Esnaf adam ekmek parası için ter döker dükkanında; çoluğuna çocuğuna ekmek götürmekten öte bir düşüncesi de yoktur. Sabah besmeleyle açar dükkanını akşam Yaradan’a şükrederek indirir kepengi. Sabırlı adamdır esnaf kardeşim. Gün boyu dert anlatır müşterisine, dilinde tüy biter. İstediği hayırlı kazanç ve huzurdur! Ne yazık ki, Güneydoğu’da PKK ve yandaşlarının zulmünden bıkıp usanmıştır esnaf onlarca yıldır. 

Ve önceki gün Şırnak’ta PKK’ya yönelik harekâta karşı çıkan çapulcular, ellerinde taş, sopa ve molotof kokteylleriyle ortalığa dökülünce, esnafın canına tak etti; dayanamadı: “Sizin derdiniz ne ulan! Şunun şurasında ekmek parası kazanmaya çalışıyoruz, sizin yüzünüzden millet sokağa çıkamıyor! Hadi, evinize gidin! “ diyerek karşı çıktı. Daha bıyıkları terlememiş, yaşı yeni 18’i tutmuş, onun bunun elinde oyuncak olmuş bu zavallılar dayılandı esnafa: “Siz karışmayın, yoksa başınız belaya girer; yıkılın karşımızdan!” Şimdi, sanırsınız ki esnaf taşı, sopayı görünce kaçacak değil mi? Bıçak kemiğe dayanmış! Kim nereye kaçacak! Yıllardır bu PKK yandaşlarının tehdidinden, zorbalığından, ‘ali kıran baş kesen’liğinden bıkmış. Siftahsız dükkan kapatmaktan, kazandığının “PKK’ya bağış!” adı altında elinden alınmasından usanmış. Yılların öfkesiyle göstericilerin üstüne yürüdü; tekme tokat dövmeye başladı. Terör şakşakcısı zavallıların, kaçarken şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu.

Şırnak’ta esnafın direnmesi, dalga dalga yayılacak bütün yöreye göreceksiniz. Uyuşturucu kaçakçıları, terörist bozuntuları ne zaman “gövde gösterisine kalkışsa” huzur arayan milletin tokadını yiyecektir! Darbelerden sonra “ordu millet el ele” yaygarası palavraların en büyüğüdür. Güzelim yurdumu, çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın erkek ayırımı yapmadan katliama soyunarak bölmeye kalkışanların yolu kesildi mi ancak “ordu millet el ele” lafı anlam kazanabilir.

Star