Pencerelerden

Bediüzzaman ayetlerin derinliklerine nüfuz eder. Otuz Üçüncü Sözün tulu ettiği bu ayetin maksadı ile Bediüzzaman’ın o maksad doğrultusunda seyr ü seyeran-ı alem ve insan olması sayısız pencerelerle insana ve aleme bakması… Bunu sinemaya çevirecek bir insan olsaydı… Ah sanatçı yetiştiremedik. Nazım’ın Kuvayı Milliye Ruhu diye bir şiiri var, ona muhibbani tiyatroya çevirmişler işte sevgi buna derler. Ben bana kurban ben bana hayran, getirin bir bardak ayran kurban.

سَنُرِيهِمْ اٰيَاتِنَا فِى اْلاٰفَاقِ وَفِۤى اَنْفُسِهِمْ حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَهُمْ اَنَّهُ الْحَقُّ اَوَلَمْ يَكْفِ بِرَبِّكَ اَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ شَهِيدٌ

Kur’an’da o kadar çok fiiller kullanılmış ki, bu fiillerin beyan-ı İlahi içinde seçilip yerli yerinde kullanılması bir kitap olur. O fiilleri en iyi gören Bediüzzaman o fiillere göre düşünce dünyasını tanzim etmiş. Esmalardan fiillere fiillerden insana ve kainata açılan onun gözleri ve zihni ve muhayyilesi. Onun muhayyilesi bir sanatçı muhayyilesi mi bir şey demiyeceğim. O kelimenin muhitini sınırlamak istemiyorum. Bu pencerelerdeki muhayyilesi nerde başlar nerde biter, uçsuz bucaksız bir metin. Onun muhitini nasıl çizmiş oralarda dolaşmış ve yazmış, kelimelerim yetmiyor ne yaparsın.

Bak ayeti açıklıyor. “Şu iki ayet-i camianın ifade ettiği vücub ve vahdaniyet-i ilahiyeye evsaf ve şuunat-ı Rabbaniyeye alem-i asgar ve ekber olan insan ve kainatın vech-i delaletlerini mücmel ve kısa bir surette beyanlarını...”

Bediüzzaman neden yazmaya karar verdi? Barla’dan önce de önceki döneminde Eski Said demek istemiyorum çünkü onda eski olan yok. Bediüzzaman büyük bir çınar gibidir, afaktaki yansıması sınırsız, dolayısıyla bir ağacın eskisi yerini olmaz. Ama itina ve işleme noktasında onun eserleri bir çekirdekten büyüye büyüye gelişmiş bunun eski tarafı yok.

Lasiyemalar’da ahireti anlatan kısımlar var. Onuncu Söz’de de var. Önceki çekirdek cümlelerden sonraki ise onun açılmışı, büyümüşü. Haşri okuduktan sonra Lasiyemaları okuyunca insana metinler birbirine güç veriyor ve zihin ve muhayyile ve tasarımı, daha derinleşiyor.

“Mesela ve aynen öylede” ile iki birbirini tamamlayan cümle grubu ile ayetin mufassalını anlatmış.

Aynen öylede velillahilmeselül ala,

Sani-i Zülcelal

Hâkim-i Hakîm

Adl-i Hakem

Binbir esmayı kudsiye ile müsemma Fatır-ı Bimisal

Şu alem-i eker olan kainat sarayının ve hilkat şeceresinin icadını irade etti. Altı günde o sarayın ve o şecerenin esasatını desatir-ihikmet ve kavanin-i ilm-i ezelisi ile vaz etti.”

Burada on tane esma ve fiil var, bunlar Pencerelerin doğuş yerleri, gördükleri ile bu isimler ve fiiller arasındaki fikri ve gözlem ilişkilerini ancak o biliyor, biz cümleleri görüyoruz. Ama doğuş noktasında gözlemler ile fiil ve isimler arasındaki mücdevic titreşimi biz nerden hissedelimki.

Bir insan ev yapar dışarıya bakmak için pencereler yapar, neden pencereler yapar Allah bize yaptığı mimarisi ona ait eve pencereler yapar.

