Ekrem KILIÇ
Niyetiniz Bellidir
Mâlûm, bizim Hoca’nın anûd bir oğlu varmış;
Ne söylense tersini üşenmeden yaparmış.
Değirmenden geliyor bir sabah, Hoca erken.
Un yüklü eşek ile bir dereden geçerken,
Çuvalın bir tânesi suya meyledince tam,
“Ters tepkili” oğluna şöyle seslenmiş adam:
-: Oğlum, çuvalın biri suya değmek üzere;
İtiver, suya düşsün, dokun şöyle semere…
Der demez, oğlan demiş: “Emrin başım üstüne!
Kırk yılda bir uyayım, canım babam, sözüne…”
Çuvalı yuvarlamış, Hoca: “Aman!” demeden…
Kıssadan hisse nedir? Anlatayım ben hemen:
Biliyorlar, Başbakan hem inadcı, hem de lâz.
Parelel telkînlere hiç, aslâ kulak asmaz.
Ayasofya’yı açmak hayâlinde saklıdır;
Uygun zaman bekliyor. Ki, O, bunda haklıdır.
Arzûsuna ket vurmak, hedef saptırmak için,
Gürültüler başladı: “Ayasofya’yı açın!”
Gàyeleri: yapmasın, iş inada binsin de;
Sonra: “Bakın, açmadı!” densin, millet indinde…
Açarsa da bu sefer: “Açtırdık!” diyecekler;
İnsanlar bu hayırı onlardan bilecekler…
Tuzağınıza düşmez; yorulmayın boş yere…
Diyecek: “Haydi, sizi dinleyeyim bu kere!”
Oyununuzu bozup sizi şaşırtacakdır;
Görürsünüz yakında siyâset kaç bucakdır…
Bundan sonra yürümez işler, millete rağmen!
“Hîlesizlikde, hîle…” ders alın bu cümleden…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.