Nurcular ve Said Nursi Kemalizmin alanını daralttı

Nurcular ve Said Nursi Kemalizmin alanını daralttı

Taraf yazarı Yüksel Taşkın: Şiddetten uzak durdukları için, onları “ezip geçmek” mümkün değildi

Risale Haber-Haber Merkezi

Taraf yazarı Yüksel Taşkın, Nurcuların Kemalizmin iç çelişkilerini çok iyi kavradığını, Said Nursi'nin de Kemalistlerin manevra alanlarını daralttığını söyledi.

1930’larda “Devlet dışında nefes alacak” alanlar olmadığı için, en muhalif akımların bile, devleti ele geçirme ifadesinde somutlanan bir iktidar sıtmasına yakalandığını belirten Taşkın, bugünün Türkiye’sinde Devlet ve yeni muktedirlerin, ne kadar arzu etseler de, toplumun bütününü hizaya sokamayacaklarını, yorganın hep bir yerlerden kısa geleceğini vurguladı.

Türkiye’de sivil toplumda tutunmayı başaran bir hareketin siyasal iktidarı da alabileceğini ilk kez İslamcıların gösterdiğini ifade eden Taşkın, "şiddetten uzak durmaya" dikkat çekti: "Devlet’ten ciddi biçimde dışlanan ve tehdit olarak algılanan siyasal İslamcılar, tam da bu nedenle sivil toplumda tutunmayı başardılar. Israrla yasal alanda siyaset yapmayı gaye edinen ve şiddetten uzak duran Milli Görüş partileri ve onlara paralel sivil toplum yapıları, ciddi bir siyasi tecrübe biriktirdiler."

NURCULAR KEMALİZMİN ÇELİŞKİLERİNİ ÇOK İYİ KAVRADI

Taşkın, ardından sözü Nurcular ve Said Nursi'ye getirdi. Nurcuların Kemalizmin iç çelişkilerini çok iyi kavradığını, Said Nursi'nin Kemalistlerin manevra alanlarını daralttığını açıklayarak şunları yazdı:

"Kemalizmin iç çelişkilerini çok iyi kavrayan Nurcular, hem dışa hem de içe dönük ikili söylem ve pratiklerle ayakta kalmayı bildiler. Said Nursi’nin her gözaltına alınışında, “Ben sadece din ve diyanetle alakalıyım. Yoksa siz (Kemalistler) dine karşı mısınız?” türünde ifadeler kullanması karşısında Kemalistlerin manevra alanları çok da geniş değildi. Bu tür bir esneklik geliştiren İslamcı yapılar, şiddetten de uzak durdukları için, onları “ezip geçmek” mümkün değildi. Kimi ezme girişimlerine de, kısa süre yassı kalan lastik toplar gibi hızla uyum sağlıyor, bir süre sonra da “nerede kalmıştık” diyerek zıplamaya devam ediyorlardı.

Yazının tamamı için tıklayınız