Pulur: Atatürk 'örtünmek kalkacaktır' demişti
Pulur, Atatürk'ün daha kurtuluş savaşının ilk günlerinde örtünün kaldırılacağını not ettirdiğini söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Milliyet gazetesi yazarı Hasan Pulur, Atatürk'ün daha kurtuluş savaşının ilk günlerinde örtünün kaldırılacağını ve latin harflerinin kabul edileceğini not ettirdiğini söyledi.
"Atatürk’ün hayalleri" başlıklı yazısında Kurtuluş Savaşı’nın ilk günlerinden, Cumhuriyet’e kadar Atatürk’ün yanında olanlardan Mazhar Müfit Kansu’nun anısına yer veren Pulur, M.Kemal'in Kansu'ya şu şekilde not yazdırdığını ifade etti:
"Mustafa Kemal Paşa, Mazhar Müfit Bey’in günlük olayları not tuttuğunu bilir, der ki:
'Şimdi sana söyleyeceklerimi not et, ama sen, ben ve Süreyya’dan başka kimse bilmeyecek!' Ve başlar yazdırmaya: '7-8 Temmuz 1919, Erzurum, sabaha karşı...'
Devam eder: 'Bir, zaferden sonra hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır. İki, padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır. Üç, örtünmek kalkacaktır. Fes kaldırılacak, şapka giyilecektir.”
Bu sözleri üzerine Mazhar Müfit Beyin elindeki kalemin düştüğünü vurgulayan Pulur, yazısını şöyle sürdürdü:"Paşa sorar: 'Niye durakladın?' 'Darılma ama paşam, sizin hayal peşinde koşan taraflarınız var!' 'Bunu zaman gelince gösterir, sen yaz!' Beşinci maddeye gelince, Mazhar Müfit Bey, yatmak için izin ister, çünkü bu madde 'Latin harfleri kabul edilecek' diye başlar. Mazhar Müfit Bey’in tahammülü kalmamıştır, gün de ağarmıştır, müsaade ister, yatmaya çıkar, herhalde içinden de 'Şu bizim paşa amma da hayalperest' demiştir.
"Aradan yıllar geçer, Mustafa Kemal Paşa’nın o gece not ettirdiği maddelerin hemen hepsi gerçekleşir. Atatürk Çankaya sofralarından birkaçında bu olayı hatırlatır... Ama sırada öyle bir olay vardır ki! Mazhar Müfit Kansu anlatır:
'Şapka devrimini açıklamış olarak Kastamonu’dan dönüyordu, hem de eski Meclis binası önünde duruyor, kafileyi seyrediyordum, öyle bir şey gördüm ki gözlerime inanamadım, Atatürk’ün yanında oturan Diyanet İşleri Başkanı’nın da başında bir şapka vardı, ben bunu hayretle seyrederken, Atatürk, otomobili yavaşlattı, durdurdu, beni çağırdı: 'Azizim Mazhar Bey, notlarına bakıyor musun, kaçıncı maddedeyiz?'
"Milli Mücadele’ye, Kurtuluş Savaşı’na kellelerini koyarak katılanlar, onun hayallerine dahi yetişemezken, bugün, dişili, erkekli şaklabanların onun devrimlerine güçleri yeter mi? Yel kayadan ne alır?