Risale-i Nur dersleri ihmal edilmemeli ve dikkatle dinlenmeli

Risale-i Nur’u okuma ve anlama teknikleri-18

Risale-i Nur’u anlamanın ve onu hayatınıza geçirmenin mühim bir vesilesi de, müşterek yapılan derslerdir.  Derslerden kesinlikle taviz vermeyin. 
Bizler derslere ilk geldiğimiz yıllarda ders mekânları “Erkâm’ın evi”ne benzetilirdi.  Hazret-i Erkâm (r.a.), İslâmiyetin ilk yıllarında Peygamberimizin (a.s.m.) ve ashabının toplanıp Kur’an okudukları ve irtibatlarını sürdürdükleri evin sahibiydi.
Dersane ile Erkâm’ın evi arasındaki benzetmenin sebebi, dış dünyanın bu harekete karşı soğukluğu ve bu tür toplanmaların karşılıklı bilgi edinmeye katkısıydı.  Ayrıca samimiyet, sıcaklık, hasbîlik, kardeşlik, sevgi, dayanışma bu iki benzer yerin ortak hususiyetleriydi.

“İbâdetin en hayırlısı, az da olsa devamlı olanıdır” hadîsinin mânâsı, bu iman ve tefekkür derslerinde de kendini gösteriyor.  Her gün veya haftada birkaç gün dağarcığına iman hakikatlerinden ekleyen kimse, yıllar sonra çok büyük bir ilmî potansiyele kavuşabiliyor.

Ayrıca buraları, tanışma, kaynaşma, irtibatı devam ettirme, yeni hizmetleri plânlayıp koordine etme noktasından benzersiz bir imkândır.  Sayısız faydaları bulunan müfritâne irtibatın en güzel yolu da bu tür beraberliklerdir.

Nuranî bir atmosfer, manevî bir sığınak

Bu iman ve Kur’ân dersleri bir sığınaktır.  Câzibedâr fitneleriyle ehl-i imanı Allah yolundan alıkoyan bin bir tuzaktan kurtaran nûrânî bir atmosfer, sağlam bir melce, eşsiz bir tahassungâhtır.

Meyve Risâlesinin Dördüncü Meselesinde îzah edilen “en küçük dâiredeki en büyük, en mühim ve dâimî vazife” olan imanı kurtarma davasının kazanılmasına en büyük destek, yine bu Kur’ân dersleridir.  Herkesin evinin başköşesine oturttuğu ve bir nevi Cehennemin tohumu hükmündeki televizyonun şerrinden kurtulmanın yolu da, Allah için bir araya gelmelerdir.  Yüce Peygamberimiz (a.s.m.), Allah için bir araya gelen iki kişiye, meleklerin onlar ayrılıncaya kadar duâ ettiklerini belirtiyor.

Ya, Allah için onlarca, yüzlerce kişi bir araya gelirse, duâlar ve mânevî destekler kat kat olmaz mı? Böyle bir topluluğa melekler kanatlarını germez mi?

“Dost” muyuz, “talebe” mi?

İman hakikatlerinin yazarı, kendisini ziyarete gelenleri “dost, talebe, kardeş” diye üç şıkta değerlendiriyor.  Burada kardeş ve talebenin özelliğini anlatırken, “îmânî eserleri kendileri yazmış gibi sahip çıkmaları ve hayatının en mühim vazifesini onların neşri bilmeleri” şartını koyuyor.  İşte bu şartların gerçekleşmesine mühim bir vesile de derslerdir.  Bunlara imkân nispetinde gereken ehemmiyet verilmezse, bırakın kardeş ve talebe olmayı, “dost” olabilir miyiz?

Ancak burada meselenin bir başka yönü daha vardır.  Derse gelmekte ihmali bulunan kimselere gerekli ilgi, irtibat gösterilip gösterilmediği çok mühimdir.  Derse gelemeyen kimsenin belki mühim bir engeli, büyük bir problemi vardır.  Bu araştırılmalı ve giderilmesine çalışılmalıdır. 

