Said Nursi'nin mücadelesi etik bir mücadele idi
Önceki gün vefat eden Prof. Dr. Hüsamettin Arslan: Politik arenaya girersen artık mürşid değilsindir
Ahmet Bilgi'nin haberi:
RİSALEHABER-Önceki gün vefat eden sosyolog, yazar ve toplum felsefecisi Prof. Dr. Hüsamettin Arslan, kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.
Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi de olan Arslan, “Din ve İktidar İlişkileri” üzerine görüşleri ile de biliniyordu.
Türkiye, bir dini cemaatler cennetidir ve iyi ki öyledir
Daha önce verdiği söyleşide cemaatlerin gerekliliğini “Türkiye, bir dini cemaatler cennetidir ve iyi ki öyledir” sözleri ile açıklayan Arslan, şöyle konuşmuştu:
“İnsan, kırılgan, hassas ve farklı. Bu yüzden Allah’a giden yolların sayısı insanların sayısı kadardır; Allah’a giden yollar sonsuzdur. Liberallerin dudakları uçuklayabilir. Ama her mümin bir cemaattir. Müslümanlık ve Müslüman dünya monoblok bir yapı değildir. Allah’ın birliği monoblok tecelli etmez.
Gülen cemaati türedi bir cemaat
Türkiye, bir dini cemaatler cennetidir ve iyi ki öyledir. Osmanlı zamanında da böyleydi. Şimdi de böyle. Monobolok dini cemaat sefildir. Türkiye’de Müslüman geleneğin taşıyıcıları olan çok sayıda cemaat vardır; bu cemaatlerin her biri de kendi içlerinde alt cemaatlere ayrılmıştır. Fakat Gülen cemaatinin alâmetifarikası pre-modern damarlardan yoksun olmasıdır; türedi bir cemaattir; geleneğin diğer cemaatlere verdiği adaptan yoksundur; sufi ruhundan yoksundur; bu Mevlana’nın ve Yunus’un sesinden yoksunluktur; moderndir, rasyoneldir. (Ayşe Böhürler-Yeni Şafak)
Said Nursi’nin mücadelesi etik bir mücadele idi
2014 yılında verdiği bir seminerde Gülen grubunu “dini tebliği bırakmış, politik bir tebliğde bulunuyor” sözleriyle de eleştiren Arslan, Said Nursi’nin farkına da dikkat çekmişti:
“Gülen cemaati kendi misyonunu bize etik bir misyon olarak sundu. Ben bu cemaati etik misyonu vesilesiyle tanıdım. Said Nursi’nin mücadelesi etik bir mücadele idi. Şu anki iktidar ise kendilerini politik arenada takdim etti. ‘Bizim politik bir misyonumuz var. Bu, bir dinin, bir şeyhin etik misyonu değildir’ dediler. Dindar oldukları halde, yaptıkları işi böyle tanımladılar.
Politik arenaya girersen artık mürşid değilsindir
“Gülen cemaati önderlerinin politika ve devlet işlerine soyunmasını etikten, yani dinin ruhundan uzaklaşma olarak görüyorum. Politik arenaya, çıkar gruplarının hesaplaştığı bir yere, bir mürşid olarak girersen etik misyonunu terk etmişsindir ve artık mürşid değilsindir. Çünkü Müslüman geleneğinde mürşidler, irşad eden, kılavuz konumundadır.
Hüsamettin Arslan kimdir?
12 Ocak 1956'da Ordu'da dünyaya geldi. Tunceli öğretmen okulunu bitiren Arslan, 1979'da Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı.
Hüsamettin Arslan, doktora aşamasında alan değiştirdi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde "Bilgi Sosyolojisi ve Bilim Sosyolojisi" konulu doktora tezini hazırladı.
Bilim sosyolojisi alanında Türkiye'de yapılmış ilk akademik çalışma olan "Epistemik Cemaat/Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi" adlı esere imza atan Arslan, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde görev yapıyordu.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.