بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

"Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz." (Hucurat, 6)

“Haya/ar-utanma imandandır”

Abdullah bin  Ömer’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) utangaç kardeşine bu huyunu terketmesini söyleyen Medineli bir Müslümanın yanından geçerken ona:

“Onu kendi haline bırak; zira hayâ/ utanma imandandır” buyurdu.

(Buhârî, Îmân 16, Edeb 77; Müslim, Îmân 57-59. Ayrıca bk. Tirmizî, Îmân 7; Nesâî, Îmân 27; İbni Mâce, Mukaddime 9, Zühd 17 ).

"Beşincisi şudur ki: Câzibedar hizmeti hevâ, hevesi teşcî, teshil; hevesâtı, arzuları tatmin. Bundan çıkar sefâhet.

O hevâ, hem heves, şe’ni budur dâimâ: İnsanı memsuh eder, sîreti değiştirir; (insanı çirkinleştirir, ruhunu değiştirir).

Mânevî meshediyor; değişir insaniyet;( maneviyatını sıyırıp alıyor, insaniyetini değiştirir).

Şu medenîlerden çoğunun eğer içini dışına çevirirsen, görürsün: Başta maymunla tilki, yılanla ayı, hınzır; sîreti olur sûret.” (Sözler Bediüzzaman Said Nursi)

***

Psikolojik beyin yıkama nasıl olur?

Endoktrinasyon ya da öğretilendirme:
(Latince: doctrina; "Öğreti"): katiyen eleştiri ve tartışma kabul etmeyen bir öğreti biçimidir.
Bu öğretide insanlar manipüle edilerek, belirli seçimler yapmaya ve belirli ideolojik amaçları takip etmeye zorlanır.

Endoktrinasyon, bireylerin mantıklı karar verme yeteneklerini yok edecek tarzda, onlara nasıl davranmaları gerektiğinin işaretini veren bir ideolojik yaklaşımdır.( Vikipedi)

"Şeytan ayrıntıda ve karşı konmaz cazibede gizlidir."

"Hile ve fitne, perde altında kaldıkça tesir eder. Zâhire çıkmakla iflâs eder, kuvveti söner." (Hücumatı Sitte/ Bediüzzaman Said Nursi)

Çukurun Dibinde Aşk 101

"Aşk 101 isimli “çukurun dibinde” Netflix dizisinden haberdarsınızdır. “Türkiye’de böyle rezilce bir okul, böyle çürümüş ilişkiler, dahası böyle insanlar mı olur?” diyoruz izleyince ama şunu da en derinde, en temelde hissediyoruz."

İsmail Kılıçarslan 19 Ekim 2021 tarihinde köşesinde bunları yazdı ben de okudum.

Merak ettim ve ücretsiz gösterilen iki sezonun ilk bölümlerini seyrettim.

Açıkça söyleyim; 33 yıllık lise öğretmeni olarak çarpıldım, gerilim ve kızgınlıktan sabaha kadar uyuyamadım dehşet içinde kıvrandım.

Bu filmin adını yazdığımda, sayısız ve sınırsız övgüyü görünce gerçeği biraz daha fehmettim.

Yeni milli eğitim bakanı okulların rakamlı durumlarıyla övünürken, İstanbul'da çekilen bu dizi gençleri adeta yıkım operasyonuna hazırlıyor.

RTÜK başkanı bu USA'lı film şirketine "gözümüz üstünüzde olacak" diyor.

Cimer üzerinden yapılan şikayet tek bir savcıdan geri dönüp "soruşturmaya yer yok" deniliyor.

80 öncesi "Danıştay kararıyla" oynatılan rezil filmler gibi, tanıtım ve cazibesini katlıyor!

"Savcılık kararında söz konusu dizinin kamuya açık bir televizyon programında yayınlanmadığını, dizinin yayınladığı Netflix platformuna üye olunması gerektiği ve üyelik için de ücret talep edildiğini belirtti. Kararda, kişilerin hür iradesiyle para vererek izlediği bir dizide insanların yine iradesiyle izlememesi gerektiği belirtilip, ihbar değerlendirmeye alınmadı, soruşturmaya yer olmadığına karar verdi."

