Psikolojik rahatsızlıklara ilaçsız tedavi

Psikolojik rahatsızlıklara ilaçsız tedavi

Her psikolojik rahatsızlığın tedavisinde ilaca başvurulmamalı

Erdoğan Atılgan'ın haberi  
 
 
Psikolog İzzet Güllü, insan odaklı sorunların çığ gibi büyüdüğü halde insan psikolojisine gereken önemin verilmediğini söyledi. Güllü, cinnet, cinayet, boşanma, bunalım, intihar, uyuşturucu kullanımı, bireysel, ailevi ve toplumsal nitelikli sorunların direkt yahut dolaylı olarak insan psikolojisiyle ilişkili olduğunu belirtti.

Psikolog Güllü, Türkiye'de özellikle Anadolu'da insanların tamamına yakınının psikolojik hizmet aldığı adreslerin büyük ölçüde devlet hastaneleri olduğuna dikkat çekti. Devlet hastanelerindeki ruh sağlığı hizmetlerinin ise adeta ortopedi yahut dâhiliye kliniği gibi işleyen bir mantıkla ve daha çok psikiyatri uzmanı hekimlerin tekelinde olduğunu savunan Güllü, bu çalışmaların da ilaç merkezli yürütüldüğünü kaydetti.

Hekimlerin ilaç yazabilmeleri için teşhis koymaları gerektiğini belirten Güllü, "Bu da suni ve zorlama teşhisleri beraberinde getiriyor. Bundan dolayı artık neredeyse her insanın üzüntüsüne, depresyonuna, günlük sıkıntısına, korkusuna ilaç yazılıyor. Yanlış uygulamalar neticesinde hem gereksiz ilaç giderleri korkunç boyutta artıyor, hem de psikiyatrik ilaç kullanımı çocuklara kadar düşüyor. Bu ilaçların büyük çoğunluğunu ise adeta sihirli bir iksir gibi görülüyor." dedi.

Ruhsal tedavinin, sadece medikal tedaviden ibaret olmadığına işaret eden Güllü, psikolojik eğitim, psikolojik danışmanlık, psikolojik destek, psikolojik tedavi gibi yardım yöntemlerinin unutulmaması gerektiğine işaret etti. Psikolog Güllü, "Beden sağlığı alanında bugün birçok branş varken, öyle ki nörolojide ve kardiyolojide bile iki-üç yan dal türemişken koskoca bir ruh sağlığı alanındaki hizmetler sadece psikiyatri uzmanı hekimlerin tekelinde yürütülüyor. Bu alanda ilaçsız yardım sunmak üzere yetiştirilmiş psikologlarla ilgili kanuni bir düzenleme olmadığından çoğu çalıştıkları kurumlarda öncelik arz etmeyen işlerde değerlendirilerek atıl durumda kalıyor." şeklinde konuştu.

Sorunların öncelikle psikologlar tarafından, ilaç dışı danışmanlık, eğitim, destek, terapi gibi yöntemlerle çözümlenmeye çalışılması gerektiğine dikkat çeken İzzet Güllü, uygulama sahasında "savcı- hakim" modeline benzer bir sistem getirilmesi gerektiğini savundu. Güllü, görüşlerini şöyle sürdürdü: "Hem halkın tamamının ruhsal yardım aldığı yerler olması, hem de öncü ve model teşkil edebilmesi sebebiyle devlet hastanelerinde psikologlar daha aktif kılınmalı, başvuran tüm hastaları evvela test, gözlem, görüşme gibi araçlarla değerlendirmeleri sağlanmalı, hastalık boyutunda çıkan sorunlar uzman hekim, psikolog ekibine yönlendirilmelidir."