Said Nursi şaşaalı İstanbul'dan sonra...
Özcan: Bediüzzaman da bir derece şaşaalı İstanbul günleri ve Ankara seferinden sonra...
Risale Haber-Haber Merkezi
Peygamber Efendimizi ve peygamberleri en iyi anlatan ifadelerden birisinin inziva halleri olduğunu belirten Mustafa Özcan, Vakit gazetesindeki yazısında, "Bu münzevi yönleri hakla beraberliklerini anlatıyor. Aynı zamanda tebliğci olmaları dolayısıyla mesaj ve risalet aldıklarında da zorunlu olarak halkın içine karışırlar. Zira aldıkları mesajı halka iletmekle mükelleftirler. Lakin halkın içine karışmak ve kitlelerin muallimi olmak için hakka vasıl olmak gerekir. Bu da inzivadan geçer" dedi.
Ehlullahın peygamberlerin kademi ve izi üzerine inziva halleri ve tutkularının aklına geldiğini ifade eden Özcan, "İnziva insanın iç dünyasının yenilenmesine kapı aralar. Bütün peygamberlerin evvah ve evvab olmalarının yani hakka sürekli geri dönmelerini sağlayan haslet inviza yani hakla beraber olma durumudur. Bu da normal insanlarda nefs-i levvameye tekabül eder. Hazreti Musa’nın Medyen’de 8-10 yıl çobanlık yapması gibi Gazali de 10 veya 11 yıl boyunca Bağdat’tan kaçarak (kimilerine göre medreseden kaçarak) içine, inzivaya ve dolayısıyla Allah’ın yollarına yönelmiş ve iltica etmiştir. Kudüs ve Şam’da 10 veya 11 yıl münzevi olarak yaşamıştır. Keza Hazreti Abdulkadir Geylani, Bağdat’a geldiğinde ve riyazat günlerinde tenha Dicle kenarlarını kendisine mekan edinmiş ya da başka bir ifadeyle söyleyecek olursak yalnız olarak inziva hallerinde kemal günlerine hazırlanmış ve Dicle kenarlarının ıssızlığı, bir gün onu binlerce kişiyi irşat ettiği rıbatına taşımıştır. Dicle kenarlarındaki münzevi günler olmasaydı rıbat olmazdı ve Geylani manevi olarak doğmazdı" şeklinde konuştu.
Bediüzzaman'ın da inzina günleri olduğunu hatırlatan Özcan, yazısını şöyle sürdürdü:
"Rıbat ile Medresetü’z Zehra ve Geylani ile Bediüzzaman’ı da karşılaştırmak mümkündür. Belki Geylani’yi asırların eskitememesinin nedeni manevi tasarrufatından ziyade rıbatı ve burada gerçekleştirdiği eğitim hizmetleridir. Bu onun irşat eksenli hizmetini sistemleştirmiştir. Bediüzzaman da bir derece şaşaalı İstanbul günleri ve Ankara seferinden sonra hadis-i kutside tecellisini bulan ‘mümin kulun kalbinden başka hiçbir yere sığamadım’ sözüyle kastedilen kalp evine dönmüş ve onun için artık kasri ve ihtiyari inziva günleri başlamıştır.