İman hakikatlerini okumak için güzel bir ortam, temiz ve nûrânî bir atmosfer temin edilmelidir.  Ayrıca karşılıklı ilgi ve sevgi ihmal edilmemeli, derslerin verimi ve kalitesi artırılmalı, lüzumsuz, siyasî ve âfâkî meselelerle vakit kaybedilmemelidir.

Derse gitmek, en mühim iştir

İman hizmeti, her türlü meşguliyetin üzerindedir.  Nûrânî dersler de “en büyük iş”tir.  Bunun için nefsimizin birtakım basit engelleri bahâne etmesine meydan verilmemeli, “İşim var” diyen nefse “Ders, en mühim iş değil mi?” diye sorulmalıdır.
Biliyorsunuz, programlar en mühim işe göre ayarlanır.  En mühim iş için ayrılan bir güne, başka meşguliyetler denk getirilmez. Allah yolunda yapılan iman dersinden daha mühim hangi iş vardır ki, ona engel olabilsin?

Unutmayalım; bunlar dünyada bizim için en kıymetli ve tatlı hatıra, âhirette de en güzel manzaralar olarak karşımıza çıkacaktır.  Bu sırdandır ki, bir engelden dolayı sohbetin sonuna yetişebilen kimse, “Hiç değilse fotoğraf çektiririz!” der.

Ders, hastayı iyileştirir

Ancak dersi, vaziyeti idare etmek, bir görünüp bir kaybolmak için kullanmamak, onu çok ciddî bir program kabul edip en azamî istifadeyi elde etmek gerekir.  Ama zarurî bir engeliniz varsa, görünmek bile faydalıdır.  Çünkü, nefis önce meşru bir engelden dolayı gitmez, sonra gitmemeye alışır ve basit sebepler yüzünden dersi terk ettirir. 
Günlük programı hazırlarken, “İşim olmazsa derse giderim” demek yerine, işiniz çıkarsa, “Benim dersim var” deyin. Bazen hastalık, yorgunluk, uykusuzluk, misafirlik derse mazeret gösterilir. Oysa çok ağır hasta değilseniz, yine iştirak edin, ders size şifa olur; eğer yorgunsanız dinlendirir. Misafiriniz varsa, ona da gitmek için teklifte bulunun; belki çok memnun olacaktır. Dersin cazibesiyle hastalığı, uykuyu, yorgunluğu unutursunuz. 

Derslere mümkün olduğunca sık gitmelisiniz.  Biz lise yıllarında iken hemen her gün dershaneye giderdik.  Derse gidemezsek sanki hasta olurduk.  Diyebilirim ki, Risale-i Nur’dan öğrendiklerimin çoğunu derslerde öğrendim. 

Bilseniz bile tekrar iyidir

Kendi durumunuza göre bir plân yapın.  Haftada birkaç gün veya en az bir gün, eğer olağanüstü sıkıntılı günler yaşarsanız ayda bir kez dahi olsa derse gidin.  “Ayda bir” sözünü garipsemeyin.  Bazen çok iyi tanıdığımız arkadaşlar, aylarca, yıllarca kaybolup sonradan ortaya çıkıyorlar.  Birkaç yıl sonra karşılaşınca, “Bari ayda bir kez derse gel de görüşmüş olalım!” diye lâtife ediyorum. 

Dersten en yüksek verimi almak gerekir.  Dersleri ülfet ve ünsiyet perdesini yırtarak dinleyin.  Defalarca okunan ve çok iyi bildiğiniz bir bölüm dahi olsa, yine istifade edersiniz.  Bir gün, derste çok iyi bildiğim bir bölüm okunuyordu.  “Nasıl olsa ben burayı biliyorum” dedim.  Hemen sonradan, “Acaba yeni bir mânâ anlayamaz mıyım?” diye düşündüm ve dikkatle dinlemeye başladım.  Gerçekten de çok değişik mânâlar anladım ve çok istifade ettim. Bildiğiniz bir yer bile okunsa en azından tekrar etmiş olursunuz; bu da iyidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
7 Yorum