Risale-i Nur farkındalık kazandırıyor

Risale-i Nur farkındalık kazandırıyor

Üniversite Seminerlerinin bu haftaki konusu “Risale-i Nur ve Farkındalık” idi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yeni Eğitim-Öğretim sezonunun başlamasıyla başlayan Üniversite Seminerlerinin bu haftaki konusu “Risale-i Nur ve Farkındalık” idi. Diyarbakır Kültür Merkezi (DKM)’nde gerçekleşen seminere ilgi yoğundu.

Sunumunu Tıp Fakültesi öğrencisi Ömer Faruk Alakuş’un yaptığı seminerde farkındalığın gelişmesinde Risale-i Nur’un Rolü, Risale-i Nur Hizmetinde Farkındalık gibi konu başlıklarına yer verildi.

Sözlerine farkındalığın tanımını yaparak başlayan Alakuş, “Farkındalık kişinin kendi düşüncelerini, duygularını, bedenini ve dış dünyasını gözlemlemesi yoluyla kazanmış olduğu bilinçlilik halidir.  Farkındalık teyakkuzda olma uyanık olma halidir. Bir anda kazanılıp halledilecek bir şey değil, sürekli var olması gereken bir şuurluluk halidir. Farkındalık bakmak değil, her zaman baktığını görebilmektir” dedi.

seminer_2.jpgİçinde bulunduğumuz kainatın sürekli bir değişim ve başkalaşım içinde olduğuna, idrak ettiğimiz sonbahar mevsiminde ağaçların yapraklarının sararıp solduğuna, güneşli havaların yerini yağmurlu ve soğuk havaların aldığına dikkat çeken Alakuş, “periyodik şekilde devam eden bu gibi hadiselerin yanında insanlığın ve kainatın geçen bin yıllar içerisinde her asırda, her yılda, hatta her saat ve dakikada bir değişim geçirmektedir, teknoloji çağı dediğimiz bu çağda, bilimin her alanında baş döndüren gelişme ve değişmeler olduğu gibi, insanlık olarak algılamalarımız, düşüncelerimiz sosyal münasebetlerimiz de bir değişim ve dönüşüme maruz kalmaktadır” şeklinde konuştu.

Bu değişim ve dönüşümler içerisinde değişmeyen bazı temel soruların olduğunu söyleyen Alakuş, “Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Bu dünyada bulunuş amacım nedir? Beni kim var etti? gibi temel soruların kıyamete kadar insanlığın yakasını bırakmayacağını, insanlık var oldukça var olacak olduğunu” belirtti.

FARKINDALIĞIN GELİŞMESİNDE RİSALE-İ NUR’UN ROLÜ

Alakuş’un seminerde şunları dile getirdi:
Kur’anın bir mucize-i maneviyesi olan Risale-i Nur insanın ezeli sorularına akılda ve kalpte hiç şüphe bırakmayacak şekilde cevap verir. İnsana, kendisi, kainat ve kainatın sahibi hususunda farkındalık kazandırır. İnsanın bu dünyada başıboş olmadığını bir vazifesinin olduğunu, kainatta meydana gelen hadiselerin hikmetle olduğunu anlatır. Mesela ne der. “Kendini başıboş zannetme, zira şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan hiçbir şeyi nizamsız gayesiz göremezsin. Nasıl sen nizamsız, gayesiz olabilir. Zelzele gibi vakıalar olan şu hadisat-ı kevniye tesadüf oyuncağı değiller.”

seminer_1.jpgRisale-i Nur bu farkındalığı kazandırırken insanı alışılagelmişlikten, olağanlıktan gafletten kurtarmaya vesile olan tefekküre sevk eder. Bu yüzden farkındalık tefekkürle yakın irtibatlıdır hatta; iç içe bir kavramdır. Tefekkür, farkındalığın önemli bir ayağıdır. Tefekkür eden insanın tefekkür ettiği ölçüde farkındalık duygusu artar. Ya da farkındalık sahibi bir insan daha çok tefekkür eder.  Ayrıca Tefekkür az önce bahsettiğimiz gafleti izale eder. Kur’an-ı Kerim’de “Hiç akıl etmez misiniz”, “Hiç düşünmezler mi” gibi ayetlerle önemi ortada olan tefekkür, Risale-i Nur’un da 4 temel esasından birini oluşturur.

Risale-i Nur insana yaratılışındaki inceliği, sahip olduğu nimetleri ve mahiyetini bildirir, bu yolla bir farkındalık kazandırır.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.