Bir grup yazar ve çizer Ermenilerin asılsız soykırımı iddialarının önüne düşerek özür kampanyası başlattı.

Bu yazar ve çizerlerin Osmanlı Arşivine hiç gitmedikleri, Anadolu’da ve Kafkaslarda Ermenilerin yaptıkları Müslüman katliamından hiç haberdar olmadıkları ortada.

Ermeni çetelerince yapılmış olan ve o zaman devlet eliyle tutulan zabıtlardan oluşan katliam belgeleri, üç ciltlik kitap halinde yayımlandı. Bu kitaplardaki verilere göre; yediden yetmişe Müslüman halk camilere doldurularak diri diri yakılmış ve akla hayale bile gelmeyen alçakça yöntemlerle katledilmiştir. Katledilen Müslüman sayısı 518 bin civarındadır.

Bu belgelere ve rakamlara rağmen katliama maruz kalmış milletin torunları özür kampanyası başlatıyor. Bunun anlamı: “Ne olur kusurumuza bakmayın. Önünüzde kuzu kuzu yatarak sizlere daha rahat ve zevkli bir katliam yapma ve milletimizi tamamen ortadan kaldırma imkânı tanıyamadık. Bundan dolayı sizden çok özür dileriz.” Demektir. Akıl ve hamiyet sahibi hiçbir Müslüman buna âlet olmaz.

Sayın Başbakan tepkisinde haklıdır. Kim suç işlemişse o özür dilemelidir. Suç ise belgelerle sabittir. O halde özür dileyecek olan adres bellidir. 

Mesele belgelere ve tarihçilere bırakılmalıydı. Ama itibar edilmedi. Bu mesele, siyasetçilerin ellerinden ve dillerinden de bir türlü düşemedi.

Belgeler, suçluların dış güçlerin kirli emellerine âlet olan Ermeni çeteleri olduğunu söylüyor.
Müslüman halkı gözleri dönmüşçesine katledip mallarını yağmalayan ve Osmanlı Devletini tehcir kararı almaya mecbur eden Ermeni çeteleridir. Kendilerine yardım etmeyen masum Ermeni halkını katleden ve tehcir sırasında açlık, hastalık ve ölümle boğuşmalarına sebep olan Ermeni çeteleridir.

İlla da bir özür dilenecekse, Ermeni çeteleri ve onları kullananlar, Müslüman ve Ermeni halkından özür dilemelidirler.

Eski yaralar deşilerek bir yere varılamayacağı ortadadır. Artık bu düşmanlık ve husumet son bulmalıdır.

Bediüzzaman Said Nursi, Ermenilerle komşumuz olmaları hasebiyle dost olmamız ve izzet-i milliyeyi muhâfaza ederek, musâlaha elini uzatmamız gerektiğini, zira bu milletin saadet ve selâmetinin Ermenilerle ittifak etmeye ve dost olmaya bağlı olduğunu söylemektedir.

Bu dostluk, özür kampanyasını düzenleyenler gibi mütezellilâne değil, milli itibarımızı zedelemeden olmalıdır.

[email protected]