Risale-i Nur manevi saltanat makamında
Risale Haber yazarı İsmail Aksoy, Tillonun önde gelen alimlerinden Hafız Taha Hocaefendi ile görüştü
Risale Haber-Haber Merkezi
Risale Haber yazarı İsmail Aksoy, Tillonun önde gelen alimlerinden Hafız Taha Hocaefendi ile görüştü.
ŞİMDİ RİSALE-İ NUR ÜZERİNDE DURUYORUZ ELHAMDÜLİLLAH
Eskiden Arapça ve diğer ilimleri okuttuklarını ancak şimdi Risale-i Nur üzerinde durduklarını ifade eden Taha Hocaefendi, "Şimdi Risale-i Nur mânevî saltanat makamındadır. Dünyada öyle saltanatını kurmuş ki, mânen sultandır. Yetmiş sene önce söylemiş Hasan Feyzi abi bunu... İleri görüşlü bir zat. Üstad’ın nazarı O’na değmiş, bahr-ı umman olmuş. Yine çok uzun kasideleri var... "Ahmed yaratılmış o büyük Nûr-u ahedden...”
Ali Ulvi de öyle... 1948’lerde ileriyi görmüşler... Hani Üstad’a demişler; "Sen söylüyorsun biz yazıyoruz. Üstadım bunları kim okuyacak?” diye... "Dünya okuyacak... Radyo lisanıyla okunacak" diyordu Üstad. Dünya dillerine bunca tercüme edilmiş. Kur’ân ve ehâdîs-i şerifelerden başka hangi kitap bu kadar dile tercüme edilmiştir? Geçen sene Ankara’ya geldim, Said Özdemir abiye sordum, dedim ki; İhsan Kasım diyor ki, 54 dile tercüme edilmiş (bazıları bir kaç kitap, peyder peyder ediliyormuş), sende kaç tercüme var. Dedi ki, bende 39 tercümesi var. Eskiden Arapça ve diğer ilimleri okutuyordum. Ama şimdi Risale-i Nur üzerinde duruyoruz elhamdülillah" dedi.
BÜTÜN DÜNYA ALİMLERİ RİSALE-İ NUR'UN FARKINDA
Diyanet, tarikat ve ilim ehlinin Bediüzzaman'ın 100 sene önce ortaya koyduğu çözüm paketini bugün anlama noktasına geldiğini belirten Taha Hocaefendi, "Artık anlaşılmıştır ki, başka yol, başka çare kalmamıştır. Eskiden Risale-i Nurların hakikatı fazla bilinmiyordu. Sadece bir Türkçe kitap nazarıyla bakıyorlardı. Ama şimdi elhamdülillah hakikat anlaşılmış, Nurların nasıl bir umman denizi olduğu bu çevrelerce anlaşılmıştır. Artık O’nun bütün dünyada kabul gördüğünü, yayıldığını biliyor ve kabul ediyorlar. Bütün dünya alimleri bunun farkında.. Keza Arap âlemi ve Mekke-i Mükerremedeki mübarek Seyyidler nesli… Seyyid Nebîl ve O’nun gibiler, Suudi Arabistan'da bunun sevdalısı olmuş. Hayret içinde kalıyorlar. Meselâ, dün biz camide okuduk. Dördüncü Lem’a, ehl-i beyt hakkında. Hiçbir kitapta görülmemiş, duyulmamış tesbitler…Cenâb-ı Hak neler ilham etmiş neler, O da yazmış elhamdülillah" şeklinde konuştu.
İSTİKBAL İNKILABATI İÇİND EN GÜR SADA İSLAMIN OLACAK
Devlet ricalinin de hem maddî tedbirler, hem de mânevî reçetelerle çözülebileceğini anlayarak terör belasından kurtulmuş olacağına dikkat çeken Hocaefendi, szölerini şöyle sürdürdü:
"Başka çare yok artık. Bu perişaniyet onu takip etmemekten ileri geldi. Yüzlerce köy harap oldu, insanlar perişan ve darmadağın oldu. Bu mel’ûn ırkçılık fikri bu hale getirdi, yoksa bu hale düşülür müydü? Allah’ın inayetiyle gittikçe güzelleşecek. Talebeler, hocalar artık bunun şuurundadırlar. Fütûhat olacak inşâallah…Üstadımızın müjdelediği gibi, istikbal inkilâbâtı içinde en yüksek gür sedâ İslâm’ın sedâsı olacak. Allah’ın rahmetinden bekliyoruz, biz de bekliyoruz. Üstadın söylediği şeyleri biz tasdik ediyoruz ve inşâallah olacak…Çıkmadı mı elhamdülillah…Reis-i Cumhur, Başbakan, Valiler, hakimler, savcılar, şeyhler, âlimler, medreseler hep takdir ediyorlar…Hoş bir hava var."
Röportajın tamamı için TIKLAYINIZ
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.