Fransa'da resmi kurum binalarına yansıtılan ahlaksız karikatürler ve üzerine gelişen gündem 'ifade özgürlüğü' kavramını tekrar tartışmaya açtı.

İfade özgürlüğünün ne olduğu, nerede başlayıp nerede bittiği, yayımlanan rezilelerin bu özgürlük kapsamına girip girmeyeceği konuşuldu.

Peki bir müslümanın duruşu ne olmalı?

Malum olay ile ilgili bir müslümanın duruşu zaten bellidir. Ama olaydan olguya geçtiğimizde ifade özgürlüğü konusunda düşüncemiz ne olmalı?

Risale-i Nur ifade özgürlüğü konusunda Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyeden asrımızda uygulanacak ne tür prensipler çıkarıyor?

Konuyu üç başlık halinde ele almak icap eder.

A.Nefsi
B.Müslümanlar arası
C.İnsan alemi

Herbiri çok geniş ve derin olan bu başlıklardan sadece numune olarak birkaç öneriyi buraya kaydedip başlıkları kemale erdirme ve yorumlama işini ehli olan Nur talebelerine havale edeceğim.

A.Nefsimize Alacağımız Dersler

1."Her söylediğin hak olmalı, fakat her hakkı söylemeğe senin hakkın yok. Çünki hâlis olmazsa sû'-i tesir eder; hak, haksızlıkta sarfolur." (Hutbe-i Şamiye)

2."Risale-i Nur'un mesleği, nezihane ve nazikane ve kavl-i leyyindir." (Tabiat Risalesi)

3."Aç canavara karşı tahabbüb; merhametini değil, iştihasını açar. Hem de diş ve tırnağının kirasını da ister." (Mektubat)

"...Enaniyetlilere karşı bir parça enaniyetini göstersin diye sükût ediyorum." (Lemalar)

4."Kaderi tenkid eden başını örse vurur, kırar. Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır." (Mektubat)

5."Zemm ve gıybet, aklen ve kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve milliyeten mezmumdur." (Mektubat)

B. Müslümanlar Arasında Uygulanacak Kurallar

1."Ve haklı her meslek sahibinin, başkasının mesleğine ilişmemek cihetinde hakkı ise: "Mesleğim haktır yahut daha güzeldir" diyebilir. Yoksa başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini îma eden, "Hak yalnız benim mesleğimdir" veyahut "Güzel benim meşrebimdir" diyemez olan insaf düsturunu rehber etmek." (Lemalar)

2."Sakın birbirinize tenkid kapısını açmayınız." (Barla Lahikası)

3."Sen, kendi nefsini aşağı göstermeye ve nedamet ederek kusurlarını ilân etmeye hakkın var. Fakat şeair-i İslâmiyeye zıd ve muhalif olan herzeler ile İslâmiyeti lekelendirmeğe kat'iyyen hakkın yoktur." (Mesnevi-i Nuriye)

4. "Cumhur-u mü'minînin kabul etmediği bir şeyin gazete ile ilânı, milleti dalalete davettir, hukuk-u ümmete tecavüzdür. Bir adamın hukukuna tecavüze cevaz-ı kanunî olmadığı halde, koca bir milletin belki âlem-i İslâmın hukukuna hangi cesarete binaen tecavüz ediyorsun? Ağzını kapat!.." (Mesnevi-i Nuriye)

5."Teşehhi ile değil, içtihadın neticesidir. Zâten müçtehid olan başka müçtehidin taklidine mükellef değildir. Bu üçüncü kaziyede ihtilafat feveran ederler. Kàl u kîl buna şahiddir. Bunu inkâr eden adam eğer içtihad ile olsa, ne mükâbirdir ve ne küfre gider. Zira âmm, bir hâssın intıfasıyla müntefî değildir." (Muhakemat)

6."Risale-i Nur şakirdleri, tam ihtiyatla beraber, bir taarruz olduğu vakitte münakaşa etmesinler, aldırmasınlar. Aldanan ehl-i ilim ve imansa, dost olsunlar.

"Biz size ilişmiyoruz. Siz de bize ilişmeyiniz. Biz ehl-i imanla kardeşiz." deyip yatıştırsınlar." (Emirdağ Lahikası-1)

C-İnsanlık Alemine Öneriler

1."Evet her söylediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu söylemek doğru değil.
Bazan zarar verse sükût etmek.. yoksa yalana hiç fetva yok." (Hutbe-i Şamiye)

2."Cemaatlerin rabıtalarında; unsuriyet, milliyet yerine "rabıta-i dinî ve sınıfî ve vatanî" kabul eder."

"Unsuriyetin şe'ni, başkasını yutmakla beslenmek olduğundan, tecavüzdür..."

"Dinin şe'ni, uhuvvettir, incizabdır." (Sözler)

3. Bak, hakikatbîn olan Hâfız-ı Şirazî'yi dinle:

دُنْيَا نَه مَتَاعِيسْت۪ى كِه اَرْزَدْ بَنِزَاع۪ى
Yani: "Dünya öyle bir meta' değil ki, bir nizâa değsin." Çünki fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüz'î işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın!..

Hem demiş: آسَايِشِ دُو گ۪يت۪ى تَفْس۪يرِ اِينْ دُو حَرْفَسْتْ
بَادُوسِتَانْ مُرُوَّتْ بَادُشْمَنَانْ مُدَارَا

Yani: "İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır: Dostlarına karşı mürüvvetkârane muaşeret ve düşmanlarına sulhkârane muamele etmektir." (Mektubat)

4.Nasılki mübarezede müdhiş bir hasma karşı gülmekle; adavet musalahaya, husumet şakaya döner, adavet küçülür mahvolur." (Lemalar)

5."Evet fena bir adama "İyisin iyisin" desen, iyileşmesi ve iyi adama "Fenasın fenasın" desen, fenalaşması çok vuku bulur." (Mektubat)

6.Onun içindir ki, güvendiğin o feylesofların en müfsidleri ve o Asya münafıklarının en vicdansızları dahi diyorlar ki: "Muhammed-i Arabî (A.S.M.) çok akıllı idi. Çok güzel ahlâklı idi." (Sözler)