Regaib gecesi şimşek meleğinin şiddetli tesbihatı
Günün Risale-i Nur dersi
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ بِعَدَدِ قَطَرَاتِ الْمَطَرِ فِى لَيْلَةِ الرَّغَائِبِ
Aziz kardeşlerim,
Size iki pusulayı Leyle-i Regaipten altı saat evvel yazdım. “Hizbü’n-Nuriye” ve Hüsrev’in kâğıdı ile teslimden sonra, kat’iyen benim kanaatimde bir nevi mu’cize-i Ahmediye olarak, iki aydan beri mütemadiyen kuraklık ve yağmursuzluk, her tarafta daima namazlardan sonra pek çok duaların akîm kaldığı ve herkes me’yusiyetinden derd-i maişet endişesiyle kalben ağlarken, birden Leyle-i Regaip—bütün ömrümde hiç işitmediğim ve başkalar da işitmediği—üç saatte yüz defa, belki fazla tekrarla melek-i ra’dın bu yüksek ve şiddetli tesbihatıyla öyle bir rahmet yağdı ki, en muannide dahi Leyle-i Regaibin kudsiyetini ve Hazret-i Risaletin bir derece, bir cihette âlem-i şehadete teşrifinin umum kâinatça ve bütün asırlarda nazar-ı ehemmiyette ve Rahmeten li’l-Âlemîn olduğunu ispat ettiği ve kâinat o geceyi alkışlıyor diye gösterdi.
Acaba, dualarımızda Isparta bu memleketle beraberdi, bu yağmurda hissesi var mı, merak ediyorum. Şimdiye kadar çok emârelerle Risale-i Nur bir vesile-i rahmet olmasından, bu rahmet ima eder ki, herhalde bir fütuhatı perde altında vardır ve belki serbestiyetine bir işarettir. (HAŞİYE) Hem burada Lem’alar’ın verdiği iştiyak cihetiyle yazıcıların çoğalması, inşaallah bir nevi makbul dua hükmüne geçti.
Duanıza muhtaç kardeşiniz
Said Nursî
Risale-i Nur Talebeleri namına
Evet Mehmed Evet Ceylan
(HAŞİYE): Sonra tahakkuk etti ki; aynı zamanda hem fütuhatı, hem serbestiyeti perde altında tahakkuk etmiş.
(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Risale-i Nur'dan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım Güzel Mektuplar)
SÖZLÜK:
âlem-i şehadet : görünen âlem, dünya
aziz : çok değerli, izzetli
cihet : yön
derd-i maişet : geçim derdi
emâre : alâmet, belirti
fütuhat : fetihler, zaferler
Hazret-i Risalet : peygamberlik makamının sahibi Hz. Muhammed (a.s.m.)
ima : işaret
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
iştiyak : arzu, istek
kâinat : evren, bütün yaratılmışlar
kanaat : görüş, fikir
kat'iyen : kesin olarak
kudsiyet : kutsallık
Leyle-i Regaip : Regaib gecesi
makbul : kabul gören, geçerli
melek-i ra'd : bulutları sevk ve denetleme ile görevli melek; gök gürültüsü meleği
me'yusiyet : ümitsizlik, kederli ve ümidi kesik olma
misil : benzer
mu’cize-i Ahmediye : Peygamberimizin (a.s.m.) mucizesi
muannid : inatçı, inanmamakta direnen
mütemadiyen : sürekli
nazar-ı ehemmiyette olma : önemli olma, önem verilme
nevi : çeşit
pusula : bilgi notu
rahmet : ihsan, bağış; yağmur
rahmeten li’l-âlemîn : âlemlere rahmet olarak gönderilen
serbestiyet : serbestlik
tesbihat : Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına lâyık ifadelerle anma
teşrif etme : şereflendirme, buyurma, gelme
vesile-i rahmet : rahmet aracı