"Hepimiz bir şekilde İslamiyet’e hizmet ediyoruz. Fakat Bediüzzaman imanlarımıza bekçilik ediyor."

Bu sözün, Pakistanlı İslam alimi ve mücahidi ve de binlerce insanın irşadına vesile olmuş "Tefhim'ül Kur'an" adlı tefsirin yazarı Ebu'l A'la Mevdudi'ye ait olduğunu okumuştum. Kendisine ait olduğunu yüzde yüz bilemesem de Bediüzzaman'a dair olan bu yorumun, Risale-i Nur'u ve müellifini insafla okuyan herkes tarafından, "su götürmez bir gerçek" olarak adlandırılacağı kanaatindeyim. Asıl maksadı da Bediüzzaman'ın İslam hizmetindeki konumuna vurgu yapmak olan bu sözü yazmaktaki gayem ise aynı sözün daha çok arka planda kalan birinci kısmına değinmektir: "Hepimiz bir şekilde İslamiyet'e hizmet ediyoruz."

İlahi isimlerin tecellisi olan yeteneklerin adedince İslam’a hizmet yolları da mevcuttur. Kimi ekonomiyle İslam'a hizmet etmek isterken, kimi sanatla, kimi teknolojiyle, kimi ilimle, kimi eğitimle, kimi başka başka yeteneklerle kimi de kalemle hizmet etmek ister. Hangi müsbet yol olursa olsun İslam aleminin bu yolların her birinde çalışkan, sebatkar ve samimi çok yolculara ihtiyacı vardır. Bu yollar iç içe olmakla beraber denilebilir ki bu yollar da kendi içlerinde çeşitli yollara ayrılmaktadır. Örneğin kalemle İslam hizmeti bazen kitap, bazen gazete, bazen dergi, bazen şiir yazarak, bazen de diğer yazı çeşitlerine başvurularak yapılabilir.

İşte bir dostum bu maksatla kalemimi elime almam tavsiyesinde bulundu. Ben de hem bu zamanda hem de eski zamanda kalemi gerçek manada kılıçtan keskin ve de yazdıklarını yaşayan yiğitleri hatırladıkça yazmaktan geri durdum. Fakat daha sonra karınca misali, kırık kalemimle böyle bir yola başvurma arzusu bende hasıl oldu. "Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır." hadisi de bana biraz daha şevk verince nihayet, bize de genç kalemler kervanına katılmak nasip oldu.

Bu kervanda yerimi aldığım bu ilk günde vurgulamak istediğim bir nokta vardır. Bu kalemi elime alışımın nedeni kesinlikle nutuk atan bir konuma geçmek değildir. Belki de hakikat şairinin dediği gibi aczimin giryesi, hisli bir yürekten dökülen birkaç sözü kalemle ifade etmek yani kimi zaman duygularımı kimi zaman da fikirlerimi paylaşmaktır. Aynı şekilde okuyucuların da yorumlar veya özel mesajlar ile bir şeyler paylaşmasını ümid etmektir. Zira duygu ve fikir cihetindeki paylaşım müsbet manada karşılıklı olduğu zaman daha da güzeldir. Sözün özü:

Kalemler vardır hatırı için Hüda’nın.
Kalemler vardır, tercümanıdır sevdanın.
Kalemler vardır, gönül onsuz biçaredir,
Mahzun, yitik, öksüz, avaredir.

Kalemler vardır izzetli, başı dik.
Karşısında onun, namlular boynu eğik.
Hürriyet, fetihler, saadetler, matemler,
Hepsinin birer sesidir kudretli kalemler.

Kalemi kılıçlardan daha kudretli olan, gayesi Allah olup yazısı Allah’a yaklaştıran, akıttığı her mürekkebin şehit kanıyla muvazene edildiği yazarların yetişmesi ümidiyle Allah’a emanet olun.

Üveys Bilgin