Hayat ve ömür çok kısadır. Bir an-ı seyyaledir. Veya içinde bulunduğumuz andır. Geçmiş zaman elimizden çıkmış ve bitmiştir. Gelecek zaman ise mevcut değil ve karanlıktır. Bir an sonrası için yaşama garantisi yok. Her insan misafir, ahirete gitmeye namzettir. Onun da zaman ve mekanı belli değildir. Kimin nerede ve ne zaman vefat edeceği meçhuldür.
Bir kaç gün içinde tanıdık ve yakınlarımızın vefatı, ölüm hakikatini bütün berraklığıyla zihnimize nakşedilmesine vesile oldu. Hele bir savaştan fazla insanların vefatına, maddi ve manevi zararı olan trafik kazaları, genç- ihtiyar demeden insanların aramızdan ayrılmasına vesile oluyor.

“Ölüm öldürülmüyor, firak bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Belki sürat peyda ediyor,” hakikati gereğince yakınlarından ani ayrılmalar oluyor.

Bu asrın sün’i beslenmeleri, elektronik ortam, etkileyici radyasyonlar gibi unsurlar; kanser, tansiyon, felçlik, kalb ve diğer hastalıkların da artmasına sebep oluyorlar. Yani ahir zamanda insan ölüm hakikatiyle daha fazla burun burunadır.

Böyle çepeçevre çevrilmiş, her an terhis teskeresi eline verilmeye namzet insan, daha da dikkatli olmak mecburiyetindedir.
Bu ızdıraplı, sıkıntılı, meşakkatli dünyadan giderken, kabir ve ötesi için hazırlıklı olmalıdır. Kabrini nurlandıracak, bir cennet bahçesine çevirecek işler yapmalıdır.
Mahşerde işini kolaylaştıracak, sevapların ağır basması için iyi amelleri olmalıdır. Ahirette utandıracak, cehenneme sevk edecek günahlardan uzak durmalıdır. Bir saati, dünyanın şaşaalı bin senesinden üstün olan cennet nimetlerine kavuşturacak Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmalıdır.

Fırsat verilemeden ani olarak bizler sevk edilebiliriz. Elimizde biletimiz, vizesi yapılmış pasaportumuz ve o alemde geçerli dövizimiz cebimizde heran hazır bulunmalıdır.

Ölümü, yeni ve saadetli aleme götüren bir vesile olarak gören insan, korku ve endişelerden kurtulur. Dünya hayatını bir misfirhane telakki edenin stresi de kalmaz. Hayatında devamlı bir huzuru yakalamış olur.

Herşeyin dizgini elinde, anahtarı yanında olan Allah’a tam tevekkül eden hiçbir şeyden korkmaz. Bütün işlerini O’nun rızasına uygun yapmaya çalışır. Allah bizlere tahkiki imanı nasip etsin.