TSK'nın mayını şehit ailelerini yıktı

TSK'nın mayını şehit ailelerini yıktı

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 27 Mayıs 2009 tarihinde mayın patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili ortaya çıkan 'mayınların TSK'ya ait olduğu' yönündeki bilgiler, şehit ailelerini bir kez daha yıktı

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 27 Mayıs 2009 tarihinde mayın patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili ortaya çıkan 'mayınların TSK'ya ait olduğu' yönündeki bilgiler, şehit ailelerini bir kez daha yıktı. Şehit aileleri, olaydan sonra internet sitelerine düşen komutanların 'mayının askeriyeye ait olduğu' yönündeki ses kayıtlarını duyunca inanmak istemediklerini ve konuşulanların gerçek olmaması için dua ettiklerini belirtti. Şehit aileleri, "Bu haberle bir kez daha aynı acıyı yaşadık, sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz." dedi.

Çukurca'da 27 Mayıs 2009 da meydana gelen mayın patlaması sonucu 7 Mehmetçik şehit oldu. Olayla ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma sonuçlandı. Soruşturma sonucunda mayınların MKE yapımı olduğu ve komutanların emri ile döşendiği öne sürüldü. 'Taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak' suçundan sorumluların cezalandırılması istemiyle dosya Genelkurmay'a gönderildi.

Patlamada şehit olan Kemal Özevin, Adil Yıldız ve Cafer Yıldız'ın babaları Halil Özevin, İsmail Yıldız ve Nail Çelik, bugün basında yer alan mayının TSK'ya ait olduğu haberi üzerine acılarının katlandığını söyledi. Kemal Özevin'in babası Halil Özevin, "Bize PKK'nın döşediği mayının patlaması sonucu şehit olduğunu söylediler. Ancak olaydan birkaç hafta sonra internete düşen ses kayıtları içime tereddüt düşürdü. İlk başta inanmak istemedim ve bu ses kaydında söylenenlerin gerçek çıkmaması için dua ettim." şeklinde konuştu. Oğlunu özel arabasıyla Hakkari'ye götürüp birliğine teslim ettiğini belirten acılı baba, "İçim rahat bir şekilde geri döndüm. Çünkü evladımı oradaki komutanlara emanet etmiştim." diye konuştu.

Şehit Cafer Çelik'in babası Nail Çelik de, internete düşen ses kaydının Genelkurmay tarafından yalanlanmadığını söyledi. Çelik, "Bunu biz yapmadık diyen yok. Bize herhangi bir rapor gelmedi. Varsa suçu olan cezasını çeksin. Bizim çocuklarımızı emanet ettiğimiz kişiler, birtek cenazemizi gönderdiler." ifadelerini kullandı. Başka şehitlerin olmasını istemediğini ifade eden acılı baba, ihmaller sonucu hiç kimsenin çocuğunun ölmesini istemediğini ve sorumlularında cezasız kalmasın temennisinde bulundu. Çelik, "Hala Genelkurmay Başkanlığı'ndan açıklama bekliyoruz. Askeriyenin mayını olduğuna inanmak istemiyoruz. Ses kaydı yalandır desinler." dedi.

Şehit Adil Yıldız'ın babası İsmail Yıldız ise, diğer şehit babaları gibi acılarının katlandığını ifade etti. Yıldız, "Oğlumun terhisine 58 gün vardı. Fakat biz onu beklerken cenazesi geldi. Ben de diğer babalar gibi ihmali olanların cezalandırılmasını istiyorum." diye konuştu. Baba Yıldız, sürekli bir araya gelerek birbirilerine destek olan şehit babaları devam eden yargı sürecine dahil olacaklarını söyledi.

Türkiye, 27 Mayıs 2009 günü Güneydoğu'dan gelen patlama haberiyle yasa boğuldu. Hakkâri'nin Çukurca ilçesindeki 20. Jandarma Tugay Komutanlığı'na bağlı askerî birlik, Hantepe'ye intikal ederken araziye döşenmiş mayın patladı. Askerler Ziya Bener, Deniz Demirci, Özkan Dumlu, Cafer Çelik, Kemal Özer, Adil Yılmaz ve Oğuz Kır'ın şehit olduğu patlamada, 7 asker yaralandı. Olayın yaşandığı ilk günlerde mayının PKK terör örgütü tarafından yerleştirildiği öne sürüldü. Bir süre sonra internete iki komutanın ses kayıtları düştü. Ses kayıtlarında mayınların askerler tarafından döşendiği öne sürüldü.

Olayın ardından şehit Uzman Çavuş Ziya Bener'in kardeşi Refik Bener ile şehit Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci, Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunarak ihmali görülen komutanların cezalandırılmasını istedi. Suç duyurusunda internette yayınlanan ses kayıtları delil olarak kullanıldı.

