Perinçek: Allah inancı safsata
İP Başkanı Doğu Perinçek'in Silivri'den yayınladığı Aydınlık'ın yan kuruluşu Bilim ve Ütopya, yeni sayısında Allah inancına 'safsata' diyerek saldırdı
Dini inanca saldırırken evrenin yaratılışına 'akıllı tasarım' denmesine bile tahammül edemeyen dergi yeni sayısında hedef olarak 'akıllı tasarım' teorisyenlerini seçmiş.
Bilim ve Ütopya Dergisi, kasım kapağında yaratıcı inancına 'safsata' diyor, bilimsel olarak kanıtlanamayan evrim kuramını savunup "akıllı tasarım" tezini eleştiriyor.
Dergi, 'Evrim' teorisinin henüz ispatlanamamış olduğunu göz ardı ederek, Akıllı Tasarım'ın bilimsel kuram olmadığını iddia etti.
Dergi'nin kökeni antik çağa kadar dayanan Akıllı tasarım'ı 'yaradılışçılığın en yeni şeklidir' diyerek küçümsemeye çalışması ve Akıllı tasarımın sahibinin Allah değil de uzaydan gelen bir güç, ya da bir zaman yolcusu olduğunu iddia etmesi anlamlı bulundu.
Dergide yer alan makalelerde, mütedeyyin kesimi küçük gören ve aşağılayan ifadeler de dikkat çekiyor.
İnançlı insanların, akıl yürütemeyen, doğruyu yanlıştan ayırt edemeyen basit insanlar olarak görüldüğü bölümlerde şöyle deniyor. "Mütedeyyinler, yaratılış ve Akıllı Tasarım Yaklaşımları"na geleneksel görüşlerine ters düşmediği için karşı çıkmıyorlar. Ancak, Amerika'nın bu kirli amaçlı zihniyeti, bizim gibi ülkelerde, özellikle satılmış kişilerce organize ediliyor ve yaygınlaştırılıyor."
Tam da bu noktada şu soru sorulabilir: Darwin'in yaratıcıyı ve yaratılışı inkâr eden, görüşü kimler tarafından destekleniyor ve topluma yıllardır empoze edilmeye çalışılıyor?
AKILLI TASARIM NEDİR?
Kökeni antik çağa kadar dayanan Akıllı tasarım, doğanın, zaman ve mekânın üzerinde, akıl sahibi bir varlık tarafından tasarlandığının somut delillerle ortaya koyan bir görüştür.
Darwin ile aynı dönemlerde yaşayan ve onun korkulu rüyası haline gelen William Paley'in 1802'de "saatçi" tezini ileri sürmesi ile yaratıcıyı inkâr eden ve 'evrim' teorisine bel bağlayanlar ciddi manada köşeye sıkıştı.
Paley'in tezinin en önemli dayanak noktası ise, Darwin'in uykularını kaçıran ve kendi teorisinden soğutan 'göz'dü.
WİLLİAM PALEY'İN 'SAATÇİ' TEZİ NEDİR?
"Bir çalılıktan karşıya geçerken, ayağımı bir taşa doğru attığımı farz edelim. Bana, nasıl olup ta o taşın oraya geldiği ya da orada bulunduğu sorulsaydı, bildiğim her şeyin dışında, muhtemelen bir şekilde önceden beri orada olduğunu söylerdim... Ancak, yerde bir saat bulduğumu farz etseydik bu durumda o saatin nasıl olup ta orada olduğunu sorgular ve neticede daha önceki cevabımı veremezdim.
Aksine, saatin parçalarının birbirleriyle olan uyumu ve bir sistemi oluşturacak şekilde bir araya gelmiş olmaları bize belli bir zamanda, belli bir yerde ve belli bir amaç için bir ya da birden fazla sanatkârın saati tasarlayıp yapmış olduklarını düşündürürdü."
Bu mantıktan yola çıkarak Paley, doğadaki canlı cansız pek çok varlık için de aynı sonuca varılabileceğini ileri sürmüş örnek olarak ta 'gözü' göstermiştir. Bu örneğe göre; nasıl ki bir saatin her parçası zamanı göstermek amacıyla bilinçli bir biçimde ayarlanmışsa, gözün de her parçası görmeyi sağlamak amacıyla kusursuzca ayarlanmıştır. Bu örnekle Paley, her iki durumda da bilinçli bir tasarımın izlerini kolaylıkla fark edebileceğimizi göstermek istemiştir.
Zaman