gezebilmelidirler. Serdengeçti Osman Yüksel, 1952 yılında Ayasofya'nın cami haline getirilmesini istediği için bizim savcılarımız tarafından Ağır Ceza Mahkemesine sevkedilmişti."