Risale-i Nurun saklı tarihi Denizli’de

Risale-i Nurun saklı tarihi Denizli’de

Hafız Ali Kur’an hizmetini burada sistemleştirdi, bu nedenle Risale-i Nurun saklı tarihi Denizli’dedir

Kadir Aytar'ın haberi:

Anadolu Ağabeyleri panelleri serisinin onuncusu Denizli’de yapıldı. Mehmet Şahin'ın takdimini yaptığı program Ali Rıza Koç’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

İlk açış konuşmasını Risale Akademi Kurucu Üyesi Dr. İsmail Benek yaptı. Benek, “Hafız Ali Kur’an hizmetini burada sistemleştirdi, bu nedenle Risale-i Nurun saklı tarihi Denizli’dedir. Bu saklı vicdana inmek istiyoruz. Ağabeyler iman hareketinin mayalarıdır. Nurun mahviyet sistemi Hafız Ali’dir. Her şehrin bir ruha, bir vicdana ihtiyacı var. Bu ağabeyler hem vicdanı, hem ruhudurlar.  Bizim işçiliğimize STK’ların, belediyelerin ve üniversitelerin sahip çıkmaları gerekir. Anadolu Ağabeyleri sadece Denizli’nin değil, Anadolu’nun değil, tüm İslam âleminin kahramanlarıdırlar. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile Bediüzzaman ve Mehmet Akif’in bir transkritiğini yapmak istiyoruz. Meyve Risalesi Denizli Hapsinde yazılmış. Buraya bir de Meyve Risalesi Sempozyumu yakışır. Bunu da yine buradaki STK, yerel yönetim ve üniversite işbirliği ile yapmak istiyoruz” dedi.

“Bediüzzaman ve talebeleri bu memleketin maneviyatına, temellerine harç koydular" diyen Denizli Belediye Başkan Yardımcısı Doç. Doktor Mahmut Güngör, "Bu hizmetlerin yeniden neşv ü nema bulmasını diliyorum. Şimdi Pamukkale Üniversitesinde öğretim üyesiyim. Kars İmam-Hatip Lisesinde okurken Nur talebeleriyle ve Nurlarla tanıştım. Onlar olmasaydı bugün biz bu vaziyette olmazdık. İnşaallah mutlu, müreffeh ve iman dolu günlere Cenab-ı Hak ulaştırsın. Meyve Risalesi meyvelerini yeniden versin” şeklinde konuştu

(Foto Galeri için TIKLAYINIZ)

Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Mehmet Fırıncı Ağabey, Hasan Feyzi ve Hafız Ali ağabeylerin anısına mektuplarından ve Üstadın onlar hakkındaki güzel sözlerini okudu.

Risale Akademi ve Denizli Ağabeyleri için hazırlanan tanıtım filmlerinden sonra panele geçildi. Paneli Prof. Dr. Saadettin Çalışkan yönetti. İlk konuşmacı Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Abdulkadir Badıllı Ağabey, Hafız Ali ve Hasan Feyzi ağabeylerin kendi el yazıları ile yazmış oldukları orijinal mektuplardan pasajlar okudu. Üstadın her ikisine de çok acıdığını, Risale-i Nur talebelerinin kabirde etrafına nur saçtıklarına ve başkalarını da faydalandırdıklarına dair Üstadın sözlerinden bölümler aktardı.

Diğer panelistlerin konşmaları ise şöyle:

Araştırmacı-Yazar İhsan Atasoy:

