Sadeleştirme gerçek Said Nursi ile tanıştırmaz
Yazar Senai Demirci, sadeleştirmenin asıl dokuyu harap edeceğini söyledi
Abdurrahman Iraz'ın haberi:
RİSALEHABER-Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi ile başlayan tartışmaları uzmanlarına sorduk. Sadeleştirmeye bakışlarını, önerilerini aldık.
Yazar Senai Demirci, sadeleştirmenin asıl dokuyu harap edeceğini söyledi.
GÖRÜNÜŞÜ FLULAŞTIRIRSINIZ
"Sadeleştirme" tabirinin başlı başına "özensizlik" olduğuna dikkat çeken Demirci, "Risale zaten sadedir; anlaşılmaz ve ağır olduğu iddiasından hareket etmek inciticidir.. Bununla birlikte kardeşlerimiz içtihat etmiş olabilir; niyetleri halistir, başka türlüsünü düşünmek bizim işimiz değil.. Kitap elime geçmedi; ancak bir kaç paragrafı okumak yetti benim için.. Fatır-ı Hakîm'deki Fâtır'ı Yaratıcı diye çevirmeleri Risale'nin cevherini fark etmediklerini gösteriyor.. Sırası geldiğinde Halık ismine de Yaratıcı dedikleri/diyecekleri belli. Demek ki Fatır ile Halık arasındaki farkı, bu iki kavramı ayrı ayrı vahyeden Allah'ın kastını önemsemiyorsunuz demektir.. Bu da fotoğraflardaki piksel kaybına benzer.. Görünüşü flulaştırırsınız. Elbette ki aslı dokuyu harap edersiniz" dedi.
OKUYUCULAR GERÇEK SAİD NURSİ İLE TANIŞTIĞINI ZANNEDEN
Kitabı yayınlayanların okuyucuları Risale-i Nur ve Üstad ile tanıştırmak amacında oldukları ifadelerini de değerlendiren Demirci, "Bu iddia gerçek Said Nursi yerine sahte Said Nursi üretir; sahici Risale yerine çakma Risale üretir.. Tam aksine, okuyucular Said Nursi ile tanışmaz, tanıştığını zanneder, tanışma ihtiyacı duymaz ve hiç tanışamaz" şeklinde konuştu.
YORUMLARINI RİSALENİN YANINA KOYSUNLAR
Kitabı yayınlayanlara tavsiyede de bulunan Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kitabı yayınlayanlara tavsiyem belli.. Risale'yi ve Said Nursi'yi genç kuşaklara tanıtmak istiyorlarsa, Risale'yi ve Said Nursi'yi araya başka kitaplar koymadan, yorumlarını da Risale'nin yerine değil yanına koyarak anlasınlar; kendi düşünüşleri ve hisleri eylesinler.. Ondan sonra kendi sade dilleriyle anlatsınlar, eser üretsinler... Risale bir ağaçtır; herkesin uzanacağı bir dalı ve meyvesi vardır; siz kendi uzandığınız dalın tutabildiğiniz meyvesini ağacın yerine koyarsanız, yakanıza yapışma hakkım var.. Ama uzanabildiğiniz daldan kopardığınız meyveyi Risale'den diye takdim ederseniz, teşekkür ederim.."