Said Nursi hâlâ anlatılamadı: Tarihçe-i Hayat'ı yeniden yazılmalı!
Araştırmacı-Yazar Mehmet Selim Mardin, Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatını anlatan eserleri değerlendirdi.
Tarihçe-i Hayat'ta bazı tashihlerin yapılması gerektiğini belirten Mardin, yeni Tarihçe-i Hayat'ın bir heyet tarafından yeniden yazılması gerektiğini söyledi.
İzlenme: 4917
Benzer Videolar
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Badıllı, Abdülkadir. Bediüzzaman Said-i Nursî - Mufassal Tarihçe-i Hayatı. 3 Cilt.
Yanıtla (0) (0)Evet şiddetle luzum var, bur talebeleri, husnu zanna sahip oldukları için, meseleleri pek sorgulamazlar,
Yanıtla (4) (5)Ama kurnaz ehli dünya talebelerin bu husnü zanini suitimal edebilir, etmiştir, " su uyur düşman uyumaz"
Yorumunuzda istihza var gibi. Evet nur talebeleri hüsnü zan sahibidir. Ama ehl-i tahkikdirler. Araştırmadan konuşmazlar.
Yanıtla (7) (4)Istihza amacım yoktur, ehli tahkik, tahkik yapanlara nura sadakat gösterilmiyor, yeterince okumuyor demez, denileni anlamaya, doğrumu yanlişmı diye sorgular.
Yanıtla (4) (4)Tabi bazı ezber ve konforun bozulması insanlarin nefsini rahatsız eder ama hakkın hatiri alidir,
Muhammet selim bey burda çok yazida değindi,
Mesela tarihçede ustadın ağzından " 25 milyon türk milleti için bir said değil bin said feda olsun" diye yaziliyor, halbuki cümlenin aslı ve ustadın cihanşumul davası bu cumleyi nakz eder, dogrusu "yanlız 25 milyon türk milleti için değil 100 milyonlarca islam milleti için bin said feda olsun" .
Ben bunu bir nur talebesine dedim baktım akil ve muhakemesini devre dışı bırakmiş vallah elimdeki kitapta ne yaziyorsa ben ona inanir esas alirım dedi, herneyse
bak selim bey diyorki tarihçe ustadin tashihinden geçmemiştir, latince bilmiyordu,
100 milyon islam milleti dediğine dair bir delilin varmı. Nur talebeleri şimdiye kadar ırkçılığa takılmadı. Bu gibi ifadelere takılmanız çok yanlış. Nur talebelerin üstadlarının kürt türk veya arap olması üstadlarına nurlara ve nur talebelerine olan samimi muhabbetlerini azaltmadi veya eksiltmedi. Ayrıca üstad ahirzaman mehdisidir. Gerisini siz anlayın.
Yanıtla (0) (2)Evet ahir zaman mehdisidir, büyük mehdidir, ama manevi ehli beytten olması yeter şarttır, zan ettiğiniz yada zan ettirildiği gibi maddi ehli beytten olması zorunlu değildir, dolayısı ile gizli, bir kavimden irtibatını kesmek iyi niyeti barindirmiyor,
Yanıtla (2) (0)"Halbuki âhir zamanın o büyük şahsı, Âl-i Beytten olacaktır. Gerçi mânen ben Hazret-i Ali'nin (r.a.) bir veled-i mânevîsi hükmünde ondan hakikat dersini aldım ve Âl-i Muhammed Aleyhisselâm bir mânâda hakikî Nur şakirtlerine şâmil olmasından, ben de Âl-i Beytten sayılabilirim. Fakat bu zaman şahs-ı mânevî zamanı olmasından ve Nurun mesleğinde hiçbir cihette benlik ve şahsiyet ve şahsî makamları arzu etmek ve şan şeref kazanmak olmaz; ve sırr-ı ihlâsa tam muhalif olmasından, Cenab-ı Hakka hadsiz şükür ediyorum ki, beni kendime beğendirmemesinden, ben öyle şahsî ve haddimden hadsiz derece fazla makamata gözümü dikmem. Ve Nurdaki ihlâsı bozmamak için, uhrevî makamat dahi bana verilse, bırakmaya kendimi mecbur biliyorum.' dedim, o ehl-i vukuf sustu."
Yanıtla (2) (0)İstifhamıniza bir cevaptır, evet ahirzamanın büyük mehdisidir,
burda ustadında belirttiği gibi manevi ali beyt yeter şarttır. Ama ustat kendi şahsını geri çekiyor,.. çok nettir burda.
Kimsenin bir şey kestiği yok. Nur talebeleri ustadlarına ve risalelere kavmine göre bağlanmadı. Sizlerin bu kunuda ısrarınız fayda vermiyeceği gibi kasıtlı.
