Said Nursi gerçeğini hatırlayalım

Said Nursi gerçeğini hatırlayalım

Akşam yazarı Pazarcı: Tam bu noktada Nursi'nin, talebelerini silahlandırarak savaşa hazırladığı gerçeğini de hatırlatmakta yarar var

Risale Haber-Haber Merkezi

Takvim Gazetesi yazarı Emin Pazarcı da Norşin tartışmalarına değindi.  

"Bizim de söyleyeceğimiz birkaç söz var" diyen Pazarcı, Türkiye'nin "Norşin" gibi adı sonradan değiştirilen köyler, kasabalar ve ilçelerle dolu olduğunu ifade etti.

1986'da Silvan Kaymakamlığı yapan Erzurum eski milletvekili Mehmet Kahraman'ın sözlerini aktaran Pazarcı, Bediüzzaman'ın Birinci Dünya Savaşında Ermeni çeteleriyle savaşmasını hatırlattı.

Pazarcı yazısını şöyle sürdrüdü:

"O yıllarda bölgede el altından müzik kasetleri dağıtılıyormuş:
"Tatvani, Tatvani, Meydani Hortdani / Ermeni Kürdü bırai."
Türkçesi, Tatvan, Tatvan, yiğit meydanı / Ermeni Kürt kardeştir.
Bir araştırma yapmışlar. Bu kasetlerin dağıtımının ardında bazı gizli Ermeni örgütlerinin olduğunu ortaya çıkarmışlar. Amaç, tarihte yaşananların üzerini örtmek ve Kürt vatandaşlarımıza şirin görünmek.
Oysa, Ermeniler yıllarca hep aynı sözleri tekrarlayıp durdular:
"Türklerle toprak davamız, Kürtlerle de kan davamız var:"
Hep dile getirdikleri sözde "soykırımdan" Kürtlerin oluşturduğu Hamidiye Alaylarını sorumlu tuttular. Tam bu noktada Bediüzzaman Said-i Nursi'nin, Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce talebelerini silahlandırarak savaşa hazırladığı ve ardından Ermenilerle çarpıştığı gerçeğini de hatırlatmakta yarar var. Bilindiği gibi Said-i Nursi, savaş sırasında Ruslara esir düşmüştü.

Demem o ki, "açılımdan" söz ederken son derece dikkatli davranmak lazım! "Kürt açılımı yapıyoruz, eski yer isimlerini iade ediyoruz" derken, işi bir "Ermeni açılımı" haline getirmeyelim. Zaten başımıza dert olan sıkıntılara yenilerini eklemeyelim!