Risale-i Nur'da her soruya mı cevap var?

Risale-i Nur'da her soruya mı cevap var?

"Risale-i Nur her alanda her konuda tam bir mehaz ve tam bir kaynak" demek veya "her alanda sorulacak bütün suallerin cevabının içinde yazılı olduğu külli bir kitap" şeklinde düşünmek

Risale-i Nur'un alanı imanın esasları ve itiraz edilen ayetlerin izah edilmesidir. Bu alanlarda Risale-i Nur kâfi ve vafi olup her türlü itiraz ve suale ikna edici bir cevabı vardır. Bu alanda ve anlamda "Risale-i Nur'da her suale cevap vardır." denilebilir.

Mesela, Risale-i Nur Allah’a iman esasını öyle muazzam bir şekilde izah ve ispat ediyor ki, bu alanda muhtemel bütün soruları kati ve mukni bir şekilde cevaplamış oluyor. Risale-i Nur'dan tevhide dair yerleri okuyup anlayan birisi Allah ile ilgili (zat, isim, sıfat, şuunat) bütün sorulara cevabını almış ve bulmuş oluyor.

Risale-i Nurlar iman esasları ve itikadi konularda tam bir mehaz, kaynak ve bir tefsirdir. Başka kaynağa ihtiyaç bırakmıyor. Ve imana dair bütün sorulara kati ve ikna edici bir cevabı vardır. Risalelerde ve hatıralarda geçen bu tarz ifadeler de bu anlamdadır.

Yoksa "Risale-i Nur her alanda her konuda tam bir mehaz ve tam bir kaynak." demek veya "her alanda sorulacak bütün suallerin cevabının içinde yazılı olduğu külli bir kitap" şeklinde düşünmek yanlış ve abartılı olur.

Mesela, Risale-i Nur bir fıkıh kitabı değildir, bir siyer kitabı da değildir, bir hadis külliyatı da değildir ve bir klasik tefsir de değildir vs...

İslam'ı bir bina gibi düşünecek olursak, bu binanın temeli ve esası imandır. İman sağlam olursa bina da sağlam olur. Binanın bütün diğer katları ve aksamları temel üzerinde durduğu için, temel binanın özü ve özeti gibidir. Temele hakim olan binaya da hakim olur.

Risale-i Nur bütün gücünü ve mesaisini İslam binasının temeli olan imana teksif ettiği için iman sahasında gayet yetkin, yeterli ve muknidir. Bu alanda her türlü soru ve sorunu, tam halletmiştir. "İman olmasa ibadet olmaz, ibadet olmazsa İslam olmaz." temel kaidesine göre, iman her şey anlamına geliyor.

Risale-i Nurlar da bu her şeyin özü olan imanı tahkim ve takviye ediyor. İşaret edilen incelik burasıdır, yoksa her sahada her konuda tam bir cevabı var anlamında değildir.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi bu hakikati Kastamonu Lahikası 48. Mektub'da şöyle dile getiriyor:

"Risale-i Nur talebelerinin hasları olan sahip ve vârisleri ve haslarının hasları olan erkân ve esasları olan kardeşlerime bugünlerde vuku bulan bir hâdise münasebetiyle beyan ediyorum ki, Risaletü’n-Nur hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kat’î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risaletü’n-Nur’dadır."

Sorularla Risale

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum