Said Nursi'nin fikirlerine daha çok ihtiyaç var

Said Nursi'nin fikirlerine daha çok ihtiyaç var

Bediüzzaman'ın vefatının 51. yıldönümü sebebiyle Çorum Yeni Asya Temsilciliği tarafından “Said Nursî’ye Göre İslâm Toplumlarının Geleceği Ve Dünya Barışı” adlı konferans düzenlendi

Nihat Mert'in haberi

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vefatının 51. yıldönümü sebebiyle Çorum Yeni Asya Temsilciliği tarafından “Said Nursî’ye Göre İslâm Toplumlarının Geleceği Ve Dünya Barışı” adlı konferans düzenlendi. Konferans, ’’Asyanın Bahtının Miftahı’’ isimli sinevizyon gösterimi ve İmam Hatip Muammer Özcan’ın Kur’ân-ı Kerim tilaveti ile başladı.
 

Okunan Aşr-ı Şerifin ardından Yeni Asya Çorum Temsilcisi Mehmet Kovancı, açılış konuşması yaptı.

Kovancı konuşmasında, ”İnsanlığın dünya barışında her zamankinden daha çok Bediüzzaman'ın fikirlerine muhtaç olduğunu” söyleyerek, Üstadın, 1911 Mart'ında Şam’da Emevî Camiinde irad ettiği hutbede ortaya koyduğu hastalıklar ve çarelerinin halen tazeliğini koruduğunu belirtti. Bu hastalıkların ümitsizlik, adavete muhabbet, sıdkın hayat-ı içtimaiyede ölmesi, ehl-i imanı birbirine bağlayan manevî rabıtaları bilmemek, çeşit çeşit sarî hastalıklar gibi intişar eden istibdat, menfaat-ı şahsiyesine himmeti hasretmek olduğunu hatırlatan Kovancı, bu hastalıkların da Kur’ân eczanesinden alınan altı ilâçla tedâvi edileceğini belirtti. Kovancı, bu altı ilacın ümit, sıdk, hürriyet, muhabbet, uhuvvet ve hamiyet gibi hususlar olduğuna dikkat çekti.

Araştırmacı yazar Mehmet Kaplan ise konuşmasında, “Bediüzzaman Said Nursî’nin yaklaşık 80 yıllık hayatı pek çok hadiseye şahit olmuştur” dedi. Olayların arka planlarını okuyabilen Said-i Nursî’nin İslâmiyet adına zor bir dönemde tavizsiz yaşadığını ifade eden Kaplan, “Said Nursî, bütün insanlığın istifade edeceği Risale-i Nur Külliyatını ve bu eserlerden yetişmiş talebelerini bırakarak dünyaya veda etmiş büyük bir şahsiyettir. O, ‘Kimin himmeti milleti ise, o tek başına bir millettir’ düsturunu rehber ederek yaşamıştır. Bu uğurda insanlığın dünyevî ve uhrevî saadeti için hizmet etmiştir. Kur’ân’ın hakikatlerini ve Efendimizin (asm) sünnetini kalplere ve akıllara yerleştirerek vazifesini icra eden nadide bir müceddid-i azamdır. Risâle-i Nur eserleri, birçok dile çevrilerek, insanlığın hizmetine sunulmuştur. Said Nursî’nin vefatının üzerinden 51 yıl geçmesine rağmen, düşünceleri ve tespitleri toplumun fikir hayatına yön vermektedir. İslâm âlemi cehalet, zaruret ve ihtilaftan kurtularak yekvücut halinde kaynaşmayı başaracaktır. Hürriyet ve demokrasi eninde sonunda İslâm toplumlarında gelecek ve yerleşecektir” diye konuştu. Kaplan, “Bu duygu ve düşüncelerle mübarek üstadımızı ve ahirete göçmüş talebelerini rahmetle yad ediyoruz” dedi.

Konferans sonrası kitaplarını da imzalayan Mehmet Kaplan, okurları ile kısa süreli sohbet etti.

Yeni Asya