Himmet UÇ
Papatyalar
Bahar olsun da seyredin
Nasıl süsler bayırları
Zümrüt gibi çayırları
Yüzü gülen o incecik
Gelin yüzlü papatyalar
Altın gözlü papatyalar.
Yaprakları kıvır kıvır
O da ayrı bir güzellik
Hem güzel hem de nazlıdır
Gelin yüzlü papatyalar
Altın gözlü papatyalar
Tevfik Fikret
***
Baharın gelişi ile gözlerini dünyaya açan papatyalar ne kadar estetik kuramlarına göre bir çiçektir. Bizde bu ilahi armağan olan ve daima gülmeyi, iyiser olmayı anlatan papatya ve bütün çiçeklerin estetik yorumları yoktur. Bugün yürürken daha henüz gözlerini açmış altı yapraklı iki üçer santim boyunda, üç santim uzunluğunda iki papatya gördüm. Biri konuştu:
"Resmen ben gözlerimi bu güzel sanatlar dünyasına açtım Rabbim bana git gözlerini aç sana baksın benim sanatımın güzelliklerini düşünsünler diye emretti ben de geldim, tam altı yaprağım var altın sarısından farklı bir sarı, iki arkadaş yan yana verdik yollara baktık, bir adam geldi bize baktı ve ne kadar şirin, güzel, estetik, uyumlu, renk armonisi içinde olduğumuzu bize söyledi. Ben ve arkadaşım nerden geldi bu garip adam diye düşündük, birbirimize baktık ve sevindik. Şimdi iki haylaz çocuk gelse zaten birkaç gün dünyaya gelme süremiz var bizi koparır biraz sonra atar biz de kaderimize küsmeden ömrümüz bu kadarmış der, solar gideriz, ölümlü dünya gelimli gidimli dünya."
Bediüzzaman diye bir insan var, çiçeklerin ömürlerinin kısa olmasına üzülür. "Onlara yazığım geliyordu" der. Ama daha sonra bu güzelliklerin kainatın arşivinde saklanıp yine insanlara dünya hatıraları olarak sunulacağını söyler. Çiçekler bu yoruma çok memnun olur, insanlar da...
Papatya devam ediyor:
"İnsanların içinde ressamlar varmış bizim resimlerimizi yapıyorlar, bir papatyaya resim laboratuvarında saatler harcıyor. Sadece bizim resmimizi çiziyor. Renklerde de bizim canlılığımız yok ama insanlar gelip resim galerisini gezince görüyorlar bizim güzel çizimimizi ve memnun oluyorlar. Ben elimden gelse bütün insanlara tabiatı bir sanat galerisi gibi gezin ve size eserlerime bakın diyen bizim sanatçımız Allah’ın eserlerine bakın diye bağırırdım. Ama bir ressamın saatler süren çizimi ve boyamasından sonra cansız kopyamızı çiziyor insanlar beğeniyorlar ama tabiatta ne güzel papatyalar var farklı boylarda. Onlara bakıp Rabbimin her şeyi güzel yarattım emrince o güzelliklere bakıp Allah’ın ne kadar büyük çizim ve renklendirme ve kolalama ve dayanıklılık ustası olduğunu düşünmüyorlar. Biz öyle seyirci uğramamış galeriler gibi duruyor solup gidiyoruz. Amma Rabbimiz bize üzülmeyin siz benim sanat eserlerimsiniz, insanlar bakmasa da ben size kendi sanatımı seyredip bakıyor ve dünyayı sizinle kullarıma süslediğim için memnun oluyorum, üzülmeyin papatyalar ve arkadaşları."
Çicek yine diyor ki:
"Biz papatyaların insanların bazı hastalıklarına çare olduğumuz söyleniyor, insanlar okuyor ve öyle yapıyorlarmış. Ama bizim ne kadar yerli yerinde, bir renk cümbüşü, görüntü şampiyonu, güzellik sergisi olduğumuzu, estetik değerlerimizin olduğunu insanlar düşünmüyor. Koparıp bir sevgiliye veriliyoruz, halbuki bizim estetik değerimiz zihinlerde daha kalıcı izler bırakıyor bunun için Allah eserlerime bakın diyor. Peygamberimiz de (asm) bize bakıp siz Allah’ın şevketisiniz diyor, biz memnun oluyoruz. İnsanlardan da anlayanlarla mutlu oluyoruz. Biz dünyayı güzelleştiriyoruz, bu görev bize mutluluk veriyor, ne mutlu görevini yapıp gidenlere..."
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.