1. Bir kaide vardır: Bir söz mutlak söylendiğinde en mükemmeli anlaşılır. Örneğin “insan” denilince akla Peygamberimiz (asm) gelir. Fizikçi denilince en meşhuru aklımıza gelir. Bunun gibi şu özellikleri taşıyan şu sevabı alır ya da cennete girer sözünden aklımıza ilk gelecek olan o özelliklere sahip olanların zirvesidir, en son neticesidir. Yani bu özelliklere sahip olanların en mükemmel sonucu budur, anlamına gelmektedir.

2. Her sözün bazı şartları vardır. Örneğin bir arabanın katalogunda 200 km/h hız yapabileceği yazılı olsun. Sadece bunun yazılmış olması, o arabanın her zaman ve her sürücünün 200 yapacağı anlamına gelmez. Stabilize bir yolda, benzinine su karışmış, ön düzeni bozuk, gece vakti farları yanmayan veya başka yere bakan, üstelik de şoförü acemi olan bir araba, aynı hızı yapmayınca bu sözün yanlış olduğu anlamına gelmez. Tam tersine söz doğrudur, ama bazı gerekli şartları yerine getirilmediği söz konusudur. Bu nedenle araba bize fayda verecektir fakat istediğimiz hıza ulaşamayacaktır. Bunun gibi biz de Allah’ın yarattığı mükemmel ve canlı bir arabayız. Bu arabanın farları olan gözler, yedikleri, içtikleri, gezdikleri, düşündükleri, ayakları gibi her şeyiyle mükemmel olacak ki hadiste geçen mkafatı alabilsin. Demek ki söz doğrudur. Ancak o şartları yerine getirmek kaydıyla.

3. “Her çekirdek bir ağaçtır.” sözü doğrudur. Ancak her çekirdek bir ağacın programını taşıdığı halde şartlarına uyarak ekilmezse ağaç olamaz. Bunun hadiste geçen özellikler de insanı Allah’a götüren ve günahlarının silinmesine sebep olan bir sır vardır. Ancak çekirdek gibi olan bu sırrın açılması için de bazı şartlar lazımdır. İman, ibadet, niyet ve haramlardan sakınma gibi şartları yerine getiren onu ağaç gibi açacaktır. Geçmiş günahlarının silinmesine vesile olacaktır. Yoksa çekirdek olarak kalacak ve neticeye ulaşamayacaktır. Hatta hayatını yanlış yerde harcadığı için aynı zamanda sorumlu da olacaktır.

4. Farz ibadetleri yapan ve haramlardan sakınan ve hayatı İslam istikameti üzerinde giden insan, inşallah Recep ayında bu 10 günlük orucu tutarsa, hadisde sayılan neticelere nail olur. Yoksa hayatı istikamet üzere geçmeyen, farzlara dikkat etmeyen, haramlardan sakınmayan bir kişinin, bu orucun böyle ulvi neticelerine ulaşması elbette beklenemez.

Selam ve dua ile…

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet