Said Nursi, Akif ve Erbakan’a saldıranların ortak özellikleri
Milli Gazete yazarı Bozgeyik: Kuyruk acıları var
Risale Haber-Haber Merkezi
Milli Gazete yazarı Burhan Bozgeyik, Said Nursî, Mehmed Âkif ve Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’a neden saldırdıklarını ve saldıranların kimler olduğunu açıkladı.
Bunlardaki kuyruk acısı nereye dayanıyor?
"Yakın tarihimizin üç mühim sîması olan, merhum Said Nursî, merhum Mehmed Âkif ve merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’a hücum edenleri epeydir mercek altına aldım" diyen Bozgeyik, "Bu saldırganların ipinin ucunun kimlerin elinde olduğunu, kimler adına saldırdıklarını, bunlardaki kuyruk acısının nereye dayandığını çözmeye çalıştım. Bu üç muhterem sîmanın ortak vasıflarına baktığımızda zaten bu net olarak ortaya çıkmakta. Geliniz bu saldırı hâdisesine yakından bakalım. Evvela bu üç mühim sîmanın ortak vasıflarına ve icraatlarına hülasa olarak göz gezdirelim" dedi ve tek tek isimleri özetle anlattı:
Üçü de milli ve yerli
Bu üç mühim sîmanın ortak vasfı; üçünün de yerli ve millî oluşları, ülkemiz ve milletimiz üzerine oynanan oyunların kendi sahalarıyla ilgili olanları bozmaları, menfur planları parçalamaları, bu necip milletin maddî mânevî refahı ve gerçek istiklâllerine kavuşmaları için çalışmalarıdır.
Bediüzzaman işgalci Ruslarla, İngilizlerle ve içimizdeki İrlandalılarla savaştı
Bediüzzaman: Birinci Dünya Savaşında Alay Kumandanı olarak Kafkas Cephesinde Ruslara karşı savaşmış, bu vatanın işgâline canını ortaya koyarak karşı çıkmıştır. Daha sonra vatanımız işgal edilince, baş işgalci olan İngilizlere karşı zorlu bir mücadeleye girişmiş, onların oyunlarını bozmuş, Anadolu’daki kurtuluş mücadelesini desteklemiştir. Daha sonra Anadolu’dan İslâm’ın izini bütünüyle silmek, Müslüman halkı inançsız bırakmak üzerine kurulu dehşetli projeyi yazdığı eserlerle kaldırıp çöpe atmıştır. Bundan dolayı başta İngilizler, bilumum Siyonistler ve zındıka komitesi Bediüzzaman’a çok kızgındır. “İçimizdeki İrlandalıların”, yani o komitelerin uşaklığını yapanların kızgınlığının sebebi budur. Onlar efendilerinden emir almakta, “yakala Co!” denilince saldırmaktadır.
Akif'e saldıranlarla Bediüzzaman'a saldıranlar aynı mahfillere bağlı
Mehmet Âkif: Zulme, işgale, esarete karşı çıkan, mânevî yapımızın tahrip edilmesine direnen, İstiklâl Marşı ile ve yazdığı diğer manzum eserleriyle o ecnebî işgal ordusuna karşı “tek kişilik ordu” gibi direnen bu yiğit ve çilekeş sese karşı zâlimce tenkitlerde bulunanlar, Bediüzzaman’a saldıranlarla aynı mahfillere bağlıdırlar.
Erbakan, Müslümanların yardımına koşmak için çırpınmıştı
Prof. Dr. Necmettin Erbakan: Anadolu’nun bu bilgili ve yiğit evlâdı, bu millete giydirilen / giydirilmek istenen deli gömleğini yırtmak, kollarına, ayaklarına vurulan prangaları kırmak, bu ülke insanlarına huzur ve refah zemini hazırlamak, bütün mazlum Müslümanların yardımına koşmak için çırpınmıştı. Eline yönetim imkânı ve fırsatı geçtiğinde; yurdu fabrikalarla donatmış, dar ve sabit gelirli kesimin maddeten rahat nefes alması için çalışmış, kahraman ordumuzla Kıbrıs’ta imha edilmek istenen kardeşlerimizin yardımına koşmuş ve o hamle ile muhteşem bir zafer kazanılmış, Çekiç Güç belasını yurdumuzdan defetmekle anarşi ve terörün kökünü kazımış, D-8’leri kurarak bütün İslâm dünyasına emniyet, huzur saadet getirecek hamleyi yapmıştı. Bütün bunlar da işte o mahut çevrelerin ve zındıka komitelerinin kulağına kar suyu kaçırmıştı.
İsimleri bizden olan ve içimizde barınan mahut kişilerin maksadı ne?
Bu üç mühim simaya düşmanlık edenlerin ecnebî olduklarını söyledik. Bu âşikar. Peki, isimleri bizden olan ve içimizde barınan mahut kişilerin maksadı ne? Ne adına bu iğrenç davranışı sergiliyorlar, bu vatanperver sîmalara saldırıyorlar?
O saldırganların ortak özellikleri: Geçen asrın başında ülkemizi işgâl eden / ettiren İngilizlere, ülkemizin de dâhil olduğu topraklara göz dikmiş olan Siyonistlere ve İslâm dünyasının bütün vâridatını yağmalamak isteyen Avrupalılara en ufak laf etmemeleridir.
Bundan yıllar önce Amerika’da öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Süleyman Kunter, Fetö ve onların paralelindeki bazı kişilerin ve kuruluşların, Amerika’daki ve İngiltere’deki papaz yetiştiren okullara muazzam miktarda para yardımı yaptıklarına dair belgeler getirmiş ve şöyle demişti: “Benim hocam şöyle derdi: Bir kimseyi ve kuruluşu çözmek için onun para trafiğini tâkip edin!” Bu gibi kimselerin ajanlık belgesini bulmak çok zor. Ancak kimlere hizmet ettiklerini anlamak hiç te zor değil…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.