Ahmet Bedir'in haberi

Siirt Gökkuşağı Derneği'nin Halk Eğitim Merkezi konferans Salonu'nda düzenlediği "Toplumda Kadın, İyi Bir Anne Olmak" konulu konferansa katılan Süphandağı, cahiliye döneminde kız çocuklarının diri diri gömüldüğünü hatırlatarak, Hazreti Muhammed (sav) ile kadınların toplumun eşit bireyleri haline geldiğini kaydetti.

Yeryüzünde anne gibi karşılıksız bir şefkat kahramanı olmadığını söyleyen Süphandağı, "Bu kahraman, çocukların hayatlarında da etkilidir. Vücudun en önemli organı kalptir. Kalp beyne kan pompalıyor. Birkaç dakika bu işlevini yapmazsa vücutta beyin ölümü gerçekleşiyor. Beyin ise babadır. Babanın yani beynin iyi çalışması için kalbin kırılmadan, dökülmeden çalışarak kan pompalanması gerekir." dedi.

0-6 yaş döneminin eğitimde büyük önem taşıdığını, bu sürenin asla boş geçirilmemesi gerektiğini vurgulayan Lale Süphandağı, '7 yaş çok geç' ifadesinin bir slogan olarak hayata geçirilmesini istedi.

Okul öncesi eğitim verilmemesinin ileride çocukların yaşamlarını olumsuz etkilediğini kaydeden Süphandağı, bunun özellikle anneler tarafından dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi. Çocukların zihin yapılarının bütün temellerinin 0-6 yaş arasında atıldığını belirten Süphandağı, "Okul öncesi eğitime giden çocuklar fiziksel, ruhsal, bedensel olarak akranlarına karşı son derece becerikli oluyor. Anaokuluna devam eden çocukların öz güvenleri son derece yüksek, ne yaptıklarını, ne istediklerin biliyorlar. Olayları ifade etme, kendilerini anlatma, ezber çalışmaları, tiyatro gibi konularda çok önde olabiliyorlar." şeklinde konuştu.

Gökkuşağı Derneği Başkanı Fatma Kebapçı da konferansta yaptıkları faaliyetleri anlattı. Sosyal içerikli, eğitim ve kültür programlarına yoğunlaştıklarını belirten Kebapçı, 'Şefkatevi' projesi kapsamındaki çalışmaların hızlanacağını söyledi.

Gazeteci Yazar Abdulkadir Süphandağı ise SODES kapsamında hazırlanan "Kadınım Haklıyım" isimli programa katıldı. Allah'ın yeryüzünde her şeyi çift yarattığını anlatan Süphandağı, kadına en büyük hakkın Allah ve Resulü tarafından verildiğini dile getirdi. Süphandağı, şunları söyledi. "Kadını insanın dışında bir yere oturtmak insanlığın kaybıdır ve bunun İslam medeniyetinde yeri yoktur. Batı ortaçağ karanlığı içerisinde debelenirken, kadını insan mı değil mi tartışmasını yaparken, İslam kadına erkeğinin yanında erişilmez muhteşem bir değer vermiştir. Kadının İslam'da iş yeri açma ve çalışma hakkı, çocuk sahibi olma hakkı, eşini seçme hakkı, miras hakkı, mihir hakkı gibi son derece önemli hakları vardır."