Askeri Mahkeme, YAŞ mağdurlarını engelliyor

Askeri Mahkeme, YAŞ mağdurlarını engelliyor

Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), anayasa değişikliğiyle birlikte özlük haklarını almak için başvuran Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) mağdurlarının taleplerini tuhaf gerekçelerle engelliyor

AYİM 1. Dairesi, eski Albay Yümrü Dilek ile eski Deniz Astsubay Ahmet Türkan'ın itiraz dilekçelerini 'anayasa değişikliğinden önce ordudan atıldıkları' ve 'değişikliğin nasıl uygulanacağına dair uyum yasası bulunmadığı'nı öne sürerek reddetti. İki ismin 60 gün içinde itiraz etmemesini de bu kararına dayanak olarak gösterdi.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin (AYİM), tuhaf gerekçeli kararlarından ilki eski Deniz Astsubay Ahmet Türkan'la ilgili. YAŞ kararının ardından 1997'de ihraç edilen Türkan, her YAŞ mağduru gibi 12 Eylül'den sonra Ankara 2. Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi yazdı. Sivil mahkeme talebi kabul etti ve Milli Savunma Bakanlığı'ndan konuyla ilgili savunma istedi. Mahkeme, kararında anayasa değişikliğinden sonra astsubay hakkında tesis edilen işlemin hukuki dayanağının ortadan kalktığını vurgulayarak özlük haklarını iadesine hükmetti. Ankara 2. Bölge İdare Mahkemesi, 28 Aralık 2010 tarihinde Savunma Bakanlığı'na gönderdiği yazıda, anayasa değişikliği çerçevesinde ihraç edilen asker hakkında tesis edilen işlemin hukuki dayanağının ortadan kalktığını hatırlattı.

Astsubayın TSK'dan re'sen ayrılmasına dair işlem ile bu işleme esas alınan sicil ve kanaatlerinin iptali istendi. Bununla birlikte bugüne kadar yoksun kaldığı tüm özlük haklarının iadesine ve parasal haklarını yasal faiziyle ödenmesine karar verdi. Buna karşın AYİM, uyum yasalarının başvurdukları tarihten beri çıkmamasını gerekçe göstererek talebi reddetti. AYİM 1. Daire Başkanı Dr. Hâkim Albay Celal Işıklar ile dört üyenin imzasını taşıyan kararda ilginç bir gerekçe de yer aldı. Anayasa değişikliğinden önce YAŞ kararlarına yargı yolunun kapalı olmasına rağmen ordudan atılan askerlerin ilişiği kesildiği ilk 60 gün içinde başvuru yapmaları gerektiği ifade edildi. Bu işleme uyulmadığı için itirazların kabul edilmeyeceği hükmüne varıldığı yazıldı: "AYİM Kanunu'nun 40/1'inci maddesi uyarınca işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra açılan davanın, aynı kanunun 451. maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Varılan bu sonuç itibariyle davanın esasına girilemediğinden davacının 926 sayılı kanunun 50. maddesi de ilgili anayasa aykırılık itirazı da incelenmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine."

Karar hukuk adına utanç verici

Eski AYİM Üyesi emekli Hâkim Albay Veysi Savaş: Yargılama yasağı kalktıktan sonra dava açma süresinin başlayacağı gün gibi açıkken, AYİM'in böyle bir gerekçe sunması hukuk adına utanç verici. AYİM, esastan vereceği kararlarında ret yönünde hüküm bildireceğinden emirle karar verdiğinin ispatı olacaktır. AYİM'de hâkim olan görüş, hukuksal doğru olarak kabul edilen sayısal üstünlüktür. 5 üyeden 3'ü ne derse doğru karar odur. 2 üye kurmay subay, bir de paşalık bekleyen özellikle daire başkanı ve diğerleri varken hukuksal doğruluk, bu mahkemeye pek uğramaz.

Askerî mahkeme kendisiyle çelişti

Emekli Hâkim Binbaşı Yusuf Çağlayan: Uyum yasalarını beklemeden karar veren AYİM'in, mağdurların başvurularını iptal etmesiyle çözümün yargı ile sağlanamayacağını net bir şekilde görmüş olduk. İlişiği kesildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde karara itiraz etmeyenlerin bugünkü başvurularını iptal etmesi, mahkemenin 1992'deki, "YAŞ kararlarına yargı yolu kapalıdır" kararıyla çeliştiğini açık bir şekilde ortaya koydu. Dün 'YAŞ kararlarına yargı yolu kapalı' diye başvuruları reddeden mahkeme, bugün verdiği kararla çelişti.

Zaman