Yanıtla (0) (0)Bir gariplikler dönüyor Allah hayır etsin.
Yanıtla (8) (3)Bir yandan üstad hayattayken yazılan tarihçesi hayatı eksik görüp feraset inin daha ileri olduğunu ima edenler
Bir yandan üstad kabrim bilimmeyecek demesine rağmen bilinmesi için çaba sarf edip oturma eylemi yapanlar....
Cenab-ı hak hakiki Nur talebelerinin istikametinden ayırmasın.
Evet çok önemli şeyler dönüyor. Birileri üstadın vasiyetine rağmen mezarını bulmak için çalışır. Birileri külliyata dahil olmuş. Tarihceyi yeniden yazalım der. Birileri Bediüzzaman mehdi değildir der. Birileri birilerini siyasi mehdi yapar. Allah hizmetimizi ıhlas ile yapmak nasip etsin.
Yanıtla (5) (3)Ayrıca eksiklikler var demiyor. Yanlışlıklar var diyor. Esas problem burda.
Yanıtla (0) (0)Kusura bakma muhakemesiz ve ezber yaklaşıyorsun. Müslümamların en büyük sorunlarından.
Yanıtla (1) (1)Selim beyin burda seri yazilari var hem eksklik hemde yanlişlik olduğunu sölüyor, belgeliyor.
Selim bey çok zeki biri galiba. Yanlışlık nerede ve kime göre. Selim bey neden bu yanlışlıkları abiler hayatta iken yazmadı. Mevcut tarihçe de yanlış yok. Selim bey ortalığı karıştıracağına risaleleri okuyup hizmet etsin. Tarihçe nin yeniden yazılması hizmete faydadan çok zarar verir. Bir şey değiştirilmeye başlar ise önünü alamazsınız.
Yanıtla (0) (0)Muhterem abilerim kardeşlerim
Yanıtla (4) (1)Tarihçe-i Hayatın yazıldığı zaman bilgiye ulaşmak çok zor olduğundan bilgi eksikliğinden kaynaklanan ve tashih edilmesi gereken kısımlar vardır. Üstadın hayatta iken izni ile basılan bu eserin değiştirilmesi kesinlikle düşünülemez. Sohbette dile getirilen konuları iyice dinlemeden ezbere yorum yazanlara Risale-i Nur'un tahkik mesleği olduğunu hatırlatmak isteriz. Bilgi hataları üstada ait değildir ve olamaz. Çünkü tarihçenin müellifi Bediüzzaman değildir. O yanlışlarda ısrar etmek üstada mal etmek üstada iftira olur. Altmış beş yıldır okuya geldiğimiz bazı eksik bilgilere hayır diyoruz. Eğer hatada ısrar edersek Fırat nehrini Cizre'de görmeye devam edelim. Çanakkale savaşını İstanbul işgali tarihine denk getirelim vs. İlim dünyasına rezil olalım. Selam ve dua ile
Nurlara sadakat böyle olmaz
Yanıtla (11) (3)Üstadı tam anlamak isterseniz nurları okumak yeterli
Muhakemesiz tetkiksiz risaleleri okumayi ustat istemezdi, aklı ve muhakemeyi devre dışı bırakan sadakat meczupluktur,
Yanıtla (7) (3)Eksik ve yanlışlıklari delilleri ile ortaya koyanları sadakatsızlık ve risaleleri okumamakla imasında bulunmak doĝru değildir, belkide bu eksiklikleri dile getirenler daha çok sadakatle daha çok okuyor,
Hem sayın Mardin hic suçlama yapmadan sadace sehiv neticesinde yanlışliklar ve eksiklikler yapıldığını dile getiriyor. tekik ve muhakeme imanin ve islamiyetin gerekli şartıdir.
Yoksa ehli kitabin Kuranın nassı ile tevrat ve incilin "işlerine gelen kısimlarini soyleyip işlerine gelmeyen kisimlarini kapatan" önderlerini taklit eden muhakemesiz kitlelelerden ne farkımız olur.
Risalelerin kuvvetli cezb edici ve etkileyici etkisinde kalıp eksik ve yanlışlıklarimizın farkinda olmamak yada görmezden gelmek sadece kişisel sorumluluğu getirmez, safiyane kitleleri ve gençleri yanlışlikların savunucusu ve muhafızı durumuna düşürürüz.
O zaman neden ortaya konuşup kafaları karıştırıyorsunuz. Tarihçede şu ifade yanlış dersiniz. Oturup mütalağa edersiniz. Ittifak olursa düzeltirsiniz.
Yanıtla (3) (1)