İŞTE İNTERNETE DÜŞEN O SES KAYDINDAKİ İFADELER

Komutan: Çukurca'daki mayınlar bizimdi-

Hakkari Çukurca'da 6 askerin hayatını kaybettiği mayın patlamasıyla ilgili internet sitelerine şok bir ses kaydı düştü.

27 Mayıs'ta Hakkari Çukurca'da 6 askerimizin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilgili internet sitelerine şok bir ses kaydı düştü.

Hakkari Tümen komutanı Tümgeneral G. K. ve Çukurca Tugay komutanı Tuğgeneral Z.E. arasında geçen telefon konuşmaları internete düştü. Z.E. 6 askerin şehit olduğu mayınlarla ilgili Hakkari Tümen Komutanını bilgilendirirken 'Bu mayınlar büyük bir olasılıkla bizim' diyor. Mayınları bizzat kendinin yerleştirdiğini belirten E, bütün rütbelileri tek tek çağırarak mayınların yerini gösterdiğini ifade ediyor. 'Ben bu çoçukları koruyayım diye onları döşedim' diyen Z.E. bütün sorumluğu üzerine almaya hazır olduğunu söylüyor.

İki komutan arasındaki konuşmalar dışında Çukurca Tugay Komutanı Tuğgeneral Z.E'nin Tabur Komutanı Yarbay T ve adı belli olmayan bir komutanla yaptığı konuşmalarda ortaya çıktı.

Bu ses kaydına konu olan mayın patlamasının hemen sonrasında atv'ye konuk olan Başbakan Erdoğan da çarpıcı açıklamalar da bulunmuştu.

Erdoğan, DTP'ye randevu konusu ile ilgili bir soruya ne zaman bu yönde bir girişimde bulunsam, bölgeden mayın patlaması sonucu şehit haberleri geliyor şeklinde cevap vermişti.

1. SES KAYDI: Hakkari Tümen Komutanı Tümgeneral G.K. ve Çukurca Tugay Komutanı Tuğgeneral Z. E. arasındaki telefon konuşması

Z.E: Komutanım uzaktan komutalı değil. Maalesef

G. K: Değil mi?

Z. E: Değil komutanım. Uzaktan komutalı değil. Biliyorsunuz bunları korumak için ben burada sıkıntılı oldukları için kendim risk alarak geldim. Bizzat kendim yerleştirdim. Rütbelileri tek tek çağırdım gösterdim. Bütün bölük komutanları birbirine devretsin dedim. Hep böyle tekmil verdiler devrettik diye. Ama komutanım bu büyük bir olasılıkla bizim, yani sabah buraya gelmenizde yarar var komutanım.

G. K: Kolordu komutanı gelecek sabah erken saatlerde onla beraber gelicem.

Z. E: Komutanım kolordu komutanımızla bu konuyu paylaşmanızda yarar var. Ben tamamen sorumluluğu almaya hazırım komutanım onu bütün samimiyetimle söylüyorum. Bütün sorumluluğu alıyorum zaten komutanlık sorumluluğu olarak.

G. K: Hepimiz alırız o konuda tereddüdümüz yok.

Z. E: Komutanım benim niyet maksadımı biliyorsunuz. Ben bu çocukları koruyayım diye onları döşedim. Ama onlar demek ki bu hassasiyeti o kadar yırtınmama rağmen göstermemişler. Komutanımızla da bir paylaşırsanız komutanım ben sabahleyin sıkıntıda kalabilirim. Yani olduğu gibi paylaşmak durumunda kalabilirim. Komutanım sizi böyle sıkıntıya soktuğum için kahroluyorum.

G. K: Yok yok hayır öyle birşey, hiç bir sıkıntı yok bak hiç bir sıkıntı yok. Hayır hayır hayır hiç bir sınıtı yok. Biz aynen planladığımızı tekrar uygularız. Sen merak etme hiç onda bir sıkıntı yok.

Z. E: Yarından itibaren de harekatımızı uygulamak için hazırız komutanım bunu da belirteyim. Yarın akşama kadar atarız üzerimizden bu sıkıntıyı. Ama bu sıkıntıdan dolayı ben kahroluyorum.

G. K: Hiç önemli değil. Kahrolacak bir şey yok. Ben bir şey söyleyeyim. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Burada hayatımızı ortaya koyup mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin içerisinde birileri ufak tefek hata yapacaktır. Bunun bedeli belki ağır olacaktır.

2. SES KAYDI - Çukurca Tugay Komutanı Tuğgeneral Z. E. ve Tabur Komutanı Yarbay T. arasında geçen telefon konuşması...

Z.E: Nedir durum orda. Tümen komutanı geleceğiz sabah çok erkenden demişti bana.

T: Komutanım Kolordu Komutanımız geldi. Yaklaşık bir 15 dakika önce. Şu anda burdalar. Şu anda odanızda görüşüyorlar komutanım.