Devletin savcısı ülkemizdeki internet medyasının yasal boşluğunu nazara vermek yerine; bu boşluğu yıkım öfkesiyle dolduran bu dizi için; 25/50 lira aylık ücret veren her genç ruhunu felç eden bu diziyi seyreder diyebiliyor.

USA/Kaliforniya merkezli bu şirket kültür emperyalistlerinin önde gideni ve 200 milyona yakın abonesi varmış.

İnternet haberlerine göre;

Türkiye'de 1,5 milyondan fazla abonesi var.
Her ay 1,5 milyon Türkiyeli genç tarafından izlenen Netflix, kaba bir hesap ile Türkiye’den ortalama hesaba üst paket ve alt paket tarifeleri dahil edildiğinde aylık 100 milyon TL civarında para kazanırken aylık gideri 10 milyon civarındaymış.

Her bölümün çoklu guruplarca seyredildiğini varsayarsak her bölümü milyonlarca genç öğrenci seyrediyor demektir.

"Fitne zahire çıkarsa iflas eder, etkisini yitirir." (Hücumatı Sitte)

Diziyi açtığımda karşıma birkaç saniyelik bir dehşet çıktı:

Çetenini başrol oyuncusu süper aksiyon/hareket eşliğinde şöyle bir şey diyor; Şahı aşıp engelleri yıkamazsan şahı devirirsin!

Ve önündeki engelleri yıkıp geçiyor!

Bu resmen şuuraltı tahrip mesajı.

Şahı aşmak olmazsa yıkmak!

Bunu milyonlarca gencin seyrettiği bir dizide liseli çete lideri söylüyor.

Ben bu filmin pratiğini en son Gezi Olayları'nda yaşadım.

Sınıfımdan olmayan lise öğrencisi, pat diye sınıfa girdi, zorla bir öğrencimin motorunu aldı ve gezi eylemlerine gitti.

Meslek hayatımda hiç böyle ezik ve aşağılanmış hissetmedim kendimi.

***

"Birinci ve ikinci sezon çekimleri İstanbul'un Şişli ilçesinde bulunan Akif Tunçel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde çekilmiştir. (Vikipedi)

Dizinin Sezon İlk Bölümlerinde Neler Var?

(Batıl şeyleri tasvir etmesekte ilgili bölümleri kısa kısa tanıtmak şart oldu artık).

-Sosyopat psikopat bir çete.

Şeytana pes dedirten fırıldak şerefsiz bir müdür rolü.

Dini değer ve kavramlarla nokta atışı alay ve yergi.

Şiddet, anarşi, taciz ve zorbalığı özendirip özendirme ve güç kaynağı gösterme.

Münazara ve basket maçlarında; öğrencilere müdür ve hocaların gözü önünde müşterek bahis oynatan ve bu sosyal etkinlikleri sabote edip, sadece fırıldak müdürün sahte bağırmalarını duyan bir 4l'ü çete.

Okul sistemini parmakları arasında ezip üstüne tükürüp çöpe atan bir algı ve yönlendirme.

Müdür odasında güya sorgulanırken; ayak ayak üstünde ve ayağını ileri geri sallayan bir kız öğrenci ve ayaklarını uzatıp oturan ve elleri arkada müdürü çukurluk ötesi şekilde adileştiren öğrenciler!

Öğretmen ve disiplin kurulunu hareket ve sözlerle alay edip aşağılayan bir kurgu.

Öğretmeni sınıfta masa üstünde öğrencisiyle yakalayıp hiçbir işlem yapmayan bir sözde müdür.

Okul öğrenci temsilcisini zorbalıkla yönlendiren bir sosyopat çete.

Anarşi, kaos ve kargaşadan zevk alan sosyopat bir çeteye güzelleme.

Kızın, erkek gibi sövdüğü ağır argo ve hakaretin hocalara gırla gittiği sürekli konyak, bira içip fındık yiyen bir çete.

İçtiği bira ve konyak şişelerini ortada bırakan öğrenci çetesi.

Çözümü değil çözümsüzlüğü temin eden öğrencilere aşağılık yaratıklar gibi davranan, bağıran, korkutan pis menfaatçi bir müdür.

Üstlerine yalaka ve açığa alındığında yerine gelen müdürü oyuna getirip, tekrar müdür olan adinin adisi bir müdür rolü.

