İslam İşbirliği Teşkilatı, ''Ortadoğu'da emniyet ve barışın, bütün mukaddes mekanlar ve Kudüs'ün akıbetiyle doğrudan bağlantılı'' olduğunu bildirdi.

İİT'nin Cidde'deki merkezinden, Mescid-i Aksa'nın yakılma girişiminin 43. yılında yayımlanan mesajda, Kudüs ile kentteki mukaddes mekanların güvenliğinin Müslümanlar nezdinde özel bir önemi olduğu vurgulanarak, bölge barışının da ''Kudüs'ün selametiyle'' bağlantılı olduğu kaydedildi.

İsrail'in, işgalci güç olması bakımından Kudüs'teki kutsal mekanlar ile kentin tarihi ve kültürel kimliğinin korunmasından bütünüyle sorumlu olduğu bildirilen açıklamada, uluslararası anlaşmalar ve özellikle 4. Cenevre Sözleşmesi'nin İsrail'e bu sorumluluğu yüklediği savunuldu. 

İİT, İsrail'in ilgili anlaşmalardan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmesi ve kutsal mekanlara yönelik tecavüzlere engel olunması konusunda ise uluslararası toplumun İsrail yönetimine baskı yapması çağrısında bulundu.

Fanatik bir Yahudi tarafından 1969 yılında Mescid-i Aksa'ya kundaklama girişiminde bulunulmuş ve çıkan büyük yangında, birçok tarihi eserin yanında Selahattin Eyyubi'nin Kudüs'e getirttiği ''ahşap minber'' de tahrip olmuştu.

Star