Vatikan’dan Ramazan bayramı mesajı
Papalığın Dinler Arası Diyalog Konseyince yayınlanan Ramazan Bayramı mesajında, Müslümanların bayramı tebrik edilerek barış ve huzur getirmesi temenni edildi.
Papalığın Dinler Arası Diyalog Konseyi’nce yayınlanan Ramazan Bayramı mesajında, Müslümanların bayramı tebrik edilerek barış ve huzur getirmesi temenni edildi.
Konsey Başkanı Jean-Louis Kardinal Tauran imzasıyla yayınlanan ve “Değerli Müslüman Dostlarımız” başlığını taşıyan mesajda, Ramazan ayının sonu olan Ramazan Bayramının kutlanmasının Papalığın Dinler Arası Diyalog Konseyi olarak içten selam verme coşkusuna sebep olduğu belirtildi.
Müslümanların oruç ve diğer dini faaliyetleri yerine getirerek Allah’a itaatini derinleştirme fırsatını veren bu özel zamanın mutluluğunun paylaşıldığı mesajda, “Biz ki sizin gibi bu değerleri önemsiyoruz. Bu nedenle, bu yıl ortak değerlendirmemizin odaklandığı bir konu olarak, genç Hristiyanların ve Müslümanların, doğruluk ve özgürlükten hiçbir zaman ayrılamayan adalet ve barış için eğitilmelerini uygun gördük” denildi.
Konseyin mesajında, eğitme görevinin, bir yandan toplumun tümüne verildiği gibi, diğer yandan öncelikle ve özellikle ebeveynlerin ve onlarla birlikte ailelerin, okulların, üniversitelerin görevi olduğu hatırlatıldı. Mesajda, ayrıca dini, kültürel, sosyal ve ekonomik hayat ve ayrıca iletişim dünyası için sorumlu olanların da unutulmadığı kaydedildi. Çocukların ve gençlerin sağlam insani ilişkiler kurmalarında, Yaradan tarafından verilen nimetleri keşf etme ve geliştirmelerine yardımda bulunmanın güzel olduğu kadar zor bir girişim olduğu kaydedilen mesajda, şu ifadelere yer verildi:
“Yakın zamanda Papa XVI. Benediktus hazretleri eğitimcilerin görevi konusunda şu açıklamalarda bulundu: ‘Bu yüzden, özellikle bugünlerde, sadece kuralları ve bilgileri bilinçsizce ileten insanlara değil, hakiki tanıklara ihtiyacımız var... Bir tanık diğer insanlara önerdiği hayat tarzım olması gerektiği gibi yaşayan kişidir.’ (Dünya Barış Günü için Mesaj2012) Ayrıca, gençlerin de kendi eğitimleriyle adalet ve barışı geliştirmede sorumlu olduklarını unutmayalım.”
Papalığın Dinler Arası Diyalog Konseyi’nin Ramazan Bayramı mesajında, adaletin ilk olarak bütün yönleriyle insanın kişiliğinden belirlendiğini, dağıtıcılık veya değişmelilik boyutlarına indirilemeyeceği dile getirildi. “Dayanışma ve kardeşlik olmadan kamu yararının elde edilemeyeceğini unutmayalım!” denilen açıklamada, inançlılara göre, Allah’ın arkadaşlığıyla yaşanmış gerçek adaletin bütün diğer ilişkileri (kendisiyle, başkalarıyla, yaratılışın tümüyle) derinleştirdiği belirtildi. Mesajda, “Ayrıca, adaletin başlangıcının, insanlığın Allah tarafından yaratıldığı ve tek bir aile olmaya çağrıldığı gerçeğine bağlıyorlar. Mantığa tamamıyla saygı gösteren ama aynı zamanda Allah’ın üstünlüğüne açık olan bu anlayış, her iyi niyetli olan insanoğlunu teşvik ediyor, onları haklar ve görevleri ahenk içine getirmelerine davet ediyor” ifadelerine yer verildi.
BARIŞ ALLAH’IN ARMAĞANI
Acılarla dolu olan dünyamızda, gençlerin barış için eğitilmeleri gittikçe daha önemli bir hale geldiği vurgulanan Bayramı mesajına şöyle devam edildi: Bu ihtiyacı uygun bir şekilde karşılamak için, barışın da doğru tanımım anlamalıyız: Barış sadece savaşın olmaması veya birbirine karşıt olan güçlerinin dengede olması demek değildir. Bu aynı zamanda, hem Allah’ın armağanı hem de insanın azmini gerektiren daimi bir arayıştır. Adaletin meyvesi ve sevginin neticesidir. İnançlıların kendi çevrelerinde sürekli aktif olmaları önemlidir. Şefkat, dayanışma, yardımlaşma ve kardeşlik içinde yaşadıktan sürece günümüzdeki güçlüklerle başa çıkmaya etkin bir şekilde katkıda bulunabilirler. Ahenkle büyüme, bütünlük içinde gelişme, çatışmaların önlenmesi ve yatıştırılmaları, bu ihtiyaçların bir kaç örneğidir.
Bu mesajla genç Hristiyan ve Müslüman okurların adalet ve barışın gerçek habercileri ve her bir vatandaşın onuruna ve haklarına saygı gösteren medeniyetlerin kurucuları olabilmeleri için, kişisel doğruluk ve özgürlüklerinin geliştirilmesini desteklemeyi ümit ederiz. Onlar, bu değerlerin gerçekleştirilmesi için kaçınılmaz olan sabra ve azme çağırıp, hiçbir zaman şüpheli tavizlere, hileli kestirmelere, veya insanın kişiliğine saygı göstermeyen yöntemlere başvurmamalarına davet ediyoruz. Sadece bu mecburiyetlerinin içtenlikle bilincine varmış kadın ve erkekler banş ve adaletin bir gerçeklik olduğu toplumlar inşa edebileceklerdir. Allah, ‘banş için bir araç’ olmak isteyenlerin kalplerini, ailelerini, ve cemaatlerini huzur ve ümitle doldursun. Herkese iyi bayramlar.”
Yeni Asya