Said Nursi'nin mezar vasiyetine yazılmayan cümlenin şahidi anlattı
Ahmet Bilgi'nin haberi:
RİSALEHABER
Kabrinin yerinin bilinmemesi için vasiyetini yazdırdı
Özer (Üzeyir) Şenler ağabeyin o sözleri şöyle:
1957’de Isparta’da asker iken yanında kaldığım seneydi. Üstadın Emirdağ Lâhikasında kabri ile alakalı vasiyeti vardır. O vasiyetin yazılması anında oradaydım.
Üstad Hazretleri yatsı namazını vaktinde kılar ve dünya kelamı konuşmadan yatardı. Tabi biz de Üstada uyarak öyle yapıyorduk.
Bir gün zil çaldı. Zübeyir ağabey fırladı Üstadın odasına koştu. Hemen geri geldi, “Üstad hepinizi acilen çağırıyor” dedi. Üstad’ın yatsıdan sonra konuşma âdeti yoktu ki; "bunda bir iş var" dedik. Neyse hemen alel-acele toplanıp gittik. Hatta iyi hatırlıyorum bende çizgili bir pijama vardı. Pijama ile gittim…
Baktık Üstad karyolasında oturmuş bizi bekliyor... Oturun, diye eliyle işaret etti. “Ceylan git kâğıt kalem al gel” dedi. Ceylan tam kalkarken, Üstad: “Dur! Dur! Dikkatim dağıldı” dedi. "Şimdi beni çok iyi dinle, vasiyetimi yazdıracağım. Buradan çıkar çıkmaz hemen kaleme al, yaz bana getir” dedi. Ceylan hem seri yazar, hem de çok güzel yazısı vardır.
Üstad başladı söylemeye: “Dünyada beni sohbetten men eden bir hakikat, elbette vefatımdan sonra da o hakikat…" şeklinde konuşmaya başladı. Netice olarak, “…Vasiyetim odur ki kabrimin yerinin kimse tarafından bilinmesi istemiyorum” dedi. Biraz durdu, daha sessizce: “İki üç kişi müstesna” dedi.
Sonra kaşlarını şöyle çattı ve sağ elinin avucu yere doğru açık halde başının seviyesine kadar başıyla beraber yukarıya doğru kaldırarak: “Zaten kimse bilmeyecek” dedi.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.