Peygamberimiz ve sahabelerin ibadeti

Peygamberimiz ve sahabelerin ibadeti

Şükreden bir kul olmayayım mı? Hz. Peygamber gece namazına devam ediyordu; ta ki ayakları şişti ve parçalandı. Ona: "Bunu niçin yapıyorsun, ey Allah'ın Resûlü? Hâlbuki Allah seni affetmiştir" dedim. Hz. Peygamber: "Allah'a şükreden bir kul olmayayım mı?"

Enes anlatıyor

Enes bin Malik'ten Hz. Peygamber'in gece namazı soruldu. Enes: "Biz onu geceleyin, hangi saatte namaz kılarken görmek istesek görürdük. Hz. Peygamber bazen peş peşe o kadar fazla oruç tutardı ki, devamlı oruç tutacak sanırdık. Bazen da o kadar ara verirdi ki artık oruç tutmayacak sanırdık" dedi. [Buhari]
Eşiyle gece namazına kalkıyor!

Hz. Aişe validemize: "Bazı kimseler bir gecede bir veya iki defa Kur'an'ı okurlar" denildi. Hz. Aişe: "Onların okuması okuma sayılmaz. Ben Hz. Peygamber ile gece namazına kalkıyordum. Hz. Peygamber, Bakara, Âl-i İmran ve Nisa surelerini okuyor ve nerede tehdid ayetleri geçse, muhakkak Allah'ın rahmetine sığınıyor ve nerede de müjde ayetleri geçse, orada da Allah'tan niyazda bulunuyor, lütuf ve ihsan diliyordu" dedi. [Heysemi]

Abdullah ibn Mes'ud'un namaz tutkusu

Abdullah bin Mes'ud nerdeyse hiç nafile oruç tutmazdı. Kendisine niçin oruç tutmadığı sorulduğunda: "Ben oruç tuttuğum zaman namaz kılmakta güçlük çekiyorum. Hâlbuki namaz, benim yanımda oruçtan daha sevimlidir" derdi. Oruç tuttuğunda da başında, ortasında ve sonunda olmak üzere ayda üç gün tutardı. [Heysemi]

Ben Abdullah bin Mes'ud'dan daha az oruç tutan bir fakih görmedim. Ona niçin nafile orucu az tuttuğu sorulunca "Ben namazı oruca tercih ediyorum. Oruç tuttuğumda, namaz kılmakta güçlük çekiyorum" dedi. [İbn Sa'd]

Gecenin bir miktarında namaz kılmak

Biz Ebu Musa El-Eş'ari ile bir seferde bulunuyorduk. Bir gece bir bostana sığındık, orada konakladık. Ebu Musa gecenin bir miktarında kalkarak namaz kıldı. Sesi o kadar güzeldi ve Kur'an'ı o kadar güzel okuyordu ki, tarif edemem. Hangi ayeti okuyorsa, onun gereğini yapıyordu.

Namazı bitirdikten sonra: "Allah'ım, ferahlık veren sensin ve ferahlık sendendir. Güvenlik veren sensin, güvenlik veren kimseleri seversin. Koruyucu sensin ve koruyucu kişiyi seversin. Doğru olan sensin ve doğru olanı seversin" diye dua etti. [Ebu Nuaym]

Ebu Osman anlatıyor: Ebu Hüreyre'ye yedi gece misafir oldum. O, hizmetçisi ve hanımı geceyi üçe taksim etmişlerdi. Sıra ile namaza kalkıyorlardı. [Ebu Nuaym]

Elli bin hurmalığı

Ebu Talha el-Ensarî kendisine ait olan bir bostanda namaz kılıyordu. O esnada Dubsi denilen bir kuş öttü. O kuş durmadan bir çıkış yolu arıyor, fakat bir türlü bulup da çıkamıyordu. Bu manzara Ebu Talhâ'nın hoşuna gitti. O da namazın içinde olduğu halde kuşu seyredip duruyordu. Sonra namaza döndü, fakat kaç rekât kıldığını hatırlayamadı.

Bunun üzerine: "Bu malım yüzünden dinim helâk oldu" diyerek Hz. Peygamber'in yanına geldi ve olanları anlattıktan sonra: "Ey Allah'ın Resûlü, bu bahçemi Allah yolunda infak ettim. Nasıl uygun buluyorsun öyle harca" dedi. [Terğib]

Secdesi öyle uzundu ki...

Sabit radıyallahu anh diyor ki: "Abdullah bin Zübeyr namaz kılarken, sanki ayakta dikili bir ağaç gibi dururdu. Kendini namaza öyle verirdi."

Başka bir kişi de şöyle demiştir: "İbn-i Zübeyr secdeyi öyle uzun ve hareketsiz yapardı ki, kuşlar gelir, omzuna konardı. Bazen de öyle rükû ederdi ki, bütün gece rükû ile geçerdi. Bazen de secdeyi uzatır, bütün geceyi secde ile geçirirdi.

Namaz, kötülükleri yok eder!

İbn Mes'ud (ra) şunları söylemiştir: "İhtiyaçlarınızı farz namazların üzerine yükleyiniz. Çünkü farz namazlar ihtiyaçlarınızın görülmesine vesile olur."

İbn Mes'ud (ra) şunları söylemiştir: "Büyük günahlardan korunmak şartıyla, kılınan namazlar, aralarındaki günahlara kefaret olur." [Ebu Nuaym]

Namaz, ölüm hariç tüm dertlere devadır!

Selman-ı Farisi (ra) şunları söylemiştir: "Kul namaza durduğunda hataları başının üzerine asılır. Namaz bitmeden önce de bunların tamamı dağılıp gider. Tıpkı hurmaların hurma ağaçlarından düşüp de sağa sola dağılmaları gibi."

Tarık bin Şihab anlatıyor: Gece ibadetlerini öğrenebilmek için bir gece Selman'ın evinde kaldım. O gecenin sonunda kalkarak bir süre namaz kıldı. Ben onun gece boyunca hiç yatmayıp devamlı ibadet ettiğini zannediyordum. Bunu kendisine söylediğimde o şöyle buyurdu:

"Hakkıyla eda edilen beş vakit, namaz ölüm hariç tüm dertlerin devasıdır. İnsanlar akşama üç grup halinde ulaşırlar. Bir grubu vardır ki ne kârda ve ne de zarardadır. İkinci grup insanlar hiç kârı olmayıp tamamen zararda olanlardır. Son grupta bulunanlar ise sadece kârda olan kişilerdir. Halkın gafletini ganimet bilerek gece karanlığında kalkıp sabaha kadar Allah'a ibadet eden kişiler yalnızca kârda olup hiç zarar etmeyenlerdir.

Bir kişi de vardır ki halkın gafletini fırsat bilerek günahlara dalar. Böyle kişiler hiç kârları bulunmayıp sadece zarar edenlerdir. Yatsı namazını kıldıktan sonra yatanlarsa ne kâr ve ne de zarar edenlerdir. Sakın seni yorgun düşürecek şekilde hızlı hızlı yürüme. İtidali hiç bir zaman elinden bırakma ve başına geçtiğin bir işte sebat et." [Taberani]
Milli Gazete