Cihan Ural'ın haberi

Kerbala'da şehit edilen İmam Hz. Hüseyin (R.A) ve beraberindeki 72 kişinin matemini yaşamak ve gelecek nesillere aktarmak maksadıyla düzenlenen program öncesinde gelen misafirlere Aşure ikram edildi. Programın sunuculuğunu gazeteci ve televizyon moderatörü Remzi Meziroğlu yaptı. Türkiye'den Avrupa'ya gelen Dede'lerin de katıldığı program Özkan ve Ozan Dede'nin okudukları matem türküleri ile başladı. Programda AAİB Genel Başkanı Alişan Hızlı bir konuşma yaptı.

Aleviliğin Türkiye'nin içinde ve dışında olduğunu tartışan ve bu konuda lobicilik yapan birçok kurum ve dernek olmasına rağmen Alevilikle İslam'ın birbirinden ayrılamayacağını göstermek için bu programları düzenlediklerini vurgulayan AAİB Başkanı Hızlı, "Aleviliğin İslam'ın içinde olduğunu anlatmaya gönül verdik. Biz bu işi büyük bir fedakarlık ve sevgi ile yapıyoruz. Bu cemleri ve Aşure günümüzü 2004 yılından itibaren geleneksel olarak yapıyoruz. Biz bu cemlerde Alevi ve Sünni kardeşlerimizle hep beraber olduk. Bizim toplum olarak birbirimizle hiçbir sorunumuz yok. Anayasada var olan 'Eşit inanç boyutunda herkes eşit haklara sahiptir' maddesinin uygulanmasını istiyoruz." dedi.

Birçok yerde saldırılara maruz kaldığını belirten Hızlı, "Muharrem ayında tutulan oruç ve yapılan duaların insanlığa barış, huzur getirmesini ve kardeşlik duygularının pekişmesine vesile olmasın temenni ediyoruz." ifadesini kullandı.

PROGRAM ALEVİLERDEN, AŞURE SÜNNİLERDEN

Türkiye'nin Düsseldorf Başkonsolosu Fırat Sunel, Almanya Alevi-İslam Birlikleri bu programı düzenlerken Aşuresini de suni bir derneğin üstlenmesinin güzel bir kardeşlik örneği olduğunu belirtti. Başkonsolos Sunel, "Bizi biz yapan değerleri burada yaşıyor, gelenek ve göreneklerimizi hiçbir şey eksilmeden bugün burada birlik ve beraberlik içinde bulunuyoruz. Hacı Bektaş Veli hazretlerinin en güzel şekilde ifade ettiği gibi "bir, iri ve diri" olmaya devam edeceğiz." dedi.

Konuşmasında birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajları veren Sunel, "İslam'ın en iyi yaşandığı Anadolu coğrafyasının ayrılmaz unsurları olan Sünni'de biziz, Alevi de biziz. Bayrağımız hepimizin bayrağıdır. Hepimizin kalbi aynı topraklar için çarpar. Bu birlikteliğin bozulmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Şu anda buradaki birlikteliğimiz dahi, milletin ve devletimizin huzurunu bozmaya çalışanlara verilen en iyi yanıttır." ifadesini kullandı.

İran Büyükelçisi Alıreza Seyhatar programda Muharrem ayında gerçekleşen olayları anlattı ve programa çağırıldığından dolayı teşekkür etti.

Muharrem ayının İslam tarihinde birçok olaylara vesile olduğunu ve bu aya anlam kattığını belirten Berlin Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Dere, Muharrem ayından ibret çıkartılacak olaylar ve yol haritamızı belirleyecek birçok işaretler olduğunu söyledi. Dere, "Muharrem ayında bir insanın çevresine ve ailesine nasıl yakın ve şefkatli olduğunu görüyoruz. Peygamber Efendimizin de torunları ve ailesinin bize nasıl bir aile ortamının olduğunu ve ne şekilde yaşanmasını göstermesi açısından önemlidir. İslam'ın en büyük din boyutu, Ehl-i Beyt tarafından bizlere taşınmıştır. Ehl-i Beyt Peygamberimizden aldığı o güzel öğretileri bizlere öğretmişlerdir." dedi.

Kerbala hadisesinden önemli ders çıkartılması gerektiğini belirten Prof. Dere, " Peygamber Efendimizin torunlarını ne şekilde sevdiğini, gönül paresi olduğunu biliyoruz. Peygamberimiz Ehl-i Beyt'ini ve torunlarını Ümmet'e emanet etmişti. O dönemdeki Ümmet Peygamber emanetlerine sahip çıkamamıştır. Bu hüznü bugün biz yaşıyoruz. Bu emanete sahip çıkamamanın telafisi olarak Ehl-i Beyt sevgisi ve Hz. Hüseyin sevgisi ile o günü hüzün ve matem günü olarak anıyoruz. O gün orada engel olunamayan o olayı bugün değerlendirerek bir kınama günü olarak göstermekteyiz. Dünyada insanlığı üzen birçok olaylar bu günlerde yaşanıyor. Bugün bir insanın ve canın yanında olabilmek Kerbale'da olmamanın ve bugün sahip çıkmanın bir belirtisidir." İfadesini kullandı.

Prof. Dr. Dere konuşmasını Hacı Bektaşı Velinin "Gelin canlar bir olalım, diri olalım ve iri olalım" sözünü açıklayarak bitirdi.

Programda UETD Genel Başkanı Hasan Özdoğan ve ATİB Genel Başkanı Selahattin Saygın Kerbala olayını anlatan kısa bir konuşma yaptılar.

Yıllar önce Cem yaparken kapılarına bekçi koyduklarını ve devletten saklanarak Cem yaptıklarını belirten Ali Rıza Uğurlu Dede, "Ülkemizde yıllar önce toplumlar arasında duvarlar oluşturulduğunu gördük. İslam alemi Muharrem ayının ne kadar farkında? ne kadar bilincinde? bilmek lazım." dedi.

Muharrem ayında İslam aleminin eğlenceden uzak durması gerektiğini belirten Ali Rıza Dede, "Tarihe baktığımızda incitenler tarihten siliniyor, incitilenler ise insanlığın gönlünde şerefli bir taht kuruyorlar ve yüceliyorlar." ifadesini kullandı.

Muharrem programı Türkiye'den gelen dedelerin okuduğu dua ile sona erdi.