Sağlık Bakanlığı gençleri uyardı

Sağlık Bakanlığı gençleri uyardı

Sağlık Bakanlığı, bilinçsiz yapılan diyetler konusunda gençleri uyardı

Bakanlık, bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetlerinin, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, saç dökülmesi gibi pek çok sağlık sorununa neden olabileceğini bildirdi.

Sağlık Bakanlığı, değişen beslenme alışkanlıkları ve güzel görünmeyi 'sıfır beden' gibi ölçülere indirgeyen anlayışın, özellikle gelişme çağındaki çocuk ve ergenler üzerinde olumsuz psikolojik ve fizyolojik etkiler yarattığına dikkat çekti.

Bakanlık'tan yapılan açıklamada; manken diyetleri, mucize diyetler, şok diyetler gibi hızlı kilo kaybına neden olan ancak uzun vadede önemli sağlık sorunlarına yol açabilen diyetlerin, medyatik ve ticari amaçlar nedeniyle yaz aylarına yaklaştığımız şu günlerde sıklıkla gündeme geldiği ve pek çok genç tarafından sıfır beden olma isteğiyle bilinçsizce uygulandığı belirtildi.

Ergenlerde bir moda haline gelen sıfır beden tutkusunun sağlığı önemli ölçüde tehdit ettiği, bu dönemde dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivitenin, büyüme hızını yakından etkilediği ifade edildi.

Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetlerinin, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi pek çok sağlık sorunlarına da neden olduğu dile getirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bu diyetler, bireyin bazal metabolizma hızının düşmesine, diyetin bırakılması sonrasında hızla verilen kiloların geri alınması sebebiyle de bireylerin sürekli zayıflama diyeti uygular hale gelmesine neden olmaktadır. Sıfır beden olma isteğiyle gelişebilecek en tehlikeli sağlık sorunlarından biri de halk arasında 'manken hastalığı' olarak bilinen 'anoreksia nevroza'dır. Yeme davranış bozukluğu ile karakterize bu ruhsal rahatsızlık, bireyin sürekli kilo vermek istemesi, kilo almaktan korkması, normal vücut ağırlığının çok altında olmasına rağmen bilinçaltına 'ne kadar zayıf olursam o kadar güzel olurum' anlayışının yerleşmesi ve yemeyi reddetmesi halidir. Oysaki obezite gibi aşırı zayıflık da önemli bir sağlık sorunudur ve pek çok hastalığın gelişimine zemin hazırlamaktadır."

BAKANLIK'TAN DİYET TAVSİYELERİ

Aşırı zayıflığın, özellikle bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve hastalıklara karşı direncin azalmasına, vücut fonksiyonlarının işleyişinde bozukluklara, kronik yorgunluk ve halsizliğe, çalışma veriminde ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olduğu uyarısında bulunan Bakanlık; sağlıklı ve ideal vücut ağırlığının korunması için şu önerilerde bulundu:

-Ağırlığınızı (kilogram) boy uzunluğunuzun (metre) karesine bölün ve bu oranın 20-25 arasında olmasına özen gösterin.

-Kısa sürede kilo kaybını sağladığı öne sürülen ve pek çok yan etkisi bulunan çeşitli ilaçlar, gerçek kilo kaybı yerine vücuttan sadece su kaybına neden olan diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar bilinçsizce kullanılmamalıdır. Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı için, genel sağlık kontrolünden geçtikten sonra diyetisyen tarafından yaş, kilo, boy, fiziksel aktivite düzeyi ve beslenme alışkanlıklarınıza özgü hazırlanan zayıflama diyetleri uygulanmalıdır.

-Sağlıklı ve kalıcı ağırlık kaybının haftada en fazla 0.5-1.0 kilogram olması gerektiğini unutmayın.

-Öğünlerinizi atlamayın. Düzenli aralıklarla günde 3 ana, 3 ara öğün tüketmeye özen gösterin.

-Yemeklerde hayvansal yağlar yerine bitkisel sıvı yağları ve zeytinyağını tercih edin. Margarin, kuyruk yağı, içyağı gibi katı yağları kullanmayın.

-Yemeklerinizi pişirirken haşlama, ızgara veya fırında pişirme gibi sağlıklı yöntemleri tercih edin, kızartma ve kavurma yöntemlerinden kaçının.

-Mevsimine uygun taze sebze ve meyve tüketimini arttırın. İmkânlar çerçevesinde günde en az 5 porsiyon sebze veya meyve tüketmeye özen gösterin.

-Güvenli besin tüketimi için aldığınız ambalajlı gıdaların etiketlerini mutlaka okuyun, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan üretim izni alınmış olmasına dikkat edin.

-Yemeklerinizi yerken acele etmeyin, iyice çiğneyin. Unutmayın, tokluk hissi midenizden beyninize yaklaşık 20 dakika içinde ulaşır.

-Yemek yerken başka bir işle (televizyon seyretme, kitap okuma vb.) meşgul olmak farkında olmadan fazla yemenize neden olabilir. Bu yüzden yemeğinizi tek başına bir olay olarak algılayın ve keyif alın.

-Yemeklerinizi mümkün olduğunca küçük tabaklarda porsiyonlara bölerek tüketmeye özen gösterin.

-Vücutta oluşan zararlı maddelerin atımı ve bağırsak sağlığı için günde en az 2 litre su içmeye özen gösterin.

-Kan şekerini hızla yükselten ve hızla düşüren besinleri tercih etmeyin. Basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur pilavı gibi lifli besinleri tüketmeye özen gösterin.

-Haftada en az 3 kez ve 30 dakika süreyle düzenli fiziksel aktivite yapmaya özen gösterin.