Sonra her menzilden her tabakadan, her alemden her taifeden, her fertten, herşeyden kendini gösterecek yani vücudunu ve vahdetini bildirecek pencereler açmış, her kalb içinde bir telefon bırakmış. Şimdi şu hadsiz pencerelerden elbette haddimizin fevkinde olarak bahse girişmeyeceğiz.

Göz bir hassedir ki ruh bu alemi o pencere ile seyreder, vücudun kainata açılan penceresi gözler, alemde heryerden açılmış pencereler. Adeta bakmak için gönderilmişiz dünyaya ne kadar uzaklardayız, baktıklarımızın hesabını sorsa kim paçayı kurtarabilir. Kur’an’ımız çok yerde bakmayı tavsiye ediyor insanlara. Bunların bir dökümünü yapmak istedim inşallah. Kimseden imdad istemiyorum madem görüyorum , görmeliyim hissetmeliyim anlatmalıyım daha önemlisi hissettirmeliyim.

Akif gibi bir adam;
“Ne yâre yaradı cismim, ne bana, bilmem hiç!
İlâhî, ben bu bir avuç türâbı neyleyeyim?“ diyor.

Bediüzzaman bu güzel sanatlar galerisi olan kainatın güzelliklerini insanlara göstermek ve anlatmak için seçilmiş bir estetik bakma sanatı görevlisi. Pencereler Risalesi bir gösterme ve anlatma mektebi. Bediüzzaman eğitiyor, bakmak ve görmek eğitimi ne dinde, ne sanatta, ne hayatta hiçbir yerde yok, Allah fehüm la yübsirün diyor, neyazık ki görmezler. Bakmak, görmek Adem babamızdan beri cari bir fiil. Allah ona eşinle ye iç ama sakın şu ağaca yaklaşma Adem demiş. Ama o ağaca yaklaşmış, Cennetten kovulmuş onun yüzünden çektiklerimiz, bir yanlış anlaşılmadan koca dünyalar çıkmış ama ne yanlış, Allah’ın mekr-i ilahisi de ne kadar derin.

Pencerelerde göz çeşitleri çok biri aklın gözü. “Bu keyfyet perde-i gayb arkasında bir vacib ül Vücudu bir Vahid-i Ehadi , hem gayet kerim , Rahim , Mürebbi , Müdebbir ünvanları içinde akla gösterir. 892

Bütün yüzlerin heyet-i mecmuasıyla izhar ettikleri o sikke bütün eşyanın Halıkına mahsus bir hatem olduğunu akıl gözüne gösterir. /Burdaki akıl gözü , Bediüzzaman çok farklı gözler gösterir, bütün ortaçağıdan günümüze akıl kördür,onu açmak için çabalamış ilim adamları ve başkaları

Çok zaman bakmayı kullanır. “Bir Halık-ı Rahim ve Kerim ve Mucibe delalet eder baktırır.”

Pencereler olunca kullanılan fiil göstermek “Nasıl göklerde hatta kozmoğrafyanın itirafıyla dahi gayet büyük neticeler için gayet muntazam hareketler bir Kadir-i Zülcelal’in vücud ve vahdetini ve kemal-i Rububiyetini gösterir.

Öyle de zeminde bilmüşahade hatta coğrafyanın şehadetiyle ve ikrarıyla gayet büyük maslahatlar için mevsimlerdeki gibi gayet muntazam tahavvülatlar dahi aynı o Kadir-i Zülcelal’in vücub-i vücudunu kemal-i Rubuiyetini gösterir.896Pencereden pencereye koşan adam Bediüzzaman

Aytıncı Pencerede on iki pencere bulmuş onlara pencere-i azam diyor. “ işte şu yukarıda geçen on iki ayrı ayrı pencerelerden on iki vecihten bir nepcere-i azam açılıyor ki on iki renkli bir ziya-yı hakikatle Cenab-ı Hakkın ehadiyetini ve vahdaniyetini kemal-i Rububiyetini gösterir.

Bu da farklı bir gösterme” Kainattaki ibadat-ı umumiye bilbedahe bir Mabud-ı Mutlakı gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum