Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)'nun zararından çok faydasının olduğunu, hormonun ise şu ana kadar ispatlanmış bir zararının olmadığını iddia etti.

Çözüm Akdeniz Dersanesi'nin davetlisi olarak geldiği Antalya'nın Kumluca ilçesinde 'Günümüzde tarımın sorunları, çözüm önerileri, biyoteknoloji, biyogüvenlik ve etik' konulu konferansa katılan Fikrettin Şahin, GDO ve hormon konularında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. GDO ve hormon tartışmalarının bilinçsiz kişiler tarafından yapıldığını ileri süren Prof. Şahin, şunları söyledi:

"Yıllar önce Kumluca'ya gelen tanınmış bir spor Hakemi Erman Toroğlu'nun hormon konusundaki açıklamalarını dikkate alan kamuoyu ve medya, 2004 yılında Türkiye'nin ilk Genetik Mühendisliği Bölümü'nü kuran bize tek bir soru bile sormadı. Bitkilerde kullanılan hormonların şu ana kadar ciddi bir yan etkisi olduğu ispatlanamadı. GDO meselesi ise ilaç sektörü ile aynı diyebiliriz. Denetim olmadan GDO'lu ürün piyasaya sürülmüyor. Kimse endişe etmesin. Ayrıca GDO teknolojisi ile ürün kalitesi yükseltilip, üründeki zararlılar yok ediliyor."

MEDYA GEREKLİ BİLGİYE SAHİP DEĞİL

Medyanın bu konuda bilinçsiz yayın yaptığını, yetkililerden ise bilgi almadığını ifade eden Şahin, GDO deyince domates ve biberin ekranlara yansıtıldığını, mısır, soya fasulyesi ve pamuğun ise satıldığını kaydetti. Domatesin 1600'lü, patatesin ise 200 yıl önce ülkeye geldiğini, ancak bu ürünlerin zararlı maddelerden arındırılarak bu günkü hale dönüştürüldüğünü aktaran Prof. Şahin, "Hiçbir teknoloji faydadan ibaret değildir. İlk dinamiti bulana Nobel ödülü verdiler. Dinamit, tünel yapımında da savaşlarda da kullanılıyor. GDO'nun da faydası ve zararı var. Bu teknoloji ile en güzel ürünü de elde edebilirsiniz, biyolojik silah olarak da kullanabilirsiniz. GDO teknolojisi ile uzak doğu ülkeleri renkli pirinç elde ederek, insanlardaki körlüğü önlediler. Amerika, sütteki yüzde 34'lük alerji oranını yüzde sıfıra indirdi. GDO teknolojisi de dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yasalarla kontrol ediliyor." diye konuştu.

'GDO'DA BİLİMSEL ÇALIŞMA YAPILMASI ENGELLENİYOR'

Prof. Şahin, GDO teknolojisine karşı çıkanların bu teknolojiyi bilmeyenler olduğunu ve komplo teorileri üreterek, bu alanda çalışma yapılmasını engellemek istedikleri iddiasını ortaya attı. GDO konusundaki etik problemi çözmek için hükümetin 'Biyogüvenlik Yasası' çıkarmak için adımlar attığını hatırlatan Şahin, "Türkiye her alanda olduğu gibi bu alanda da teknoloji ihraç etme dönemlerini geride bıraktı. Bilimde de ithalat yapma zamanı geldi." dedi. Şahin, GDO'ya karşı çıkanların gen teknolojisine ve ilaç sanayisine de karşı çıkmaları gerektiğini belirtti.

2009 yılında 'Dünya Gıda Güvenliği Konferansı'na katıldığını hatırlatan Prof. Dr. Fikrettin Şahin, burada tarımsal alanda üretimde büyük kayıpların olduğunun anlatıldığını söyledi. Bu kayıpları önleme adına yılda 33 milyar dolar harcanarak 2,5 milyon ton kimyasal kullanıldığı bilgisini veren Şahin, şöyle devam etti: "Türkiye'de ise 55 bin ton kimyasal kullanılıyor. Bu maddelerin hepsi kanserojen madde içeriyor. Her alanda olduğu gibi bu alanda da bilinçli kullanımın önem arz ediyor. Dünyadaki gelişmelere hiçbir ülkenin kayıtsız kalamaz. Ülkemizde bilimle uğraşanların da patent için Avrupa'ya bağımlılıktan kurtulmasının zamanının geldi."

Programa katılan Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya da, tarımla uğraşan bölgenin alanında uzman kişilerden bilgi alması gerektiğini, bu alanda Prof. Şahin'i daha geniş katılımlı bir programda ağırlayacaklarını söyledi. Programda Başkan Çetinkaya Prof. Dr. Fikrettin Şahin'e plaket verdi.

Bugün