Mehmet PAKSU
Ömrün uzaması mümkün mü?
Hocam, ömrün fiilen uzaması söz konusu mudur? "Sadaka ömrü uzatır" hadisinde yer aldığı gibi, yani mesela, 65 yaşında ölünecekse, bu 66 olabilir mi? (Gökhan Efeoğlu)
Ömrün uzamasıyla ilgili yapılan iki bilimsel araştırmaya bakalım önce...
Cornel Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Mocay, az yemenin ihtiyarlığı geciktirdiğini, fareler üzerinde yaptığı deneylerle ortaya koymuş.
Normalde 26 ay ömrü olan farelere uyguladığı özel bir beslenmeyle farelerin yaklaşık 80 ay yaşadıklarını gözlemiş.
65 yaşındaki doktor uyguladığı rejim sayesinde kendisini 30 yaşında hissettiğini söylüyor ve haftada iki gün aç kalıyor. Bu şekilde insan ömrünün 120 yaşına kadar uzayabileceğini söylüyor. Sünnette var olan Pazartesi ve Perşembe oruçlarında bu sırrı görmek mümkün.
Başka bir araştırma da, ihtiyarlamanın tamamen ruhsal aktivitelere bağlı olduğu konusunda. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen, devamlı gençlerle oturup kalkanların bedenen ve zihnen yaşıtlarına göre çok daha genç ve dinç oldukları görülmüş.
***
Allah'ın ilminin ön gördüğü, hikmetinin uygun bulduğu şartlarda "sadaka vermek, anne-babaya itaat ve iyilik yapmak" gibi manevî değerler açısından ömrün uzaması mümkün olduğu gibi, "hayatın biyolojik çalışmasının devamını sağlayan maddî şartların iyileştirilmesi durumunda, ömrün normal standart çıtasını yukarıya çekmek de mümkündür." Bu da Allah'ın ilim ve izni dışında değildir.
Ancak Allah'ın ilminde yer alan ve ömür süresi olarak bilinen ecel değişmez. Buna "ecel-i müsemma" denilir. Fakat Levh-i Mahfuzda veya melekler tarafından yazılı olan ecelin belli şartlara bağlı olarak değişmesi mümkün. Buna "Ecel-i kaza" denir.
"Sadaka verin; hastalarınızı sadaka ile tedavi edin. Muhakkak ki sadaka, hastalıkları geri çevirir. Sadaka aynı zamanda ömrünüzün uzamasına, iyiliklerinizin katlanmasına vesile olur" anlamına gelen hadislerde bu gerçeğe işaret ediliyor.
***
Sadakanın ömrü uzatmasının gerçek yönü ne olursa olsun, sonuçta insanın ölümü söz konusudur. Bu da Allah'ın izni çerçevesinde olur. Bu açıdan ölüm vakti ve dolayısıyla ömür süresi Allah tarafından takdir edilmiştir. Bunun da değişmesi mümkün değildir.
Sadakanın ömrü uzatmasını meselâ, bir kimsenin verdiği bir sadaka ile ömrünün iki yıl uzadığını farz edelim. Bu şahsın, ecel-i muallâk dediğimiz, şarta bağlı eceli, eğer sadakayı verirse ömrü 50 sene, vermezse 48 sene şeklinde olsun. Cenâb-ı Hak o şahsın söz konusu sadakayı vereceğini bildiği için ömrünü 50 sene olarak takdir etmiştir. İşte bu ecel değişmez.
***
Allâme Teftazânî, "ömrün uzamasından maksat, ömrün bereketlenmesidir" diyor. Hayır/hasenat yapmak için verilmiş bir sermaye olan insan ömrünün uzaması, bu sermaye ile daha çok kâr elde etmek anlamındadır. Buna göre, ömrün yıl olarak süresinde bir değişme olmasa da, sadaka yoluyla artması, ömrün uzaması demektir.
Mesela, bir ağacın her baharda dört bin meyve verdiğini ve ömrünün on sene olduğunu farz edelim. Cenâb-ı Hak bir lütuf eseri olarak bir bahar mevsiminde de dört bin yerine, sekiz bin meyve vermiş olsun. Bu durumda ağacın ömrü manen bir yıl uzamış demektir.
Sadakanın ömrü uzatmasının diğer bir anlamı da, rızıkta berekete ve ömrün huzurlu geçmesine vesile olmasıdır.
Başka bir mânâ da, ömrün uzaması, ölümden sonra hayır ve hasenat defterinin kapanmamasıdır. Sadak sadece malla olmaz, ilim ve irfan ile de sadaka olur. Mesela, faydalı bir kitap yazan bir âlimin sevap defteri ölümüyle kapanmaz. Bu da onun ömrünün uzaması demektir. Çünkü ömrü uzadıkça hayır ve hasenatına devam edecek olan o âlim, aynı işi ölümden sonra da yapabildiğine göre manen yaşıyor demektir.
Bugün
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.