Koştururken bir de bakıyorsunuz Ezan sesi

Koştururken bir de bakıyorsunuz Ezan sesi

Yönetmen Reha Erdem, "inançsızlığın çok ağır olduğunu, maneviyatı barındırmamanın insanlıktan uzaklaştıran, çok fukaralaştırıcı, çaresiz bırakan bir şey" olduğunu söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yönetmen Reha Erdem, "inançsızlığın çok ağır olduğunu, maneviyatı barındırmamanın insanlıktan uzaklaştıran, çok fukaralaştırıcı, çaresiz bırakan bir şey" olduğunu söyledi.

Yeni filmiyle ilgili Taraf gazetesinden Tuğba Tekerek'in sorularını cevaplayan Erdem'in röportajındaki ilgili bölüm şöyle:

Film, bir sınır şehrine gelen Kosmos’un ağlamasıyla başlıyor. Neye ağlıyor Kosmos?

Kosmos, inançsızlığa ağlıyor, diye düşünüyorum. Film bir inanç filmi, daha doğrusu bir inançsızlığa ağlama.

İnançsızlık derken?

İnançsızlık derken her boyutuyla... Bir insanın başka bir insana inanmasından Allah’a inanmaya kadar... Kosmos’un bu yeni geldiği yerde sadece tehditler var. Sınır başlı başına bir tehdit zaten, sınır demek ötekiler var demek. Kosmos böyle iki boyuta inmiş bir yere, o kuru dünyaya bir üçüncü boyut, bir umut olarak geliyor. İnsan üçüncü boyutunu maneviyatla oluşturuyor.

Bir önceki filminiz Hayat Var’la ilgili konuşurken “Orada müthiş bir yoksunluk var, din yok, aşk yok, böyle bir yerde elin nereye değse yara oluyor” diyorsunuz. Din sizin için bu kadar önemli...

Dini inanç anlamında kullanıyorum. İnançsızlığın ağırlığı çok ağır diye düşünüyorum. İnançsızlık, içinde maneviyatı barındırmamak, insanlıktan uzaklaştıran bir şey. Çok fukaralaştırıcı, çaresiz bırakan bir şey.
Düşünsenize koşturuyorsunuz, metro, iş onun ayağına basmışsınız, bunu öldürmek istiyorsunuz, şundan parayı kapmak istiyorsunuz... Derken bir ses, Allah büyüktür, diye bağırıyor. Bu, çok müthiş bir şey. Bütün derinliğiyle, yabancılaşmadan düşündüğünüzde çok değerli bir şey. Çok değerli derken Kosmos filmi de öyle bir şey... Öyle bir şey olmalı diyorum. Bu takır tukur takır tukur dünyada iyi anlamlı bir ezan sesi gibi...