Mustafa R.Özgür'ün haberi:

II. Bayezid devrine ait 1489-1490 yılı muhasebe kayıtlarına göre Ayasofya Camii Vakfı müsakkafâtı, şehrin imar ve iskanında önemli rol oynayan çok miktardaki binalardan müteşekkildi.

Osmanlı’nın fethin sembolü olan Ayasofya’ya verdiği önem gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. 76 yıl önce 1 Şubat 1935 tarihinde müzeye çevrilerek emanetine ihanet edilen Ayasofya’nın Osmanlı dönemindeki vakfiyelerinden elde edilen gelir, günümüz parasıyla trilyonlarla ifade ediliyor.

2360 DÜKKAN...

Araştırmacı Yaşar Baş’ın ortaya çıkarttığı belgelere göre Fatih Sultan Mehmed, Ayasofya’ya birçok zengin vakıflar ve kalabalık vazifeliler tayin etmiş, eski binayı ayakta tutabilmek için önemli tedbirler almıştı. Yaklaşık yüzde 10’luk bir kısmı Bizans yapılarından oluşan Fatih vakıfları, kendi vakfiyesinde de bütün detaylarıyla anlatılmıştı. Baş, zamanla cami çevresinde bir külliyenin oluştuğunu belirterek Fatih’ten sonra oğlu II. Bayezid’in cami ve medresesine bazı ilaveler yaptığı gibi Fatih’in vakıflarına ilave olarak bu eserlere de birçok vakıf gelirlerini tahsis ettiği bilgisini veriyor. Vakıf gelirlerinin tamamı, İstanbul, Üsküdar ve Galata’daki binalardan 2360 dükkân, 1300 ev, 4 kervansaray, 30 kadar bozahane, 23 başhane ile 2 hamamın kiralarından sağlanıyordu.

Yeni Akit