Said Nursi'nin Medresetüzzehra projesi nedir? Ne değildir?
Basit bir şema ile net cevaplar
MEDRESETÜ'Z-ZEHRA
Bediüzzaman, İslâm âlemindeki geri kalmışlık, fakirlik ve ihtilâf gibi en mühim hastalıkların temelinde cehaletin olduğunu tespit ederek gelecekte hâkimiyetin kılıçla değil, ilimle olacağını ifade etmiştir. Bilhassa doğu illerindeki maddî ve mânevî geri kalmışlığın giderilmesini, bu beldelerde ilim ve irfanın yükseltilmesinde görür. Bunun bu bölgede bir üniversitesinin mutlaka kurulması fikrini daima taşımıştır.
Bu Üniversitenin kurulmasının gereğini “Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir (dini ilimlerdir), aklın nuru, fünun-u medeniyedir (fen ilimleri). İkisinin imtizacıyla (birleşmesiyle) hakikat tecelli eder. O, iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder (kanatlanır). İftirak ettikleri (ayrıldıkları) vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile ve şüphe tevellüt eder (doğar)” şeklinde temellendirmiştir. Bununla üniversitede din ilimlerinin pozitif ilimlerle birlikte okutulması gerektiğini ifade ederken, üniversitenin müfredatına da işaret eder.
Bediüzzaman, Medresetü’z-Zehra vasıtasıyla medrese, mektep ve tekke mensupları arasındaki o zamanda bulunan fikir ayrılıkları ve meşrep farklılıklarının kalkacağı, bütün İslâm âleminde, özellikle Yakın Doğu’da kardeşlik ve birliğin temin edileceği kanaatindedir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.