Cemaat ile korkuturken ülkeyi soyuyorlardı
Fethullah Gülen'le korkutmaya çalışıyorlar. Perde önünde halka irtica tiyatrosu izletirken, kuliste milletin paraları cukka yapılıyor
Risale Haber-Haber Merkezi
Ergenekon örgütünün ortaya çıkmasında yaptığı haberlerin büyük rolü olan Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, Taraf'ta yaptığı bazı haberleri ve gazeteye yazmadığı kimi dosyaları bir kitapta topladı: Karargah. Baransu Yeni Şafak'tan Murat Aksoy'un sorularını cevapladı.
Kitabında Karargahtakiler AK Parti ve Fethullah Gülen'e karşı olduğunu söylüyorsun. Korkuyorlar mı?
Korktuklarını düşünmüyorum. Bence perde arkasında korkudan daha farklı şeyler var. Örneğin hesap veremeyecekleri işler var. Askeri ihaleleri incelemek gerekiyor. Bunun altından kalkamazlar. Kendi döşedikleri mayınla 7 asker ölüyor, PKK yaptı diyorlar. Pimi çekip askerin eline el bombası veriliyor, bize olay farklı yansıtılıyor. O kadar çok yalan söylendi ki. Hesap soran ve hesap veren yok. İsrail'e tank modernizasyonu yaptırılıyor. İhale öncesi bu işi İsrail'e vermeyin, tanklar geri geri gitmez deniyor, kimse kulak asmıyor. Tank geri geri gitmiyor.
Neden üzerine gidilmiyor?
Çünkü bu konular askeri yargıda sözde araştırılıyor. Yolsuzluğu yapan veya göz yumanın emriyle bir soruşturma açılabilir mi? Askeri hakim ya da savcı sicil notunu belirleyen komutanlarla ilgili nasıl dava açabilirler ya da soruşturma yapabilirler. Askeri yargının verdiği bazı kararlar var. Evet yolsuzluk yapılmıştır ama bunlar küçük kalemdir deyip kapattığı yüzlerce olay var. Yani yolsuzluğu kabul ediyor ama kalem miktarı az olduğu için kovuşturmaya gerek olmadığına karar veriyor. Az dediği kalemlerin yıllık limitini alt alta koyduğunuzda trilyonlar ediyor. Askere sivil yargı yolu açılsın karargahta adam kalmaz. Sivil savcılık ortaklaşa yapılan suçla ilgili sivillere 20 yıl hapis veriyor. Onun ortaklığını yapan asker askeri mahkemede yargılanıyor. Karar beraat.
Ama İlhami Erdil yargılandı...
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök olmasaydı, Erdil, değil soruşturma geçirmek, hakkında bu iddiaları ortaya atan kişi linç edilirdi. Komutanına iftira atmaktan ve hakkında kötü düşünmekten ceza alırdı. Hilmi Özkök bugün Genelkurmay Başkanı olsaydı yazdığımız her konu hakkında derhal soruşturma açtırırdı.
Yani tek korkuları askeri sistem içindeki akçeli işler mi?
Hukuk dışına çıkılan olaylar ve akçeli işler. 28 Şubat sürecinde bize irtica geliyor dediler, bizi korkuttular. Şimdi de Fethullah Gülen'le korkutmaya çalışıyorlar. Ama biliyoruz ki 28 Şubat sürecinde cumhuriyet tarihinde olmayan soygun gerçekleşti. Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar hayali ihracat oldu. Perde önünde halka irtica tiyatrosu izletilirken, kuliste milletin paraları nasıl cukka yapılırın mal paylaşımı yapılıyordu. Kimine sus payı olarak başbakanlık, kimine bakanlık, kimine medya patronluğu rolü verilmişti. Muvazzaf ve emekli askerler de bu pastadan pay aldılar. Bugün de hukuksuz eylemlerin ve yaptıkları yolsuzlukların ortaya çıkmaması için Fettullah Gülen dezenformasyonuna sarıldılar. Tıpkı 28 Şubat sürecinde ileri sürülen sözde irtica paranoyası gibi. Ama bu kez bunu örtemeyecekler.