Psikopat gurubu merhametli göstermek için, ana babasının terkettiği dedesinin ve köpeğinin önüne yemeğini koyan bir genç.

Zengin ve boğazda yalıda oturan ve ailelerinin paradan başka bir şey bilmediği gençler, oğlunun evinde çayını bile içmeyen bir  baba ve oğlunun ifadesiyle; "başka aileleri olan bir anne baba!"

***
 
"Telemedyatik dünya ahlak ve maneviyat alanında da ciddi bir kriz yaşıyor.

Sosyopatlar, toplum karşıtı fikir ve davranışlarıyla kendini hemen belli eder.

Başkalarına verdikleri zarardan dolayı hiç acı duymazlar vicdansızdırlar, her davranışlarında daima kendilerini haklı görürler.

Sosyopatların davranışlarının tamamına güç tutkusu/ istemi yön verir.

Onlar sevgi merhamet ve ahlaktan hiç nasiplenmemişlerdir.

Toplum (özellikle gençler) sosyopatiye entegre/mukavemet edecek yetenekten yoksunsa veya yitirmişse, sessiz halk yığınları karşısında bir damla bile kalsalar bir sosyapat kutbu oluşur ve giderek egemenliğini hissettirir.

Sosyopatlar, ÖZELLİKLE KAOS ZAMANLARINDA TÜM TOPLUM YAPISINA YAYILIP BİREY PSİKOLOJİLERİNİ İFSAT EDİP KOKUŞTURACAKTIR!

MODERNLİĞİN GELENEKLE BAĞINI KOPARTMASI, GELENEĞİN KENDİNİ YENİLEMEMESİ SONUCU,  TOPLUMDA SOSYOPAT KUTBUN EGEMEN OLDUĞUNU GÖRÜRÜZ"

(Prof. Dr. Erol Göka/ İnternet ve Psikolojimiz,Kapı Kitap sayfa 11)

***

"Ekşi Sözlük'te yayımlanan, "halk ayaklanmak için daha ne bekliyor?" mesajına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şunu bilmemiz lazım hiçbir dijital mecra hukuktan azade değildir. Onlar da gereği gibi bunun bedelini ödeyecektir. Takma isimlerin arkasına saklanarak kişilere iftira, hakaret edilmesine, milli manevi değerlere küfredilmesine, ayaklanma çağrıları yapılmasına hiç bir şekilde müsaade etmeyiz ve bizim yargı sistemimiz de buna asla müsaade etmez. Bu platformda yalan haber, iftira, terör propagandası, darbe çağrısı ve ırkçılığın adeta yatağı olmuş vaziyette. İtibar suikastı, hedef gösterme ne ararsan bunlarda var. Dolayısıyla biz de bunların takipçisiyiz" dedi. (TRT Haber/ 12 Ağustos 2021)

Biz de destekçiyiz bekliyoruz.

***

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun genel amaçlar kısmının 2.maddesi;

"Beden zihin ahlak ruh ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere hür ve bilimsel düşünce gücüne geniş bir dünya görüşüne sahip insan haklarına saygılı kişilik ve teşebbüse değer veren topluma karşı faydalı bireyler yetiştirmektir."

Sayın Milli Eğitim Bakanı; bu dizinin sezon başı ilk bölümlerini lütfen bir izleyin.

Ayrıca vicdanı tefessüh etmemiş iki psikolog ve psikiyatristle seyredin, Erol Göka ile Nevzat Tarhan olabilir.

Başka bir şey istemiyorum sizden, bir gurupla bu diziden ilk iki bölümü lütfen izleyiniz..

*

“Hilenin sırrını arıyorsunuz…

Ama bulamazsınız…

Çünkü dikkatli bakmıyorsunuz..

Siz, sırrı bilmek değil; kandırılmak istiyorsunuz!”
              
***

"Sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı

Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım

Diri-gergin kasları konuşsaydım

Kardeşler! deseydim Kardeşlerim!

Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan

Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan

Bakın yaklaşıyor...

(1972, İsmet Özel)

"Onların sözü şunu demekten ibaretti: “Rabbimiz! Günahlarımızdan ve işimizdeki aşırılıklardan ötürü bizi bağışla, sebatımızı arttır, kâfir topluluğa karşı bize yardım et!” (Ali İmran 147. Ayet-i kerime)