Bediüzzaman'ın dilinden Şeyh Said olayı

Bediüzzaman'ın dilinden Şeyh Said olayı

Bundan 80 yıl önce, 13 Şubat 1925'te Şeyh Said olayı patlak verdi. Peki Bediüzzaman'ın bu isyana karşı tavrı neydi?

RisaleHaber-Haber Merkezi

Bundan tam 80 yıl önce bugün Şeyh Sait olayı başladı (13 Şubat 1925)

Hilafetin kaldırılması ve medreselerin kapatılmasından 10 ay sonra Diyarbakır-Ergani- Palu merkezli Şeyh Sait hadisesi çıktı ve kısa sürede çevre illere yayıldı. Başbakan İsmet İnönü bölgeye asker sevk ederek isyanı sert bir biçimde bastırdı. Şeyh Sait ve adamları istiklal mahkemeleri tarafından yargılanarak haklarında 47 idam kararı verildi ve idamlar ertesi gün uygulandı. Şeyh Said ve diğer idam edilenlerin nereye gömüldükleri bilinmemektedir.


Bediüzzaman Said Nursi konuyla ilgili diyor ki...

Şark isyanında Şeyh Said ve askerleri Üstadımız Bediüzzaman'ı Şarktaki büyük nüfuzundan istifade için mücadeleye iştirake davet ettiği zaman cevaben demiş: "Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Türk milleti İslâmiyete bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüz binlerle, milyonlarla şehid vermiş ve milyonlar veli yetiştirmiştir. Binaenaleyh kahraman ve fedakar İslam müdafiilerinin torunlarına, yani Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem, diye hem cevab-ı red vermiş hem mücadelesinden vazgeçmesini söylemiştir.
(Osmanlıca teksir Asa-yı Mûsa , s. 250. Isparta. (Beyanat ve Tenvirler)

O sıralarda çıkan Şeyh Said hadisesiyle hiçbir ilgisi olmadığı, hatta hadise öncesinde kendisinden destek isteyen Şeyh Said'i bu niyetinden vazgeçirmeye çalıştığı halde, Bediüzzaman hadise sonrasında, Van'da ikamet ettiği uzlethânesinden alınarak Burdur'a, oradan da Isparta'nın Barla nâhiyesine götürülmüştür. (Beyanat ve Tenvirler)

Bazı zındıkların şeytanetiyle Risale-i Nur'a karşı çevrilen planlar ve hücumlar, inşaallah, bozulacaklar. Onun şakirtleri başkalara kıyas edilmez; dağıttırılmaz, vazgeçirilmez, Cenab-ı Hakkın inayetiyle mağlûp edilmezler. Eğer maddî müdafaadan Kur'an menetmeseydi, bu milletin can damarı hükmünde, umûmun teveccühünü kazanan ve her tarafta bulunan o şakirtler, Şeyh Said ve Menemen Hadiseleri gibi cüz'î ve neticesiz hadiselerle bulaşmazlar; Allah etmesin, eğer mecburiyet derecesinde onlara zulmedilse ve Risale-i Nur'a hücum edilse, elbette hükûmeti iğfal eden zındıklar ve münafıklar bin derece pişman olacaklar. (Tarihçe-i Hayat, Beşinci Kısım: Denizli Hayatı)