Bediüzzaman Marks’a atom cevabı verdi
Bugün gelinen nokta Bediüzzaman’ın yüz yıl öncesinden gördüğü noktadır
Risale Haber-Haber Merkezi
Prof. Dr. Himmet Uç, Bediüzzaman Hazretlerinin Marks’ın atomla ilgili fikirlerini çok iyi takip ettiğini ve doktora tezi olan atom konusunda eserlerinde ayrıntılı yorumlar ve açıklamalar yaptığını söyledi.
CERN ile ilgili tartışmaları değerlendiren Prof. Uç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Atom milattan önce Demokritos ve Epiküros, tarafından üzerinde natüralist yorumlar yapılmış, bir yangında Demokritos’un atom konusundaki tabletleri yanmış, yüzyıllar sonra bir filozof bu dalalet fikirlerini yıllarca yaptığı çalışmalarla ehli dalaletin huzur-ı dalaletkaranesine çıkarmış. Büyük şamataya neden olmuş. Fizikçiler ve kimyacılar ikibin beş yüz yıldır bu atom konusunda konuşurlar, iki cenah oluşmuş bunlardan.
Bediüzzaman bu iki cenahı otuzuncu söz isimli felsefe tarihini vahiysel şekilde özetlediği eserinde ayrıntılı anlatır. Hatta bir ifadesinde “en dindar feylesof bile bu eseri bu kadar kısa sürede yazamaz” diyor. Ondokuzuncu asırda atom altı bölge bulunmuş, onun bulunması daha farklı bir yorumlar zincirine neden olmuş. Aradan iki yüz yıla yakın bir zaman geçti şimdi atom altı bölgenin hakimi sayılan bir kısmı bulunmuş, bu parça varlığın bütün sırlarına sahip olduğu söylenerek tanrısal tasarım yerine bu camid parçanın tasarımcı olduğu konusuna bazıları zehab etmişler.
Marks bu atom konusunu ondokuzuncu yüzyılın başlarında Almanya’da doktora tezi olarak savunmuş, tezi geçmiş ama kendisi kilisenin baskısı ile uluhiyet ve inayet konularındaki yanlış fikirlerinden dolayı üniversiteden atılmış. O da bu hızla o sırada Hz. İsa’nın hayatı ile ilgili bir eserin itibar görmesi üzerine nihilist fikirlere yönelmiş, ayrıca Marksizmin siyasi yönünü ortaya çıkarmak için orman işçilerinin haklarını savunmaya başlamış.
Bediüzzaman Marks’ın dalalet fikirlerini çok iyi takip etmiş, bu yüzden onun doktora tezi olan atom konusunda eserlerinde ayrıntılı yorumlar ve açıklamalar yapmıştır. Bediüzzaman ilim tarihi için öyle ideal bir noktadadır ki iki bin beşyüz yıldır atom konusunun ne zaman ne boyuta geleceğini görmüş, fikirleri bu üç aşamalı yani atom, atom altı ve CERN konusunu ihata eden bir muhit bakış açısı ile anlatılmış. Bugün gelinen nokta Bediüzzaman’ın yüz yıl öncesinden gördüğü noktadır.
Nur talebeleri bu konunun dünya gündeminde bu kadar şaşaa kazandığı bir dönemde söz konusu bahsi televizyon açık oturumları ile hatta bir atom sempozyumu ile kamuoyuna, ünlü fizikçileri de getirerek açmaları gerekir. Çünkü siyaset ve daha başka güncelin içinde görünmeyen bu yönleri ancak bu şekilde topluma ve kamusal alana açabiliriz. Bediüzzaman hem akaid hem de bilim tarihinin çok ileri görüşlü bir dehasıdır.