Z.E: Seni yanında bir şey konuştular mı?

T: Yok komutanım. İkisi odaya girdiler komutanım.

Z.E: Makam odasına mı girdiler?

T: Doğrudur. Sizin odanızdalar komutanım.

Z.E: Peki Tümen Komutanı Asayiş Komutanı gelmeden önce seninle konuştu mu hiç bu olayla ilgili?

T: Taburları sordu bana. Taburların durumu nasıldı buradayken şeklinde söyledi sordu. Onun haricinde birşey konuşulmadı komutanım bi de nasıl bir kanaat edindi bilemiyorum. Bu timler yanlış yerden gitmişler herhalde gibi birşeyler

söyledi komutanım. Başka herhangi bir konuşma olmadı.

Z.E: Evet. Bu yukarıya nasıl bildirdiniz ilk kaza olay raporunu

T: Komutanım sadece operasyonun başlangıcından sonra ilerleme esnasında muhtemelen EEP'ye olduğu değerlendirilen patlamıştır. Şehit ve yaralıların kimliklerini saydık. Değerlendirme olarak da muhtemelen bölgede yapılan operasyonları engellemek maksadıyla bölücü terör örgütü mensupları tarafından EEP döşenmiş olabileceği değerlendirilmektedir şeklinde hiç teferruata girmeden yüzeysel bir şey yazdık komutanım. Tümen Komutanımız kendisi de gördü birkaç kez özellikle bakarak. Olan olayı da o şekilde yazdık.

Z.E: Peki Taner var mı söyleyeceğin birşey?

T: Hastane kayıtlarına geçen 6 şehit 8 yaralı olarak komutanım, bizim bildirdiğimiz o şekilde.

Z.E: Anladım Taner.

3. SES KAYDI: Çukurca Tugay Komutanı Tuğgeneral Z.E. ve ismi belli olmayan bir komutan arasında geçen telefon konuşması..

KOMUTAN: Zeki sen misin abicim? Sesin biraz şey. Sen yanlız mısın? Nasıl?

Z.E: Astsubay yanımda diğer arkadaşlar Asayiş Komutanı ile Tümen Komutanının yanında

KOMUTAN: Ha şeyi söylicem bu konuşmaların hepsi kaydediliyormuş fazla şey yapmayın. Anladım mı dediğimi?

Z.E: Anladım.

KOMUTAN: Beni aradılar söylediler. Senin bu aradığınla ilgili

Z.E: Anladım.

KOMUTAN: Mümkün olduğunca az.

Z.E: Kim söyledi size?

KOMUTAN: GES Komutanı, beni aradı sabah tamam.

Z.E: Anladım.

KOMUTAN: Abi hepimizin başı sağ olsun. Yapacağımız bir şey yok biliyorsun. Takdiri İlahi. Görev de devam edecek tabi. Ben de dün geldim yani akşam üzeri geldim. Öyle devam ediyoruz işte ne yapalım yani. Öpüyorum. Görüşürüz abiciğim. Herkesin başı sağ olsun. Oradakiler sana emanet moralini yüksek tut.

'Jandarma, 7 askerin şehit olduğu patlamayı masa başında inceledi'

 Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 7 askeri şehit eden mayınların TSK'ya ait olduğunun ortaya çıkması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Zaman'ın dün manşetinde yer alan ve Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı açıklamayla teyit ettiği gelişmenin ardından önemli bir iddia daha gündeme geldi.

  Uzundere mevkii Hantepe bölgesinde o dönem görev yapan Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Kılınç, 27 Mayıs 2009'daki patlamanın tahkikatını olay yerine gitmeden yaptıklarını belirtti. Jandarma Olay Yeri İnceleme ekibinin de raporunu masa başında yazdığını ileri süren Kılınç, kendilerine verilen emir doğrultusunda mayının patladığı yerin krokileriyle oynadıklarını söyledi.

Kılınç, "Olay yerine biz gitseydik, mayını TSK'nın koyduğunu tespit ederdik. Bize verilen talimat doğrultusunda, suçu terör örgütüne yükledik." dedi. İbrahim Kılınç, 11 Mayıs 2009'da Çukurca'da mayına basarak şehit olan Jandarma Er Lokman Tekin (21) için de olay yerine gitmeden rapor hazırladıklarını söyledi. Tekin'in TSK'nın üs bölgesinde, kendi koydukları mayına basarak şehit olduğuna dikkat çeken Kılınç, bu olayı da terör örgütünün üzerine yıktıklarını anlattı. Çukurca'da çalıştığı iki yıl boyunca 85 tahkikat yaptığını aktaran eski Uzman Çavuş İbrahim Kılınç, özellikle üst düzey generallerin terörün bitmesini istemediğini savundu. Kılınç, Çukurca'daki 85 olayın çoğunun, jandarmanın koyduğu mayınlardan oluştuğunu aktardı.

Cihan