Hülya YAKUT
Ve Anne Olmak
Bana ne Mayısın bilmem kaçıncı pazarında kutlanan anneler gününden.
Yılda bir gün mü ?Değerim, ya da hatırlanmam?
Dokuz ay…Neredeyse üçyüz güne yakın bir zaman, kanımdan kan, canımdan can vererek, bedenimde taşıdığım, hayallerim, umutlarım,duygularım ve dahi dualarımla büyüttüğüm yavrum için “anne” oluşum sadece bir günde hatıra gelmemeli.
“sembolik bir gün” sığınmaları, “yok canım bizim için her zaman değerli” savunmaları yetmez bana.
Hediyeye gerek yok. O güne özel bir araya gelişler luzumsuz. Usulen yapılan telefon görüşmeleri beni rahatlatmıyor…İnanın…
Olmadık bir gün ve zamanda…
Mesela, günlerden herhangi bir günde, bir saksı çiçekle gelse yavrum bana…
Kardeşleriyle anlaşıp, birisinde ya da bende toplanıverseler,
Telefon çalsa umulmadık bir zamanda…
“ Anneciğim bu güller bana seni hatırlattı” dese oğlum,
“Özledik be anacığım, bıraktık işi, gücü,okulu ve dünyalık telaşları…Umursamadık hiçbir şeyi, dizinin dibinde olmayı seçtik” diye kucaklasalar beni çocuklarım,
“Annem! Mesafe çok, aramızda okyanuslar var ama ,sesini duymak bana iyi gelecek” dese prensesim.
Daha çok sevinecek, daha çok mutlu olacağım.
Sadece ben mi?
“Ana” olmanın hazzını daha çok yaşayacak, diğer anneler de, inanın.
Sanal yaşamların, sanal duygularıyla “şefkât kahramanları”na dokunmak ne mümkün?
Peygamber eşiğine kadar gidip te, belki anasının rızası olmaz diye geri dönenlerin sevgisine layık, anaya imrendiğimi dile getirmek istesem, ne düşünürsünüz?. Haddini ve hakkını bilmekten uzaklaşmadan, diyorum ki; yine de “ana” eşiğine gelen yavruların hasretiyle yanıyor anneler.
Sevgisi sınanmamış, fedakârlığının anlamı çözülmemiş, şefkâtinin sırrı yakalanmamış her anne bunu bekler.
İnsana Peygamber (s.a.v.) hırkası giydiren anne sevgisi onurlandırırken beni, aynı zamanda hüzünlendiriyor.
Ebedi çiçeklerin diyarı Cennet, saliha annelerin ayakları altında duruyorken, kimin umrunda, bir demet numune…
Öpülmek için tutulan ellerimle, ciğerparelerimi Cennete taşıyasım var.
Bir damlası bile bana fazla…Bir anına bile talip değilim…Bir yudumluk keyif, bir nefeslik ömür, onların olsun .
Hem mutlu, hem bahtiyar,hem salih, hem mütakki olsunlar…Bu bana yeter.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.