“Burada iki şehit ve bir şahidi burada anmaya geldik. Şahit (Dr. Suad Alkan) aramızda yok. Ama iki şehidin kabirlerinden çıkarak aramızda olduklarına imanım gibi inanıyorum. Bu ağabeyler Kur’an’a en büyük darbelerin indirildiği zalumiyet devrinde hizmet etmişlerdir. Hafız Ali çoğu şeyin yasaklandığı, yaşlılardan başka camilere girilmesine izin verilmediği bir dönemde imamlığı bırakmış ve köyünde çiftçiliğe başlamıştır. Bediüzzaman ile köyünün dağlarında karşılaşır. Aradığım zat bu olmalı diyerek tanışır, adeta Üstad gibi yaşamaya çalışır. Ömrü boyunca yağsız ve tuzsuz çorba ile yetinir. Risale-i Nur hizmetlerinin fabrika gibi sistemleştirir. Üstadın yanında en makbul vasfı ihlasıydı.  Hafız Ali Üstadın bir sözüne canını feda etmeye hazırdır. Bediüzzaman’ı Denizli hapsindeyken zehirlerler. Hafız Ali hapishanedeki bütün nur talebelerini toplar ve ‘Ben dua edeceğim. Siz de amin diyeceksiniz.’ diye söz alır. Uzun bir duadan sonra; ‘Ya Rab! Eğer Üstadımın ölmesi mukadderse, onun yerine benim canımı al.’ der. Herkes ‘Amin’ der ve şiddetli bir sancının ardından vefat eder. Allah onların şefaatlerine bizleri nail eylesin.”

Gaziantep Üniversitesi Öğretim Görevlisi Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Menek:

“Kutlu Doğum Haftasının manevi atmosferindeyiz. Risale-i Nur davası Kur’an davasıdır, Peygamberimizin davasıdır. Hasan Feyzi’nin hizmet ve edebi yönlerinin ayrı ayrı panellerde anlatılması gerekir. Risale-i Nur talebeleri seçilmiş insanlardır. Üstad nereye gitmiş ise onların orada hazır beklemekte olduklarını görüyoruz. Hasan Feyzi Denizli’nin evladıdır. Denizli onunla ne kadar iftihar etse azdır. Hasan Feyzi Melami Tarikatı Şeyhidir. Şeyhinin şeyhinin ‘Kürdistan’da bir zat dünyaya geldi. Buraya geldiğinde ona tabi olun.’ emrine uymuş, müritlerini de toplayarak; ‘Bu zamanda hizmet Risale-i Nur tarzındadır. Ben şeyhliği bırakıyorum ve Risale-i Nura talebe oluyorum, dileyen benimle gelsin.’ diyor. Müritlerinin çoğu ile birlikte Risale-i Nur hizmetlerine başlıyor. Hasan Feyzi’nin Risale-i Nurun tevhit nurunu anlatan bir şiirini Üstad okuduğu zaman Sungur Ağabeye; ‘Bak Sungur. Sizin kalbinizin derinliklerinde olan Hasan Feyzi’nin gözlerinin önündedir.’ der. Hasan Feyzi Ağabey, Üstadın Emirdağ’da zehirlenmiş ve ölmek üzere olduğunu hisseder ve dua eder -Bediüzzaman’ın ifadesiyle- Üstadının bedeline vefat eder.”

Prof. Dr. Himmet Uç:

“Büyük davalar büyük kurbanlar istiyor. Biz Cumhuriyetin gerçek kurucularını anmak için buraya geldik. Kader Burdur’dan Binbaşı Asım, Denizli’den Hafız Ali ve Hasan Feyzi gibi birkaç kurban istiyor. Bediüzzaman birçok özellikleri üzerinde toplayan ve birçok kimseyi besleyen bir adam. Osmanlıdan Cumhuriyete geçiş döneminde ağabeylerin Osmanlılık tarafları daha ağır basıyor. Şahitlerden Denizlili Dr. Suad Alkan biraz farklı. Suad Alkan, kalbindeki sevgi ile yetinmeyen bir edebiyatçı, bir eleştirmen, bir dava adamıdır. Paris birçok aydınımızın, entellektüelimizin ihtilal fikirlerinin kabeliğini yapan bir şehir. Suad Alkan Paris’te Bediüzzaman ve Risale-i Nur ile ilgili kişilerle görüşen birisidir. Risale-i Nura şehirlere, kasabalara göre sanatçı nazarıyla Bediüzzaman’ın felsefe ve bakış açısıyla bakar. Sosyal değişimleri takip eder. Dünya malında gözü olmayan birisidir. Onun gazetecilik hayatı bir etüt konusudur. Hep hakkı yazmak için çalıştı.”

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.