Arakan'da nehrin bir yanı zulüm bir yanı ölüm

Arakan'da nehrin bir yanı zulüm bir yanı ölüm

Budist katliamından kaçan Arakanlı Müslümanlar, Bangladeş sınırında canını kurtarmak için nehri aşan Müslümanları polis tek tek yakalayıp Burma polisine teslim ediyor, ölüme gönderiliyor

Murat Palavar'ın haberi;

Burma'da soykırıma uğrayan Arakanlı Müslümanların, Budist katliamından kaçarken bir yanı ölüm, diğer yanı zulüm olan Nas nehrinin ortasında kaldı. Arakanlı Müslütmanlar, canlarını kurtarmak için çocuk, yaşlı, kadın demeden komşu ülke Bangladeş'e sığınmak için yollara düştü. Arakanlı Müslümanlar hayata tutunmak için Burma ve Bangladeş sınırındaki Nas nehrini gece vakti yüzerek ya da kayıklarla geçmeye başladı. Burma askerlerinden kaçan Müslümanlar, nehrin karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Çünkü komşu ülke Bangladeş, katliamdan kaçan Arakanlı Müslümanlara kapılarını kapattı. Bangladeş Başbakanı Sehikh Hasina 'Komşu Myanmarlı mültecileri istemiyoruz' dedi. Ardından Bangladeş askerleri nehri aşan Arakanlı Müslümanları yakalayarak ölümün kucağına geri gönderdi.

YAKALAYIP ÖLÜME GÖNDERİYORLAR

Bangladeş askerleri, Arakanlı Müslümanların yoğun hayatta kalmak için dar bölgelerini kullanarak sınırı aştıkları Nas nehri kıyısını kuşattı. Burma polisi ise Arakanlı Müslümanlara geçit vermiyor. Burma devletine ait sınır karakolu da bu alanda yer alıyor. Birleşmiş Milletler'in (BM) dahi giremediği bölgede adeta can pazarı yaşanıyor. Arakan'da kapana kısılan Müslümanlar her şeye rağmen ölümü göze alıp nehir yolculuğuna çıkıyor. Bu kuşatmayı aşıp sınırı gece yarısı geçmeyi başaran yüzlerce Müslüman ise Bangladeş askerleri tarafından yakalanarak Burma polisine teslim ediliyor.

KUTUP ALONG'DA AÇLIKLA SAVAŞ

Bengladeş'in Burma sınırında yer alan Kutup Along Göçmen Kampı, Arakanlı Müslümanların kaldığı kamplardan sadece biri. Arakanlılar kampta yeni zorluklar ve hayatta kalmak için yaşam savaşı veriyor. Arakanlı mültecilerin gayri resmi olarak yaşadıkları 100 bin nüfusa sahip Kutup Along kampına İnsani Yardım Vakfı (İHH) ekibiyle girdik. İlk olarak küçük yaşta çocuklar karşıladı bizi. İHH Acil Yardım Koordinatörü Recep Güzel, Safa Kutlu ve İslam Arslan'lya birlikte kampları dolaşırken çadırların içindeki mültecilerin yüzünün gülmesi için bir selam vermemiz yeterli oluyordu.

Dünya bizi yalnız bıraktı

Arakanlı Nur Hüseyin, Müslümanların kurduğu bir STK'nın sorumlusu. Bangladeş'teki mülteci kamplarında yaşayan vatandaşlarına yardım etmeye çalışıyor. Nur Hüseyin Arakan'da yaşanan drama karşı sessiz kalan dünyaya adeta feryat ederek şöyle sesleniyor: "Bizi yalnız bıraktınız." Halkının vahşice öldürüldüğünü anlatan Hüseyin, konuşmasını boğazında düğümlenen hıçkırıklardan dolayı zar zor sürdürüyor. Nur Hüseyin "Kadınlarımız çocuklarımız vahşice öldürüldü, dünya bizi yalnız bıraktı. Çok insanımızın kafası kesildi. Müslüman ülkeler bizi sahipsiz bıraktı" diyor.

Otelde istihbarat sorgusu

Burma askeri diktatörlüğünün son iki ayda Müslümanlara yönelik baskı ve saldırıları üzerine canlarını kurtarmak için sığınmaya çalıştıkları sınırın diğer tarafı Bangladeş'te olağanüstü güvenlik faaliyetleri yaşanmaya başladı. Bangladeş'te mülteci olarak kabul etmek istemediği Arakan Müslümanlarına yönelik yardım çalışmaları yürüten kişi ve kurumları yakın takibe aldı. Bangladeş istihbarat servisine bağlı 2 görevli, kaldığımız otele gelerek bizleri de sorguladı. İHH ekibine ve bana 'Neden Bangladeş'e geldiğiniz, niçin otelde kalıyorsunuz' gibi sorular sordu. İstihnbarat görevlileri, Arakanlı Müslümanlara yardım ulaştırmaya çalışan ve bölgede faaliyetlerini yıllardır sürdüren İHH yetkililerinden yapılan tüm çalışmalarla ilgili kendilerine bilgi verilmesini istedi

Yeni Şafak